USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Türk tarımı alarm veriyor!

02-11-2022
Tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapan Türkiye coğrafyası, iklim çeşitliliğinin sağladığı avantajla çok farklı tarımsal ürünün yetiştiği eşsiz bir bölgedir. Son yıllara kadar ülke insanının ihtiyaçlarını karşılamaya yeten tarımsal üretim, çevre coğrafyaların ihtiyaçları için dahi yeterli olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze, 2. Dünya Savaşı yılları sayılmazsa, çoğunlukla tarımda kendine yeten bir ülke durumundaki Türkiye, son yıllarda kırılgan iç ekonomisi ve istikrarlı tarım politikaları üretmedeki sıkıntıları nedeniyle bu özelliğini kaybetme tehdidiyle karşı karşıyadır.
Uygulanan yanlış politikaların bir sonucu. Yeni bir yol haritası belirlenmezse enerji ve teknolojinin ardından tarımda da ithalata bağımlı olma riskimiz çok yüksek.
Geçmişten günümüze dillere pelesenk olan “Türkiye tarımda kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biridir." söyleminin tam olarak gerçeği yansıtmadığı gerçeğini tecrübe etmekteyiz.
Yani kendi kendine yetebilen bir ülke konumundan tamamen ithalata yoğunlaşan bir ülke haline geldik.
Bu görüşlerin gerçeği yansıtmadığı iddiasında bulunan ve Türkiye'nin hala "kendine yetebilen bir ülke" olduğunu savunan Tarım Bakanı’na
geçmişte ürettiği birçok ürünü İhraç eden Türkiye’nin, şimdilerde birçok kalemi neden ithal ettiğini hatırlatmak isterim.
1960’lardan 1980’e kadar sürdürülen ithal ikameci ve sübvansiyon politikaların uygulanması ve bu tarihten sonra liberal politikalar çerçevesinde Türkiye tarımının yabancı yatırımcılara açılması, tarımsal sektörde önemli sorunları da beraberinde getirdi.
Bu çalışmada, kırsal kesimin gittikçe yoksullaşması ve işsiz kalması, üretimin her aşamasında yabancı firmaların bas- kın etkileri ile yaşanan bağımlılık ilişkileri ve ileri endüstriyel üretim teknolojilerinin doğa ve insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkileri değerlendirilmiş olup, mevcut tarım politikaları ve konvansiyonel tarımsal üretimin sürdürülemez duruma geldiğinden hareketle Nijer’de 1 milyon hektar tarım arazisi kiralandı. Değerlendirilen bu alternatif çözümler, ancak, kapitalist sistemin değiştirilmesi ile mümkün kılınabilir.
Toprakları zengin, iklimi elverişli Türkiye'nin tarımdaki potansiyelini kullanabilmesi için, çiftçiye desteğin artırılmasının şart olduğu gerçeği neden görmezden gelinir?
Harekete geçilmediği takdirde, korkutucu sonuçlarla karşılaşılabileceğimizin farkına varın ve gereğini yapın beyler..!!!
Sağlıcakla kal yüce Türk milletim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?