19 yıllık AKP iktidarında gelinen nokta gerçekten trajikomik...
2002'de 3 Y ile (Yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar) mücadele sözüyle o dönem parlamentodaki partilerin baraj altında kalması sonucu yüzde 35 oyla tek başına iktidar olan AKP, hala tek başına iktidarda bulunuyor. Peki geçen 19 yıl sonunda söz verdikleri 3 Y'ye ne oldu...
Yolsuzlukla başlayalım; Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2020 Yolsuzluk Algı Endeksi'ne göre Türkiye, 180 ülke arasında 86’ncı sırada yer aldı. Türkiye, son 8 yıl içinde en çok gerileyen 5 ülke arasındaki yerini değiştirmedi. Günde 5-6 kez gündem değişen Türkiye'de hemen hergün bir yolsuzluk haberi ile uyanıyoruz. Yani yolsuzlukla mücadele etmeyi bırakın, tabiri caizse yolsuzluğa yol vermişiz!..
Yoksulluğa gelince; Dünya Bankası, Türkiye'de son iki yılda mutlak yoksul sayısının 3,2 milyon kişi artarak 10 milyon 171 kişiye yükseldiğini açıkladı. TÜİK'e göre yüzde 13,1 işsizlik, 4 milyon 236 bin kişi işsiz var. Bu rakam Disk-AR'a göre ise işsizlik 25,8 işsiz sayısı 9,2 milyon... Özellikle son 3 yıldır yaşanan ekonomik kriz ve ardından gelen pandemi ile birlikte yaşananlar herkesce malum... İntihar eden esnaflar, kapanan işyerleri, işten çıkarılamayan ve 1.400 lira maaşla geçinmeye çalışan milyonlar, hiç geliri olmayan kaderine terk edilen vatandaşlar, destek beklerken sürekli aç-kapa ile işini kaybeden milyonlar ve yarını göremeyen umutsuz bir halk... Yani yoksullukla mücadele diye gelen AKP, bırakın mücadeleyi yoksulluğu yönetme yöntemini seçti...
Ve 3 Y'nin sonuncusu yasaklar... AKP'nin yasaklarla ilgili yaptıklarını anlatmaya kalksak bu satırlara sığmayacak kadar çoktur. Anayasa Mahkemesi'nin ve AİHM'in kararlarının bile tanınmadığı hatta kapatılmak istendiği bir ülke haline geldik. Gazetecilerin, siyasetçilerin dayak yediği, sokak röportajında fikrini açıklayan vatandaşın tutuklandığı, sosyal medyada eleştri yapanın gözaltına alındığı, iktidarı ve küçük ortağını eleştiren herkesin terörist, vatan haini, darbeci ilan edildiği bir ülke olduk. Yani yasaklarla mücadeleyi bırakın, yasaklarla terbiye edilen, yasaklarla subturulan, yasaklarla bastırılan, yasaklarla korkutulan, yasaklarla yönetilen bir ülkeyiz artık...
İktidar olduklarında hep eski Türkiye'den dem vuran, o dönemki mafya ve siyaset ilişkilerini eleştiren AKP, bugün gelinen noktada, mafya liderlerinin ülkeye ayar verdiği, gündem belirlediği bir yeni Türkiye inşa etti...
Yazılacak, söylenecek o kadar somut yaşanmış kötü örnek var ki, yazmakla bitmez... İnsanlar yeni inşa ettikleri Türkiye'de mutsuz, işsiz, umutsuz. Gençlerin yüzde 80'i başka bir ülkede görüyor geleceğini... Esnaf, çiftçi, işçi, memur, öğrenci, sanatçı, aydın, gazeteci, yazar, genç, yaşlı, kadın, erkek, fark etmiyor. Hiç kimse gelecekten umutlu değil. İşte en büyük sorun da bu; insanların geleceğini görememesi...
Onun için son söz olarak şunu söyleyeyim; ben eski Türkiye'ye razıyım varsın yenisi sizin olsun!
Çünkü eski dediğiniz o Türkiye'de en azından insanların yarına dair umutları vardı. Birbirine saygısı ve sevgisi vardı, ahlaklı bir toplum vardı, acıları da sevinçleri de ortak yaşayabilen insanlardık... Hiç olmasa ağzımızın tadı vardı be... Ben eski Türkiye'yi çok özledim ya siz...
