USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

"MESAJI VERDİNİZ" AMA BAŞARAMADINIZ!

22-04-2019

Terör örgütü PKK'nın saldırı düzenlediği tek siyasi parti lideri olan CHP Genel Başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan aşağılık, ahlaksız, kahpece saldırıyı en kalbi duygularımla şiddetle kınıyorm. 

Bu iğrençliği Maraş'ta, Çorum'da, Sivas Madımak'ta denediniz. Taşlayan, vuran, linç eden, 'yakın bu evi' diyen, alçak, cahil, yobazın organize işidir bu.

Sayın Kılıçdaroğlu'na saldıran bu teröristler, neden dağıtılmıyor? Devlet erkanının tamamı orada iken, polis, jandarma, özel harekat, korumalar, milli savunma bakanı, koca koca generaller, emniyet genel müdürü orada iken, neden bu saldıran teröristlere şiddet uygulanmıyor? Neden biber gazı dahi sıkılmıyor? Havaya ateş etmiyor? 3-5 tane öğrencinin protesto amaçlı basın açıklaması yapmasına dahi izin vermeyen polis, herhangi bir grubun basın açıklamasına dahi tomalar ve biber gazlarıyla müdahale eden polis neden burada seyrediyor? 

Eski Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Kılıçdaroğlu'nun götürüldüğü evin etrafında toplanan, taşlayan, 'yakın bu evi' diyen, araçları taşlayan, kendinden geçmiş yobazlara hitaben konuşma yapıyor. Ve şöyle diyor: "Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz. Tepkinizi gösterdiniz.” 

Bu nasıl bir açıklama, bu nasıl bir konuşma, 'mesajı verdiniz' ne demektir? Bu açıklama en az bu alçak saldırı kadar tehlikelidir, yanlıştır ve bunun gibi saldırıları bundan sonrası için cesaretlendirecektir.

Hele MHP lideri Bahçeli'nin saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada sarfettiği sözlere ne demelidir? Sayın Bahçeli, "O adama yumruk attıracak kadar ne yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu?" diyerek bu saldırıyı onaylamamış mıdır?

Daha iki gün önce 'Zaman kızgın demiri soğutma zamanı' diyerek 'Türkiye İttifakı' çıkışı yaparak muhalefet dahil her kesimden olumlu karşılanan sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın saldırının ardından şu ana kadar hala açıklama yapmamış olması düşündürücüdür. Sayın Cumhurbaşkanı, saldırı yapıldığı anda ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu aramalı geçmiş olsun dileklerini sunmalı ve yetkililere gerekli talimatı vererek bu utanç verici olayın faillerinin ortaya çıkarılmasını istemeliydi. Maalesef bu olmadı. Bence şu ana kadar kızgın demiri soğutmak için bir adım atmalıydı...

Seçim öncesinde kullanılan kutuplaştıran, ayrıştıran, ötekileştiren, ülkeyi karpuz gibi ortadan ikiye ayıran bu dil ve söylemler bu saldırının asıl failidir. Kendisinden olmayan millete 'zillet', 'terörist', 'fetöcü' diyerek düşmanlaştıran ve buradan siyasi çıkar elde etmek isteyen dil bu sonucu doğurmuştur.

Bu vahşet görüntüleri Türkiye'nin 'UTANÇ' görüntüleri olarak tarihe geçmiştir. Bu sıradan bir protesto değil, örgütlü, planlı, programlı, organize bir provokasyondur. Bu organize provokasyonu yapanlar acilen yakalanmalı, arkasında kimlerin olduğu bulunmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Saldırı sırasında ihmali olanlar ve saldırının ardından sosyal medyada sevinç naraları atarak 'iyi oldu' diyenler de bir bir cezalandırılmalıdır.

Bu saldırı sadece Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılmış bir saldırı değildir. Bu saldırı Türkiye'nin birliğine, bütünlüğüne yapılmıştır. Kirli eller, Sivas'ta, Maraş'ta, Çorum'da yapamadıklarını tekrar denemişlerdir. Başta Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP bu oyunu görmüş ve soğukkanlılıkla bu oyunu da bozmuştur.

Bu kalleş oyunu kurgulayanlara verilecek en güzel cevap birlik ve beraberliğimizi korumaktır. Başta siyasiler olmak üzere, artık herkesin diline özen göstermesi gerekiyor. Kutuplaştıran, düşmanlaştıran, ayrıştıran, kin, nefret söylemlerinden vazgeçin artık...Bu dil bugüne kadar kimseye bir şey kazandırmamıştır, bundan sonra da kazandıramayacaktır. Şimdi kucaklaşma, kenetlenme, toparlanma, birleşme ve çalışma zamanıdır... 

Sayın Kılıçdaroğlu'na en içten dileklerimle geçmiş olsun dileklerimi iletirken, bu kahpe saldırıyı gerçekleştirenleri ve arkasındaki kirli elleri lanetliyorum...

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?