?>
BANA ESKİ TÜRKİYE’Mİ GERİ VERİN BEYLER!
Yeni Türkiye’niz neşteri öyle bir vurdu ki eski Türkiye’mize, ne sofralarımızda Tanrı misafirlerimiz kaldı, ne kapımızı çalan yoğurtçumuz ne de elinde güğüm ile gezen sütçülerimiz.
Ne acımızı kederimizi, ne de sevincimizi paylaştığımız komşuları bıraktı. Dört duvar arasına sıkışıp kaldık.
Oysa biz ahlak ve insanlık yönünden, çok zengin bir Türkiye bıraktık yeni nesillere. Bıraktıklarımız yetmemiş olacak ki, Türkiye beğenilmedi. “Eski Türkiye” denilerek, yerden yere vuruldu.
“O dönemlerde kredi kartımız yoktu, o yüzden bakkallara borç yapardık ama, süper marketler olmadığı için eve haciz de gelmezdi.
Komşunun çocuklarını istediğimiz gibi öper koklardık, kimse ‘çocuğumu taciz mi edecek’ diye aklından geçirmezdi. İnanan, inanmayan herkes çocuklara melek gözüyle bakardı.
Mahallenin imamından dayak yemek işin şanındandı, taciz edilmek akla bile gelmezdi.
Mahallemizde kimin Türk, kimin Kürt, kimin Alevi, kimin Sünni olduğunu bilmezdik. Nihayetinde hepimiz insandık, birlikte insanca yaşıyorduk.
Kimse birbirine düşman olmaz, birbirinin aşına ekmeğine göz koymazdı. Türk, Kürt, Alevi, Sünni ayrımı olmaksızın acıda-sevinçte, varlıkta-yoklukta ortak yaşadık.
Yoksulduk ama güvendeydik. Sağ göz sol göze bu kadar düşman edilmemişti, çünkü biz,.. bize benzerdik.
Yolsuzluk olmaz mıydı? Elbette olurdu, ama yolsuzluğu yapan adam kim olursa olsun sahadan silinir, Yargı devreye sokulurdu.
Siyaset bile genetik değildi. İşçinin çocuğu da köylünün çocuğu da ülkeyi yönetmeye talipti.
Eski Türkiye’mizde insanlar gazetecilerin önünde, önünü iliklerdi, kalemlerini satmadıkları, hak’kı ve hakikatleri yazdıkları için. Bundan dolayı kalemlerini kırdılar ama o gazetecileri asla satın alamadılar. Onlar, her kesimin gazetecisi oldular.
Her genç eşit şartlarda askerliğini yapar çünkü, Vatan namus borcuydu.
Milli duygularımız vardı bizim Eski Türkiye de. Dini duygularımız, dine saygı vardı. Din siyasette kullanılmaz, Siyaset okullara, camiye, kışlaya giremezdi.
Kimseden makam mevki dilenmez, çıkar kavgası yapmazdık.
Herkes çalışır çabalar, kazanmaya çalışır, liyakati doğrultusunda makam ve mevkiye gelirdi.
Eski Türkiye’mizde hoşgörülü geniş yürekli Bakanlarımız ve Siyasetçilerimiz vardı bizim.
Kendisi ile dalga geçen karikatürünü çizen sanatçılara dahi, hakaret etmek yerine hoşgörü ile karşılar, kendilerini ağır bir dille eleştiren gazetecilere. “Olayı bir de benden dinle” diyerek makamına davet eder, hakaret etmez, dava açmaz, hapse attırmak aklından bile geçmezdi.
Meydanlarda kimseyi azarlamaz, insanları kutuplaştırmaz, bağırmak çağırmak yerine, diğer partileri dalga geçerek, eleştirirdi.
Milli onur, korunması gereken önceliklerimizdi… eski Türkiye’mizde her vatandaşın Atatürk’e bir minnet borcu vardı.
Kutsallarımız vardı, üzerine titrerdik. Bayrağımız, kutsal kitabımız, şerefle yaptığımız askerliğimiz… Vatanımız ve Ordumuz…
Biz böyle değildik, Vatan sevgisinde, Vatan’ın bir çakıl taşına bile, canını feda edecek insanlarımız vardı. Her sabah söz verirdik milletimize, andımızı içerek.
Üniversite mezunları işsiz kalmaz, çünkü sınav’lar adil şartlarda yapılırdı.
Adalet mülkün temeliydi.
Kadın erkek eşitti, hem kariyer yaparlar hem çocuk doğururlardı.
Yurtta barış, dünya da barış isteği vardı. Savaşlar cinayet olarak görülürdü.
Öyle bir hale geldik ki, ya tarafsın ya da bertarafsın…
Sevgiyi, saygıyı, insani değerlerimizi kaybetmekle kalmadık, insanlığımız ayağa düştü, kalkamıyor!
Sizin yeni Türkiye'nizde, kardeşlik duygularımız yok oldu.
Kadınlarımız, kızlarımız yalnız başına toplu taşıma araçlarını bile kullanamaz hale geldiler.
Hunharca cinayetler,
gelir dağılımındaki adaletsizlik, dil, din, cins, ırk ayrımcılığı had safhada.
Para için, makam için her şey mübah sayılıyor. Milli ve manevi değerlerimiz ayaklar altında sürünüyor.
Söylermisiniz yeni Türkiye’niz ne kattı hayatımıza?
Makam, mevki ve çıkar için ruhunu bile satan insanlardan başka bir şey kalmadı elimizde..
Yoğun bakımda entübe hastalar gibiyiz!
Fahrettin Altun,
her ne kadar “eski Türkiye alışkanlarına özlem duyanları manipilasyon olarak değerlendirsede, bu onun Anarko Kapitalist tercihidir, milletin değil.
Ben eski Türkiyemi özledim, bana eski Türkiyemi geri verin beyler?
Siz, bu Ülke’nin Yönetimine aday olmuş Bürokratlar; saydıklarımın içinde bir çocuğun tebessümünü, bir annenin sevincini bile bize veremiyorsanız, bana eski Türkiye’mi geri verin beyler!..
“Yeni Türkiye” sizin olsun!!!
Kalın sağlıcakla
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
Her şeyin başı İsrail
15-06-2025
-
İnfaz Yasası: Kimler çıkacak, kimler içeride kalacak?
04-06-2025
-
Biz neden 37 yaşındaki bir Nayib Bukele olamadık?
29-05-2025
-
Artık, 'Türk Sorunu'nu konuşmanın vakti geldi!
16-05-2025
-
Lozan: Türkiye Cumhuriyeti’nin Tapusu
13-05-2025
-
Türk kadını!
27-04-2025
-
Şifa dilemenin ardına gizlenen propaganda
19-04-2025
-
İklim Yasası gerçekten çözüm mü? Yoksa yeni bir tuzağın parçası mı?
19-04-2025
-
GÜNDEM
25-03-2025
-
Türkiye nereye gidiyor?
19-03-2025
-
Milletime uyarımdır: Su savaşları ve Türkiye’nin stratejik konumu
14-03-2025
-
Denizlerin ve Tarihin Kaptanı…
10-03-2025
-
TÜRKİYE İÇİN SON ÇAĞRI: YA DİRİLECEĞİZ YA ÇÖKECEĞİZ!
08-03-2025
-
Öcalan süreci ve tutuklamalar… Yeni bir dönem mi başlıyor?
16-02-2025
-
2235 Yıllık Türk Ordusu ve Atatürk…
04-02-2025
-
TEĞMENLER İÇİN ADALET!
29-01-2025
-
Milliyetçilere sorumluluk çağrısı...
22-01-2025
-
HİÇ KİMSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ'NDEN VE TÜRK MİLLETİ'NDEN ÜSTÜN DEĞİLDİR!
20-01-2025
-
Kandırıldık, Ey Halkım!
15-01-2025
-
Exeter Mezunlarının Türkiye Politikalarındaki Etkisi: Küresel Bağlantılar ve Ulusal Çıkarlar
11-01-2025
-
Kıbrıs ve üzerinde oynanan oyunlar: İkinci bir Malta’ya izin mi vereceğiz?
07-01-2025
-
Apo'ya merhamet vatana ihanettir!
02-01-2025
-
Şehitlerimizin kanı üzerinden barış olmaz
31-12-2024
-
Bir asgari ücret masalı: 22.104 lira ve ötesi
29-12-2024
-
Boşverin gitsin!
22-12-2024
-
Colani ve Emperyalist Projeler: Yeni Yüzyılın Ceketli Lawrence’ı
17-12-2024
-
ZOR GÜNLER BİTTİ ARTIK DAHA ZOR GÜNLER BİZİ BEKLİYOR
08-12-2024
-
Esad rejimi sonrası senaryo: Türkiye nerede durmalı?
03-12-2024
-
Türkiye’de Ata Tohumlarının durumu
01-12-2024
-
Ülke Nereye Gidiyor?
27-11-2024
-
Bu vatan kimin?
21-11-2024
-
Teğmenlerimiz onurumuzdur...
17-11-2024
-
Paşam
10-11-2024
-
Değerli Parti Temsilcileri...
10-11-2024
-
VAZGEÇENLER DEĞİL, MÜCADELE EDENLER TARİHE GEÇERLER
04-11-2024
-
Atatürk’ü Bitirebileceğini Düşünenlere
31-10-2024
-
ADIM ATACAK YER KALMADI
30-10-2024
-
Geleceği İpotek Altında Olmayan Bir Ülke İçin Umuda İhtiyacımız Var
28-10-2024
-
Uyanma Vakti!
21-10-2024
-
Milletin Bekası ve değerlerine saygı: Bir teşekkür manifestosu
19-10-2024
-
Son Türk Başbuğu ve Sessizlik Çemberi
11-10-2024
-
Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür!
16-09-2024
-
TÜRK BİRLİĞİ KURULABİLİR Mİ?
06-07-2024
-
Türkiye gri listeden çıkmaya hazır mı?
24-06-2024
-
GERİ KABUL ANLAŞMASI
12-06-2024
-
Tarımda yapısal reformlara ihtiyaç var
11-06-2024
-
UTANMA DUYGUSU
25-05-2024
-
TARIMI MİLLİ BİR MESELE OLARAK SAHİPLENMELİYİZ
16-03-2024
-
Mustafa Kemal Atatürk yaşasaydı !?
31-12-2023
-
Bir ülke nasıl batar?
17-12-2023
-
İktisadi İkili Anlaşmaların sorumlusu kim?
06-12-2023
-
Ülkemiz nereye koşuyor?
17-11-2023
-
DÜNYA BEŞTEN BÜYÜK MÜDÜR GERÇEKTEN?
28-09-2023
-
ÜLKEMDE SIĞINMACI İSTEMİYORUM!
21-08-2023
-
Tercihiniz geleceğimizi etkiledi!
03-06-2023
-
TİGEM ?
19-03-2023
-
Bir felakete hazırlıksız yakalandık!
18-02-2023
-
SEÇİMDEN ÖNCE SON VİRAJ
04-02-2023
-
HALK ACİL VE İNANDIRICI ÇÖZÜMLER İSTİYOR
20-01-2023
-
YAPISAL ÇÖKÜŞ
13-01-2023
-
Barnabas İncil’i...
10-12-2022
-
Türkiye’de toryum neden kullanılmıyor?
20-11-2022
-
Türk tarımı alarm veriyor!
02-11-2022
-
Neo-spiritüalizm
24-10-2022
-
KKTC’DE SESSİZ İŞGAL
07-10-2022
-
Kusura bakmayın beyler!
23-09-2022
-
BANA ESKİ TÜRKİYE’Mİ GERİ VERİN BEYLER!
12-09-2022
-
İpsiz Recep
06-09-2022
-
Türkiye’nin gerçek kabadayılarından günümüz mafya’sına...
26-08-2022
-
Yetmedimi yüce Türk Millet’im?
16-08-2022
-
Bilâl’e anlatır gibi...
06-08-2022
-
Ege’de bir Cennet Cehennem’e döndü!
25-07-2022
-
Dünyada ve Türkiye’de Ekonomik kriz gerçekleri
14-07-2022
-
Erzincan İliç!
02-07-2022
-
İsrail, KKTC’yi silahsız olarak işgal etmektedir!
27-06-2022
-
ÇÖKÜŞ
15-06-2022
-
KANSER’İ (TERÖR’Ü) ASPİRİN İLE TEDAVİ EDEMEZSİNİZ
13-06-2022
-
Yorulan Türkiye’den, dinamizmli Türkiye’ye nasıl geçeriz?
04-06-2022
-
Bu bir özgün halkkürsüsü WebTv haberidir...
26-05-2022
-
Bu bir özgün #halkkürsüsüWebTvhaber'idir...
13-05-2022
-
Türkiyenin jeopolitik ve stratejik önemi !
09-05-2022
-
Hayata 30 bin TL borç ile başlayan gençlerimiz
24-04-2022
-
Halkın çıkarları önceliğimizdir...
13-04-2022
-
Türkiye'nin mülteci sancısı
05-04-2022
-
Tarım Arazileri Neden Yok Oluyor?
24-03-2022
-
Örtülü ödenek neden yetmiyor ?
21-03-2022
-
Yeni kara delik Çanakkale Köprüsü mü olacak?
20-03-2022
-
Montrö'yu işleten iktidar değil devletti...
12-03-2022
-
Çare: Büyük Türk Birlik ve Beraberliği...
10-03-2022
-
Her şeyin başı İsrail...
09-03-2022
-
Mario Draghi son vurgununu vurabilecek mi?
08-03-2022
-
Derhal bu vahşi kapitalizm sistemine neşter vurulmalı!
28-02-2022
-
YEMİŞİM GEMİNİZİ !
21-02-2022
-
Ekonomisi tükenmekte olan küresel güçler...
20-02-2022
-
Babacan'ın 'karne’sine bir göz atalım
15-02-2022
-
Dengeleri sadece Türk halkının kararları değiştirebilir
11-02-2022
-
Türkiye, NATO’nun ucuz askeri olmaktan öteye gidemez
07-02-2022
-
Rusya’nın doğalgaz stratejisi
02-02-2022
-
Burnumuzun dibindeki tehlike’nin farkında mıyız?..
01-02-2022
-
Küreselciler istedi, frene basıldı!..
30-01-2022
-
Muhalefet değil, halka muhalif bürokratlar var
27-01-2022
-
Bulgaristan, Taner Ay'ın ölüm nedenini neden araştırıyor?
23-01-2022
-
Yurtlarda mağdur olan üniversiteli gençlerimiz!
22-01-2022
-
Omicron varyantı değil, Omicron yalanları!..
18-01-2022
-
Karmakarışık bir Amerika…
13-01-2022
-
Tehlikeyi görün !!..
09-01-2022
-
Bilal’e anlatır gibi...
08-01-2022