?>
Dünyada ve Türkiye’de Ekonomik kriz gerçekleri
Dünyada son yaşanan krizler incelenmiş
ve ortak noktaları tespit edilmeye çalışılmıştır.
Ulaşılan bulgular, bu krizlerin benzer özellikler taşıdıklarıdır.
En önemli ortak payda ise krizin, çıktığı ülkeyle sınırlı kalmayıp diğer ülkelere de yayılma gösterdiğidir.
Yayılma etkisini artıran faktörler;
ülkelerin finansal serbestleşme politikalarını benimsemeleri, finansal küreselleşme,
bölgesel bütünleşmeler, uluslarüstü kurumların yaptırımları, teknoloji, iletişim alanında yaşanan gelişmeler ve finansal yenilikler olarak tespit edilmiştir.
Bu etkenler; ülkeler arasındaki ticari ve finansal bağlantıların artmasını, ülkelerin giderek birbirlerine daha bağımlı hale gelmesini ve krizlerin çıktığı ülkeyle sınırlı kalmayıp diğer ülkelere yayılmasını sağlamaktadırlar.
Bu dinamiklerde bir değişme olmaması durumunda bundan sonra yaşanması muhtemel krizlerin de benzer bir yayılma göstererek diğer ülkeleri etkisi altına alması kaçınılmaz bir sonuç olarak gorulmektedir.
Ekonomik krizin tarihi, ekonominin tarihi kadar eskidir.
Ekonomik faaliyetlerin başladığı andan itibaren ekonomik bir krizin doğma ihtimali vardı.
Bu ihtimal üç kere tüm dünyayı içine alacak kadar büyük ölçüde gerçekleşmiştir.
Bunların ilki 1929 yılında başlayan ve 1940ların ortasına kadar süren Büyük Burhan’dı. Büyük Buhran, I. Dünya Savaşı, deregülasyon politikaları, yatırımcı ve tüketici davranışlarına kadar pek çok etken ile başlamış, regülasyon politikaları ile son bulmuştu.
OPEC Krizinin, regülasyon uygulamaları ile son bulmasına rağmen deregülasyon politikalarına tekrar dönülmesine neden oldu.
2008 küresel mali krizi yine deregülasyon politikalarının neden olduğu bir kriz olmuş ve regülasyon politikaları bertaraf edilmeye çalışılmaktadır.
Çalışmada bu üç krizin nedenleri ve uygulanan ant-konjonktürel uygulamalar ele alınmıştır. Böylelikle krizlerin ortak nedenleri ve çözüm yöntemlerinin görülmesi hedeflenmiş
ve bu gerçekleştirilmiştir.
Ülkelerin gücü, sağlam temeller üzerine kurulmuş ekonomilerinden gelir.
Ulusal paraların değerli oluşu, katma değeri yüksek üretim yapılması, tasarruf yaratabilme ve bunu yatırıma dönüştürebilme kabiliyeti, yabancı yatırımcılar için potansiyeli yüksek bir liman olmak, kamu harcamalarının doğru ve etkin şekilde yönetilmesi, ihracat ve ithalat dengesindeki uyum gibi kriterlerin hepsi, güçlü bir ekonomiden bahsedebilmek için yeterlidir.
Bu kavramlar bir halkaya benzetilecek olursa, hepsi bir arada ve uyum içerisinde birbirine bağlı olmalıdır. Bu halkalardan birinde yaşanacak bir kopukluk, domino etkisi yaratacak ve diğer tüm halkaların işleyişine olumsuz etki edecektir.
Ülke’nin yapısal reformların gerekliliği;
tekrar bir kriz sarmalına girilmesinin önlenebilmesi için ivedilikle üzerinde
durulması gereken hususlara gelince:
-Türkiye, kendi kendine yetebilen bir ülke konumuna getirilmelidir.
-Kaynakların etkin şekilde kullanımı sağlanmalı, hammadde ithalatına başvurmadan önce katma değeri yüksek mal üretimi gerçekleştirilmelidir.
-Sanayileşmeye gereken önem verilmeli, bu hususta gerekli teknolojik ve AR-GE yatırımları desteklenerek teşvikler verilmelidir.
-Dış borç alma sınırlandırılmalı, tasarruf ilk hedef olmalıdır.
-Bankacılık kesiminde yeterli mevduata ulaşılmadan kontrolsüz kredi verilmemelidir.
-Ekonomi, siyasi çıkarlara alet edilmemelidir.
-Yabancı sermayenin spekülatif amaçlarla değil de uzun vadede ülkeye kazandırılması sağlanmalıdır.
Buradan hareket ederek,
Tamamen illizyondan, 6+1+1’den oluşan
ittifak cephesinin,
Tarafgir yaklaşımı,
Türklük ve Türk kavramı ile sorunlu,
Toplumsal barışı dinamitleyici mutabakatlarıyla
daha önce sergiledikleri siyasi icraatlarından anlaşılacağı üzere,
bir kez daha sorgulanması ekonomik krize sağ duyuyla hareket edilmesi ülkenin çıkarları açısından tarafgir ve seçici yaklaşımın bir yana bırakılarak,
en az 10 Millî partinin birleşerek yeni bir ittifak
Milliyapı ittifakının kurulması çalışmalarının gerekliliği ve haklılığı açıkça görülmektedir...
Halk Kürsüsü Derneği bu ihtiyacı ve lüzumu çok önceden görerek, tüm diğer faaliyetleri içinde
en 10 partili Milliyapı çalışmalarına 4 yıl önce fiili olarak başlamış, bugün itibari ile de,
fiilide kesin olarak 15 partili olarak,
Milliyapı ittifakının kurulmasını sağlamıştır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Her şeyin başı İsrail
15-06-2025
-
İnfaz Yasası: Kimler çıkacak, kimler içeride kalacak?
04-06-2025
-
Biz neden 37 yaşındaki bir Nayib Bukele olamadık?
29-05-2025
-
Artık, 'Türk Sorunu'nu konuşmanın vakti geldi!
16-05-2025
-
Lozan: Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusu
13-05-2025
-
Türk kadını!
27-04-2025
-
Şifa dilemenin ardına gizlenen propaganda
19-04-2025
-
İklim Yasası gerçekten çözüm mü? Yoksa yeni bir tuzağın parçası mı?
19-04-2025
-
GÜNDEM
25-03-2025
-
Türkiye nereye gidiyor?
19-03-2025
-
Milletime uyarımdır: Su savaşları ve Türkiye’nin stratejik konumu
14-03-2025
-
Denizlerin ve Tarihin Kaptanı…
10-03-2025
-
TÜRKİYE İÇİN SON ÇAĞRI: YA DİRİLECEĞİZ YA ÇÖKECEĞİZ!
08-03-2025
-
Öcalan süreci ve tutuklamalar… Yeni bir dönem mi başlıyor?
16-02-2025
-
2235 Yıllık Türk Ordusu ve Atatürk…
04-02-2025
-
TEĞMENLER İÇİN ADALET!
29-01-2025
-
Milliyetçilere sorumluluk çağrısı...
22-01-2025
-
HİÇ KİMSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NDEN VE TÜRK MİLLETİ'NDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR!
20-01-2025
-
Kandırıldık, Ey Halkım!
15-01-2025
-
Exeter Mezunlarının Türkiye Politikalarındaki Etkisi: Küresel Bağlantılar ve Ulusal Çıkarlar
11-01-2025
-
Kıbrıs ve üzerinde oynanan oyunlar: İkinci bir Malta’ya izin mi vereceğiz?
07-01-2025
-
Apo'ya merhamet vatana ihanettir!
02-01-2025
-
Şehitlerimizin kanı üzerinden barış olmaz
31-12-2024
-
Bir asgari ücret masalı: 22.104 lira ve ötesi
29-12-2024
-
Boşverin gitsin!
22-12-2024
-
Colani ve Emperyalist Projeler: Yeni Yüzyılın Ceketli Lawrence’ı
17-12-2024
-
ZOR GÜNLER BİTTİ ARTIK DAHA ZOR GÜNLER BİZİ BEKLİYOR
08-12-2024
-
Esad rejimi sonrası senaryo: Türkiye nerede durmalı?
03-12-2024
-
Türkiye’de Ata Tohumlarının durumu
01-12-2024
-
Ülke Nereye Gidiyor?
27-11-2024
-
Bu vatan kimin?
21-11-2024
-
Teğmenlerimiz onurumuzdur...
17-11-2024
-
Paşam
10-11-2024
-
Değerli Parti Temsilcileri...
10-11-2024
-
VAZGEÇENLER DEĞİL, MÜCADELE EDENLER TARİHE GEÇERLER
04-11-2024
-
Atatürk’ü Bitirebileceğini Düşünenlere
31-10-2024
-
ADIM ATACAK YER KALMADI
30-10-2024
-
Geleceği İpotek Altında Olmayan Bir Ülke İçin Umuda İhtiyacımız Var
28-10-2024
-
Uyanma Vakti!
21-10-2024
-
Milletin Bekası ve değerlerine saygı: Bir teşekkür manifestosu
19-10-2024
-
Son Türk Başbuğu ve Sessizlik Çemberi
11-10-2024
-
Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür!
16-09-2024
-
TÜRK BİRLİĞİ KURULABİLİR Mİ?
06-07-2024
-
Türkiye gri listeden çıkmaya hazır mı?
24-06-2024
-
GERİ KABUL ANLAŞMASI
12-06-2024
-
Tarımda yapısal reformlara ihtiyaç var
11-06-2024
-
UTANMA DUYGUSU
25-05-2024
-
TARIMI MİLLİ BİR MESELE OLARAK SAHİPLENMELİYİZ
16-03-2024
-
Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı !?
31-12-2023
-
Bir ülke nasıl batar?
17-12-2023
-
İktisadi İkili Anlaşmaların sorumlusu kim?
06-12-2023
-
Ülkemiz nereye koşuyor?
17-11-2023
-
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK MÜDÜR GERÇEKTEN?
28-09-2023
-
ÜLKEMDE SIĞINMACI İSTEMİYORUM!
21-08-2023
-
Tercihiniz geleceğimizi etkiledi!
03-06-2023
-
TİGEM ?
19-03-2023
-
Bir felakete hazırlıksız yakalandık!
18-02-2023
-
SEÇİMDEN ÖNCE SON VİRAJ
04-02-2023
-
HALK ACİL VE İNANDIRICI ÇÖZÜMLER İSTİYOR
20-01-2023
-
YAPISAL ÇÖKÜŞ
13-01-2023
-
Barnabas İncil’i...
10-12-2022
-
Türkiye’de toryum neden kullanılmıyor?
20-11-2022
-
Türk tarımı alarm veriyor!
02-11-2022
-
Neo-spiritüalizm
24-10-2022
-
KKTC’DE SESSİZ İŞGAL
07-10-2022
-
Kusura bakmayın beyler!
23-09-2022
-
BANA ESKİ TÜRKİYE’Mİ GERİ VERİN BEYLER!
12-09-2022
-
İpsiz Recep
06-09-2022
-
Türkiye’nin gerçek kabadayılarından günümüz mafya’sına...
26-08-2022
-
Yetmedimi yüce Türk Millet’im?
16-08-2022
-
Bilâl’e anlatır gibi...
06-08-2022
-
Ege’de bir Cennet Cehennem’e döndü!
25-07-2022
-
Dünyada ve Türkiye’de Ekonomik kriz gerçekleri
14-07-2022
-
Erzincan İliç!
02-07-2022
-
İsrail, KKTC’yi silahsız olarak işgal etmektedir!
27-06-2022
-
ÇÖKÜŞ
15-06-2022
-
KANSER’İ (TERÖR’Ü) ASPİRİN İLE TEDAVİ EDEMEZSİNİZ
13-06-2022
-
Yorulan Türkiye’den, dinamizmli Türkiye’ye nasıl geçeriz?
04-06-2022
-
Bu bir özgün halkkürsüsü WebTv haberidir...
26-05-2022
-
Bu bir özgün #halkkürsüsüWebTvhaber'idir...
13-05-2022
-
Türkiyenin jeopolitik ve stratejik önemi !
09-05-2022
-
Hayata 30 bin TL borç ile başlayan gençlerimiz
24-04-2022
-
Halkın çıkarları önceliğimizdir...
13-04-2022
-
Türkiye'nin mülteci sancısı
05-04-2022
-
Tarım Arazileri Neden Yok Oluyor?
24-03-2022
-
Örtülü ödenek neden yetmiyor ?
21-03-2022
-
Yeni kara delik Çanakkale Köprüsü mü olacak?
20-03-2022
-
Montrö'yu işleten iktidar değil devletti...
12-03-2022
-
Çare: Büyük Türk Birlik ve Beraberliği...
10-03-2022
-
Her şeyin başı İsrail...
09-03-2022
-
Mario Draghi son vurgununu vurabilecek mi?
08-03-2022
-
Derhal bu vahşi kapitalizm sistemine neşter vurulmalı!
28-02-2022
-
YEMİŞİM GEMİNİZİ !
21-02-2022
-
Ekonomisi tükenmekte olan küresel güçler...
20-02-2022
-
Babacan'ın 'karne’sine bir göz atalım
15-02-2022
-
Dengeleri sadece Türk halkının kararları değiştirebilir
11-02-2022
-
Türkiye, NATO’nun ucuz askeri olmaktan öteye gidemez
07-02-2022
-
Rusya’nın doğalgaz stratejisi
02-02-2022
-
Burnumuzun dibindeki tehlike’nin farkında mıyız?..
01-02-2022
-
Küreselciler istedi, frene basıldı!..
30-01-2022
-
Muhalefet değil, halka muhalif bürokratlar var
27-01-2022
-
Bulgaristan, Taner Ay'ın ölüm nedenini neden araştırıyor?
23-01-2022
-
Yurtlarda mağdur olan üniversiteli gençlerimiz!
22-01-2022
-
Omicron varyantı değil, Omicron yalanları!..
18-01-2022
-
Karmakarışık bir Amerika…
13-01-2022
-
Tehlikeyi görün !!..
09-01-2022
-
Bilal’e anlatır gibi...
08-01-2022