USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Her şeyin başı İsrail

Her şeyin başı İsrail
15-06-2025
Gözümüzü nereye çevirsek, ardında hep aynı imza: İsrail.
Bir ülke düşünün ki, coğrafyasından çok daha büyük bir gövde gösterisiyle, dünyanın dört bir yanında planlar yapıyor, darbeler organize ediyor, vekalet savaşları yürütüyor, toplum mühendisliği yapıyor. İsrail yalnızca bir devlet değil, aynı zamanda küresel sistemin en stratejik taşlarından biri. Üstelik, çoğu zaman görünenin ardındaki görünmeyen el.
Orta Doğu’da her karış toprak kan içinde. Irak neden parçalandı? Suriye neden iç savaşla yok edildi? Lübnan neden bir türlü ayağa kalkamıyor? Filistin neden hâlâ işgal altında? Cevap basit: İsrail için tehdit oluşturan her yapı ya dağıtıldı ya da kontrol altına alındı.
İsrail’in güvenliği uğruna şekillenen bölge politikaları, emperyalizmin Orta Doğu’daki taşıyıcı kolonudur. Amerikan uçaklarının bombaladığı her şehirde, Tel Aviv’in çıkarları saklıdır. Bir Kürdistan hayali mi var? Asıl amacı, İran, Türkiye, Irak ve Suriye gibi ülkeleri parçalayarak İsrail’e nefes alacak alan açmaktır. Doğrudan söylemezler, ama her taşın altından Araplaştırılmış ama İsrail menşeli bir plan çıkar.
Ve bu planın adı bellidir: Arz-ı Mev’ûd.
Yani “Vadedilmiş Topraklar” ideali. Tevrat’ta geçen bu kadim hedef, Nil Nehri’nden Fırat’a kadar olan bölgeyi Yahudi halkına vaat eder. Yani İsrail’in göz diktiği harita, bugünkü sınırlarla sınırlı değildir. Bu haritada Türkiye’nin güneydoğusu, Suriye’nin tamamı, Irak’ın ortası, Ürdün, Mısır’ın kuzeyi ve Suudi Arabistan’ın kuzeyi İsrail toprağı olarak hayal edilmektedir.
İşte bu yüzden İsrail, bölgede bağımsız ve güçlü hiçbir devleti istemez. Halkları bölmeye, devletleri zayıflatmaya, yönetimleri iç savaşlarla tüketmeye bu kadar kararlıdır. Her şey “güvenlik” bahanesiyle sunulur ama hedef, bir megadevlet kurmaktır: Siyonist imparatorluk.
Bugün Türkiye’de yeni anayasa konuşuluyor. “Sivil anayasa” diyorlar. Ama bu anayasa ile misak-ı millî sınırlarımızın da, milli kimliğimizin de yumuşatılma çabası dikkat çekiyor. Neyin altyapısı hazırlanıyor?
Aynı anda İran tehdit ediliyor, Yemen bombalanıyor, Lübnan’a ambargo uygulanıyor, Filistin haritadan silinmek isteniyor… Ve İsrail, tüm bunların arasında en korunmuş, en desteklenmiş yapı olarak duruyor.
Hangi Batılı lidere baksanız, önünde İsrail bayrağıyla poz veriyor. Hangi küresel finans devine baksanız, arkasında İsrail merkezli bağlantılar uzanıyor. Peki neden? Çünkü İsrail, sadece bir devlet değil; bir projedir. Yahudi değil, Siyonist projedir bu. Ve bu proje, halkları birbirine kırdırarak yükselmek üzerine kuruludur.
Bu coğrafyada barış istenmiyor. Çünkü barış, İsrail’in çıkarlarına ters. İsrail, savaşla varlık kazanan bir devlettir. Bu yüzden halklar arasında kardeşliği değil, mezhep ayrılıklarını körüklerler. Etnik kimlikleri kaşıyarak böl-parçala-yönet oyununu oynarlar.
Artık uyanma vakti geldi. İsrail sadece Filistin’e değil, Türkiye’ye de, İran’a da, Arap dünyasına da uzun vadeli bir tehdit. O yüzden diyorum ki:
Her şeyin başı İsrail’dir. Ama sonu, bu halkların uyanışıyla yazılacaktır.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?