31 Mart Seçimleri'nde kendisinin ve ispatladığı deyimiyle 'anasının ak sütü kadar helal' mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu, hukuksuz bir şekilde tekrarlanan 23 Haziran Seçimleri'nde önceki seçimdeki oyunu yüzde 1000 arttırarak tekrar kazandı.
Seçimlerin neden tekrarlandığını halka anlatamayan iktidar ve güç sahipleri, karşı blokta yer alanları; 31 Mart'ta, terörist, zillet, hain, dış güçlerin adamı, kandilin desteklediği aday v.s... diye suçlamıştı. 23 Haziran'a giderken ise, bu söylemlerini arttırarak devam etti...
Özellikle, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, İçişleri Bakanı Soylu, MHP lideri Bahçeli, bakanlar, vekiller, havuz medyası ile birlikte topluca küfürlere, kendilerinin dahi inanmadıkları iftiralarla saldırıları devam ettirdiler. Seçimi neden tekrar ettirdiklerini halka anlatamadıkları bir tarafa, konuşdukça battılar. Hele son olarak bebek katili teröristbaşı Öcalan'dan medet umarcasına yaptıkları rezalet açılım, bence dönüm noktası oldu.
Bence Türkiye'nin yıllardır özlem duyduğu muhalefetin en büyük ihtiyacı olan o lider 31 Mart'ta kendiliğinden doğuvermişti. 'Güneş balçıkla sıvanmaz' sözü gerçek olmuştu. Bu güneşin önünde hiç bir güç duramazdı ve öyle de oldu. Türkiye ve muhalefet yeni bir dil, yeni bir siyaset, yeni bir lider kazandı...
Bu seçimin kaybedeni, başta Süleyman Soylu olmak üzere, havuz ve çukur medyası, yalan, iftira, linç kampanyası, güç zehirlenmesi ve iktidar sarhoşluğudur...
İkinci kez seçilen Ekrem İmamoğlu'nun dediği gibi, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' sözü, yüz yıl sonra yine gerçek oldu...
Memleketimize hayırlı olsun... İnşallah bu seçimden ders çıkarması gerekenler çıkarır, silkinir ve kendine gelir...
