Önce kitabın adına bir açıklama getireyim. Kürt ve Türk adı yok iken ırk adımız UR idi. UR lar, bir URAL ALTAY ve İTİL URAL Bölgelerinde yaşarken, bir araya geldiler bir UR kurultayı düzenlediler. Dediler ki; Ergenekon ormanlarında bize yol gösteren dişi bir GURt vardı. Ahde vefa olsun diye biz bu GURt u unutturmayalım, bizimle birlikte tarihe mal olsun dediler.  24'lü askeri teşkilatlanmada boyunun önüne ve ya sonuna GURt ünvanı getirdiler. Bundan sonra UR Lara GUR BOYLARI Denildi. UYGUR, BELGUR, SÜGUR, UTİGUR, GURMANÇ, GURCU boyları çıktı ortaya. İşte Kürt adı bu UR kökünden geliyor. UR, GUR, GURT, KURT, KURTÇA, KÜRTÇE halini alır. Bu kitabın adı direk BOZKURTLAR olabilirdi. Ancak anlaşılması için yazar BOZKÜRTLER adını uygun görmüş. Aslı yine Bozkurta çıkar. Ülkücü Harekete gönül vermiş, Başbuğları Atatürk'ü ve Türkeşi yalnız bırakmayan ve Kürtlerin, Türklerin bir kolu olduğuna inanan ve her türlü tehdide rağmen MHP den başka partiye oy vermeyen bu Kürt çocuklarını gören, soran olmadı. Siz neden MHP desiniz diye soran olmadı. MHP ye oy veren Kürtlerin görüşlerini alan olmadı  boyalı basın hep bölücülük yapan, Kürtlerin korkusundan Kürtçeyi öğrenen Ermeni PKK lı sözde kürtlerin görüşlerini aldılar. Hem Kürt göründüler, hem Kürt öldürdüler. MHP'yi Kürt ve Alevi düşmanı gibi gösterdiler ki, Kürt ve Alevi oyları MHP'ye gitmesin. Amaçlarına da ulaştılar. Sürekli aşireti tarafından dışlandılar, sen neden MHP ye oy veriyorsun diye. PKK, onları hain ilan etti. Onlar PKK yı hain ilan ettiler. Kimse merak etmedi. Doğu'da PKK'nın tehdidine rağmen şehit olmayı göze alarak SOYUM TÜRK, BOYUM KÜRT diyerek MHP ye oy veren bir milyon Kürt seçmeni kimse dikkate almadı. MHP içerisinde birgün Kürt Türk ayrımı yaşamadılar. Türk olan ülküdaşlarının önüne geçtiler, mermi bana deysin dediler. Onlar da onların önüne atıldılar, kucak kucağa şehit oldular. Onlara kan vermek için sıraya girdiler.  Gözyaşları ile şehit olan ülküdaşlarının kefenlerini diktiler. Ve hep bir ağızdan Türk devletinin kıyamete kadar bekası için komünistlere karşı yiğitçe savaş verdiler ve şehit de oldular. Sağ kalanlanlar artık yaşlandılar ama Başbuğu Alparslan Türkeşi yalnız bırakmadılar, satmadılar, parti parti gezmediler.  Ve şöyle dediler:   Feda ettik en sevgili alkınalı koçları. Güneşin tez doğmasını istemekti suçları. Bıyıkları terlememiş genç irisi şehitler, Türk soyunun yedi gökte parıldayan burçları... İdiler. Mekanları cennet olsun. İşte bu kitap onların hikayesini anlatıyor.