Zaman mı hızlı geçiyor biz mi acele ediyoruz. Baş döndürücü bir üç ay yaşadım. Yazılara ara vermiştim işte yine buradayım.
Hayat devam ediyor. Ve hayat sadece siyasetten ibaret değil. Hayatın içinde başka şeyler de var;
Sanat var, spor var,edebiyat var, bilim var, dostluk var, arkadaşlık var, şarkılar var, türküler var, ağaçlar var, bulutlar var, gökyüzü var, deniz var, ömürlerimiz var. Her biri başka başka ömürlerimiz!
Uzun zamandır görüşmediğimiz ancak beni sosyal medyadan takip eden bir arkadaşım, telefon açarak: "Canını sıkma biz senin bulutlarını,ağaçlarını ve elbette seni de seviyoruz" dedi.
Hayat siyasetten ibaret değil. Siyaset sadece vaad etmemeli. Siyaset hayatta başka şeylerin olduğunu da göstermeli. Yaşanabilir şeylerin!
Siyaset sadece kazanmaya odaklanarak değil, kaybedenin olmadığı bir anlayışla yapılabilmelidir.
Biliyorsunuz bir süreliğine CHP il başkanlığı görevini yürüttüm. Daha sonra yapılan il kongremizde il başkanlığına aday oldum ve seçimi kaybettim. Kişisel olarak kaybetmiş olabilirim ancak kurumsal olarak CHP'nin kazandığına inanıyorum. Çünkü siyaset kişisel beklentiler için değil toplumsal gelecek için yapılmalıdır. Yani inandığımız değerler uğruna yol yürümeye devam edeceğiz.
Parti içi mücadeleye odaklanarak ülkenin ve şehrin esas meselelerini kaçırmamak gerekir.
Esas mesele nedir?
Esas mesele toplumsal barışın ve huzurun kalmadığı bir ortamda mevcut iktidara görevini hatırlatmaktır.
İşsizliğin ve yoksulluğun çoğaldığı bu düzende bu düzenin kurgulayıcısı mevcut iktidara bu düzenin değişmesi gerektiğini söylemektir.
Gençlerin ve kadınların yaşam alanlarının daraltılma nedenlerini sorgulamaktır.
Kentleri imar değişiklikleri ile beton yığınına çeviren yerel yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini söyleyebilmektir.
İşçinin, esnafın, çiftçinin yanında olabilmek onların sorunlarına çözüm üretebilmektir.
Ülkemizin,şehirlerimizin sorunları çok ve bu sorunlar için çözüm aramaktır.
Mevcut iktidar, düzeni öyle yönetiyor ki, vatandaş kendi arasındaki sorunlardan esas sorunu göremeyecek durumdadır.
Esas mesele budur işte: Çok sorunumuz var ve bu sorunlar vatandaşın omuzlarında kocaman bir yüktür. Bu yükü azaltacak siyasete ihtiyaç var.
Hayat devam ediyor. Hayat devam ettikçe siyaset devam edecek. Ve siyaseti kişisel hesapsız beklentisiz hayatlarımızı güzelleştirmek adına ideallerimizin çizgisinde yapabilmek önemlidir. Sizleri ideal olanı bulma arayışına ve onun yolculuğuna davet ediyorum. Ufkumuz açık olsun.
Ne diyor şair:
"En güzel deniz henüz gidilmemiş olanıdır.
En güzel çocuk henüz büyümedi.
En güzel günlerimiz henüz yaşamadıklarımız.
Ve sana söylemek istediğim en güzel söz henüz söylememiş olduğum sözdür."
