80 öncesinde solcular saldırıda, ülkücüler vatan savunmasında nefsi müdafaa yapıyorlardı. Kurtarılmış bölgeler, körüklenen mezhep kavgaları derken, 11 Eylül günü 22 kişi öldürülürken, 12 Eylül sabahı ölümler, pıçakla kesilir gibi kesildi. Çünkü askeri darbe olmuştu. Evren o sihirli düdüğünü çalmıştı. 1970-78 yılına kadar 2 bin kişi öldürülmüştü, 78-80 arasında 3 bin kişi öldürülmüş. Neden son iki yılda ölümler hızlandı. Kenan Evren ve arkadaşları Askeri Darbeyi yapınca Amerikalı yetkili sevinerek; "Bizim Çocuklar Darbe Yaptı" demişti. Aslında ölümlerin ve sağ sol savaşının bitmesi için aileler de tarafsız bir askeri darbeyi istiyorlardı. Gazeteciler Cumhurbaşkanı olan Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'e sordular; "madem elinizde böyle sihirli bir düdük varmış, iki yıl önce bu düdüğü çalsaydınız, 3 bin kişi ölmemiş olacaktı" dediklerinde Evren; "biz ihtilalin şartlarının olgunlaşmasını bekledik" deyince, eyvah oyuna gelen bizmişiz, meğer sağ sol kavgasını Evren ve Amerikan ve Rus istihbaratları körüklemişler, hatta faili meçhullerin tamamı Evren'in, Amerika'nın ve Rus istihbaratı tarafından işlenmiş ki, ihtilale herkes dünden razı olsun, kimse karşı çıkmasın... Öyle de oldu. Kimse ihtilale karşı çıkmadı. Eşitlik olsun diye 'bir sağdan bir soldan idam ettik' diyen Evren, 9 ülkücü ve 5 solcu idam ettirmişti. Hani eşit davranacaktı. Türkeş dahil; MHP'den 600 il ve ilçe başkanı idamla yargılanıyordu. Kimi cezaevinde işkence görüyordu, kimi mezarda, kimi hangi gün öldürüleceğini bilmiyordu. En zoru da, solcu ile ülkücüyü aynı koğuşa koydular, solcular ile birlikte vatansever ülkücülere zorla istiklalmarşı okuttular, birbirinizi öldürün dediler adeta. Sokak savaşı 12 eylülden sonra cezaevlerine taşınmıştı. Birkaç cinayetin dışında akıllı olanlar, kavgayı bıraktılar, sokakta biribirini anlayamamışlardı, cezaevinde anlamaya çalıştılar ve topyekün Evren düşmanı oldular. Sonra sahibi olan parti liderlerinden Demirel, Ecevit, Erbakan serbest bırakılırken, Türkeş kasıtlı olarak 5 yıl içeride tutuklu kaldı. Gazeteciler Evren'e sordular, hala tutuklu siyasi liderler var dediler. Evren, kimmiş o siyasi liderler? Alparslan Türkeş tutuklu dediler. Haa onun sahibi yoktu dedi açıktan. Türkeş Amerika'nın adamı diyenler burayı iyi okusunlar. Amerika bizim çocuklar darbeyi yaptı derken, Türkeş Amerika'nın adamı olsaydı derhal bırakırlardı. Yine CIA'nın Türkiye temsilcisi, "Biz Türkiye'de bazı şeyleri başaramadık ama, Türkeş'in iktidar olmasını önledik ya" demişti. Ancak siyasilerden yurtdışına kaçan solcu liderler oldu. Rusya'ya, Çin'e, Mao'ya, Lenin'e, Stalin'e övgüler yağdıran, ağzına orak çekiçli bez takıp yüzlerini gizleyenler, Rusya'ya, Çin'e sığınamadılar, çünkü Ruslar ve Çinliler kendi ülkesine ihanet edenleri içeri almadılar ki, bize de ihanet ederler diye düşündüler. Sol, yıllarca sövdüğü, kapitalist, burjuva, emperyalist dedikleri demokratik batı ülkelerine sığındılar, ülkesini şikayet ettiler, para kazandılar, onlar da birer kapitalist oldular. Bu nedenle solcu 40 yaşına kadar sosyalisttir, kırkından sonra kapitalist olur derlerdi, doğru çıktı.  Bugün AKP Ülkücü Pehlivanoğlu'nun idamdan önce annesine gönderdiği mektubu çerçeve yapmış cumhurbaşkanına takdim etmişti. Madem ülkücülerin oyunu almak için Pehlivanoğlu'nun mektununu okudunuz. Ülkücülerin de itibarlarını iade eden bir kararname yayınlayın bu 12 Eylül gününde samimiyetinizi anlayalım...