Gaziantep üç merkez ilçeden oluşmaktadır… Hemen herkesin yoğun olarak yaşadığı iki merkez ilçemiz, Şahinbey ve Şehitkâmil olarak bilinse de, Oğuzeli “özünde” merkez ilçemizdir, birazcık “üvey evlat” muamelesi görse de…
Gaziantep; “sürekli yaşamın” ve tarih boyunca “yaşamın kesintisiz devam ettiği” tarihi kentler sıralamasında önde gelenlerinden birisidir… Gaziantep’te Dülük’ten (DOLİCHE) başlayan yaşam, hayla devam…
Gaziantep kokuyordu… Alleben deresindeki dericiler taşınmadan, içki fabrikası yerine Zeugma Müzesi yapılmadan, kenti ikiye bölen Alleben deresinin iki yanına 100. Yıl Atatürk Kültür Park ve dere ıslah edilmeden önce kokuyor-korkuyorduk…
Evet, kokuyor-korkuyorduk, tarihi Antep evleri-hanlar-hamamlar çürümüş, viraneye dönmüş “uçucu madde” alışkanlığı olan gençlerin ipsiz-sapsız insanların mekânı olmuş, etrafa pis kokular yayan mikrop salan çöplükler olmuşlardı, bu tarihi eserlerimizin önlerinden geçerken, “taş düştü düşer”korkusu yaşıyor olmuştuk…
Kokudan-korkudan, bizleri ve geleceğimizi kurtarmak için, tarihi yapılarımıza sahip çıkarak, yenileme çalışmalarını başlatan hemen herkese bu kentin sahiplerinin “teşekkür borçlu” olduklarını düşünüyor, yenileme ve yaşatmaya çalışanlara her zaman destek verilmesi gerektiğine inanıyor, kentim adına mutluluk duyuyorum…
Şahinbey kokuyor…
Evet, Şahinbey kokuyor… Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu’nun ifade ettiği gibi gerçek şu oldu, “kokuyor…” ama “tarih kokuyor…” Şahinbey merkez ilçemizde Belediye Başkanlığı yapmak gerçekten “zor zanaat” olduğunu da iyi bilenlerdenim…
Tahmazoğlu’nun, “kokan ve korkulan tarihi eserlerimize” yeniden hayat veren ve en önemlisi yerli ve yabancı gezginlerin, kentimize çoğalarak gelmelerini sağlayan bu çalışmalarını kutluyor Antep tabiriyle kendilerine “bu huyda kalın, bir daha kalın diyorum…”
Şahinbey belediyesi neler yaptı? Burada sıralamak isterdim ama sayfalar dolar, yapılanları izlemek isteyenler Şahinbey Belediyesi sitesine bir girsin ve sabırla okuyup, görsellere baksınlar…
“bakmak değil görmek gerek diyorum…”