Hal hatır sorduktan sanra,
Utangaç, mahcup, sıkılgan bir şekilde:
-"Kızım mühendis, ona iş bulamıyoruz bize yardımcı ol!" diyerek telefonu kapattı.
Anne babalar için en zor şeydir; İşsiz, iş bulmakta zorlanan, oğlu kızı için, "İş istemek!", "Torpil aramak".
Bu telefon konuşmasıyla eski bir anım canlandı:
O zaman ANAP iktidarı var.
Okuldan yeni mezun olmuş bir Ziraat mühendisiyim...
İş arıyorum.
Kamuya mühendis alımları durdurulmuş!
Ama, duyuyoruz ki, kamuda iş bulan arkadaşlar var.
"Nasıl buldunuz" diye soruyoruz, ve "Torpil" gerçeğine tosluyoruz.
Toplumda; Fırsat eşitliğini engelleyen, liyakati yok sayan, vicdanları yaralayan bir kavram "torpil".
Babam beni iktidara yakın birisinin yanına gönderdi. Sırf babamı kırmamak için gittim.
İktidar olmanın "şımarıklığını" oturuşundan konuşmasına kadar bir kibre dönüştüren o "adamla" görüşünce, bir daha iş ve torpil aramadım.
Haksızlık ve hukuksuzluğu körükleyen bu torpil düzeni bitirilmeliydi.
Bitirilmedi!
Şimdi ANAP iktidarı yok!
Ancak, AKP hükümetlerinin ülkemizi getirdiği durum ortada: Anne babalar hala çocuklarını iş'e koymak için torpil arayışındalar.
Yıllardır bu arayışları beklentileri AKP iktidarları,belediyeleri tarafından kullanıldılar, yönetildiler.
31 Mart yerel seçimleri sonrası,
Gaziantep'te Şehitkamil, Nizip ve Karkamış belediyelerini CHP kazandıktan sonra telefonuma gelen "iş" isteme mesajlar ve iş talepleri üzerine babamla olan o iş arama anımı bir kez daha hatırladım.
Halkımızın beklentileri ve gençlerimizin iş bulma hayali maalesef hala "torpil" üzerinden yürüyor. Ve buna yıllardır "çanak" tutuluyor.
Bu yazı; Şeffaflık ilkesi gereği, bütün sorunların üstesinden adaletli, vicdanlı davranarak hep beraber geleceğiz inancımı koruyarak sabırlı ve umutlu olmamız gerekliliği üzerine yazılmıştır.
Şurası bir gerçek ki ülkemizde ve elbette Gaziantep'te ciddi bir işsizlik ve geçim zorluğu var.
Üniversite mezunu, lise mezunu, eğitimsiz her genç "iş ararken" ki o moral bozukluğunun hissiyatını hep yaşıyor.
Bu moral bozukluğunu dayanışma ile aşacağız.
23 yıldır ülke ekonomisini, çalışma hayatını ve sosyal hayatları bir sorun yumağına dönüştüren AKP hükümetleri yoksulluk ve işsizlik üretmiştir.
Gençlerimizin hayalleri çalınmış,
Halkımızın beklentileri boşa düşürülmüştür.
Yerel seçimler sonrasında ötekileştirilen, ayrıştırılan toplum kesimleri belediyelerdeki değişiklikle moral bulmuştur.
Halkımızın sorunlarını biliyoruz. Derinleşen işsizlik ve yoksulluğu hepimiz yaşıyoruz ve farkındayız.
Bu sorunu belediyelerimizde ve bütün ülkemizde çözmek için hep beraber çalışmalıyız.
Vatandaşımız, işçimiz, esnafımız, çiftçimiz ekonomik krizin ve enflasyonun tehdidi altındadır.
Bu tehdidi savuşturarak sorunlarımızı hep beraber dayanışma ile çözmemiz gereken bir sürecin içindeyiz.
Ülkemiz; Kapsayıcı, birleştirici, dayanışmacı,adil, şeffaf belediyecilik hizmetleri ile bugünümüzü kolaylaştıracaktır.
Geleceğimizi hep beraber bugünden şekillendireceğiz.
Bu yazıyı çocukları için iş ve hizmet beklentisi içinde olanların bu beklentinin utanılacak bir şey olmadığını haklı bir beklenti olduğunu belirtmek için yazıyorum.
İstihdam alanları açmak, ülke ekonomisini doğru yönetmek, gelir adaletsizliğini ortadan kaldırmak, ülkede her doğan çocuğun geleceğini planlamak devleti yöneten her hükümetin sorumluluğundadır.
Ülkemizde "bahar" her mevsim yaşanıncaya, hiç bir kişi işsiz kalmayıncaya, hiç bir gencin hayali çalınmayıncaya kadar dayanışma içinde olmaya, çalışmaya ve mücadeleye hep beraber devam etmeliyiz.
