USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Kültür & Sanat

Sanatçı Birol Bayram’ın sanatına odaklanan belgesel, festival yolculuğunda: Bir kitabın rüyası

Birol Bayram: karikatürist, illüstratör ve çizer. Tasarladığı 6 bin kitap kapağı ve ulaştığı yaklaşık 63 milyon insan...

Sanatçı Birol Bayram’ın sanatına odaklanan belgesel, festival yolculuğunda: Bir kitabın rüyası
09-06-2025 00:08
10-06-2025 08:17
Google News

Gazeteci Aslı Atasoy, sanat dünyasında çok yönlü çalışmalarıyla bilinen Birol Bayram'ın sanatına odaklanan "Kitabın Rüyası" adlı belgesele imza attı. Mayıs ayında Atlas Sineması’nda özel gösterimle seyirci karşısına çıkan belgesel, festival yolculuğuna hazırlanıyor. Belgeselde Ahmet Ümit, Zeynep Atakan, Yekta Kopan, Mehmet Y. Yılmaz, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Horasan, Selçuk Altun, Sevengül Sönmez ve Gamze Varım’ın yanı sıra Atasoy'un da görüşleri yer alıyor.

Atasoy’la “Kitabın Rüyası”nı konuştuk.

  • Bu belgesel fikri nasıl doğdu? Nasıl gelişti?

Sanırım bazı fikirler bizim onları keşfetmemiz için sabırla bekliyor. “Kitabın Rüyası” da böyle ortaya çıktı. Geçen sene hazırladığım Gırgır Dosyası için Birol Bayram’la görüşmüştüm. Gırgır’ın son dönem çizerlerinden biriydi. Sohbet sonrasında, son 26 yıldır büyük bir yayınevinin görsel yönetmeni olduğunu ve bu süre zarfında 6 bin kitap kapağı tasarladığını öğrendim. Bu bilgi beni çok etkiledi. Gazeteci refleksiyle bunun bir dünya rekoru olabileceğini düşündüm. Ama daha önemlisi, bu sayı yalnızca bir istatistik değildi; kültürel bir arşivin kapısını aralıyordu. Yapay zekâya göre, yaklaşık 63 milyon kişi onun tasarladığı bir kitabı okumuştu ve neredeyse her üç evden birinde onun imzasını taşıyan bir kitap bulunuyordu. Bu görünmez belleği görünür kılmak istedim.

'KOLEKTİF HAFIZA'

  • Belgeselde dört yazar, bir film yapımcısı, bir karikatürist, bir ressam, bir reklamcı, iki editörün görüşleri var. Bu geniş yelpazeyi nasıl oluşturdunuz?

Filmin sadece bir biyografi olmasını istemedim. Kitap kapağını ve bunu bu kadar önemli kılan sisteme de bakmak istedim. Bu nedenle çok önemli isimlere, kendi hikâyelerinden kitap kapağı ile olan ilişkilerini sordum. Mesela Ahmet Ümit farklı tasarımcılarla en çok kitap kapağına sahip bir yazar. Yayınevi değiştirdiği için neredeyse 200 farklı kitap kapağı var. Ümit hem kendi bakış açısı ile hem de çalıştığı tasarımcılarla kurduğu ilişki üzerinden burada ve yurtdışında kitaplarının kapaklarını anlattı. Kendisi de güzel sanatlar mezunu olan yapımcı Zeynep Atakan kapağa dair görüşlerinin yanında film afişi ve kitap kapağı arasındaki ilişkiyi anlattı. Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Horasan ve Tibet Sanlıman, Bayram’ın okuldan ilişkileri idi. Onlar daha özel detaylar anlattı. Sevengül Sönmez ise edebiyat dünyamızın en tecrübeli editörlerinden kendi görüşleri ile kitap kapağı ve tasarımcı ilişkisini anlattı. Anlattıkları ufuk açıcı. Mehmet Y. Yılmaz yine dergi sektöründe Birol Bayram’ı keşfeden önemli bir gazeteci. Yekta Kopan kendi yazar kimliği ile kendi kapakları arasında kurduğu iletişimi hem de bir okur olarak Bayram’ın işlerini anlattı. Yazar Selçuk Altun ve Gamze Varım da görüşleri ile yer aldılar. Bir tür kolektif hafıza yaratmak istedim.

  • Belgeselin izleyicide nasıl bir etki yaratmasını umuyorsunuz?

Filmi izleyenlerden şimdiye dek iki ortak yorum aldım. İlki aslında pek de fark etmedikleri kitap kapaklarına bundan sonra daha farklı bakacakları idi. Diğeri ise ilk yaptıkları şey evlerine gidip Bayram tasarımı bir kitap var mı diye bakmak olduğu. Şimdiye kadar hepsi evlerinde en az bir kitap buldu. Filmin entelektüel bulunması da çok hoşuma gidiyor. Kitap kapağı dediğimiz şey sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda bir kültürel yorum. Tasarım, edebiyatı taşıyan ilk bakış. Düşündüğümüzden çok daha önemli. Ne yazık ki bu önemi algılamak için göstermek gerekiyor. İzleyicinin, bir kitap kapağına bakarken, oradaki emeği, sezgiyi, düşünceyi fark etmesini istiyorum. Ve belki de şunu sormalarını: “Bir kitabın rüyası nedir?”

DİRİMART'TA İKİ YENİ SERGİ

Mustafa Hulusi’nin “Dünyayı İçine Çekmek” başlıklı galerideki ikinci kişisel sergisi ise Beyoğlu’nun kitapla sanatı buluşturan nadide mekânı Dirimart Pera’da ziyarete açıldı. Sergi, sanatçının meyve ve çiçeklerin doğal dünyasını betimleyen fotogerçekçi resimlerini bir ses yerleştirmesiyle birlikte sunuyor. Kişiye arzuladıklarını sunan cömert bir doğurganlık hissiyle izleyiciye bir tür ötedünya hissi vadeden Dünyayı İçine Çekmek, 22 Haziran’a dek ziyaret edilebilir.

JORINDE VOIGT SERGISI DOLAPDERE’DE

Dirimart Dolapdere’de Jorinde Voigt’un “365 Mevsim” başlıklı galerideki üçüncü kişisel sergisi açıldı. Sanatçının 2023’ten bu yana ürettiği yağlıboya resimlerini izleyiciyle ilk kez buluşturan sergi, Voigt’un pratiğinde yeni bir dönemi temsil ediyor. Sergide son dönem eserleriyle birlikte sanatçının imzası niteliğindeki paslanmaz çelik heykelleri ve büyük ölçekli resimleri yer alıyor. Voigt’un bir yıl boyunca deneyimlediği ve dönüştürdüğü algı, hareket ve varlık hallerinden oluşan bedensel bir arşiv sunan 365 Mevsim, izleyiciyi duyumsal ve düşünsel bir yolculuğa davet ediyor. Sergi 29 Haziran’a kadar Dirimart Dolapdere’de ziyaret edilebilir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü