Değerli dostlar, ülke kültürlerinde özel günlerin tarihten beri yeri hep farklı olmuştur.
Bu günlere toplumlar milli ve manevi değer yüklemişlerdir.
Milli ve manevi değerler toplumları bir arada tutmayı sağlayan en önemli unsurlardır.
Bundan ötürü bu günleri özel günler saymışlardır.
21. Yüzyılda günümüz Türkiye’sinde bu bilinç her ne kadar yok olmaya yüz tutmuş olsa da yine de eskinin hatrı var misali az da olsa yaşatmaya yaşatılmaya çalışılmaktadır.
Evet milli ve manevi günlerin özel yeri vardır insan hayatında, kardeşliği, dayanışmayı, bütünlüğü, umudu, yaşama karşı ayakta kalmak için el ele vermeyi simgeler.
Peki şimdi günümüz Türkiye’sinde yaşanıyor mu bu durumlar.
Üzülerek belirtmem gerekir ki maalesef yok denecek kadar azaldı bu duygular.
Paylaşmayı bilmeyen bir toplum inşaa edildi, doymayı bilmeyen bir toplum inşa edildi, bencilliğin Nirvana yaptığı bir toplum inşaa edildi.
Bunlar inşaa edilince kaçınılmaz sonuç olarak milyonlarca yoksulun temeli atılmış oldu.
Evet sevgili dostlar, gösterişi seven bir toplumuz maalesef, hep bana rabbena egoistliğini seven bir yapıya evrildik maalesef.
Bakın yarın Kurban bayramını idrak edecek Müslüman alemi.
Bu günün dinen anlamı bütünleşme, dayanışma, yardımlaşmadır.
Kardeşlik ruhunun perçinleşmesi gereken bir gündür.
Acı ama gerçek günümüz Türkiye’sinde milyonlarca insan yılda evine et girdiği gün sayısı iki elin on parmağı kadar ya vardır ya yoktur.
Perdenin öteki tarafına baktığımız da ise.
Sabah kalvaltısını Paris’te, öğleni, Londra’da akşamı
Viyana da geçirenler de aynı ülkenin insanlarıdır. Toplum olarak kişisel değil toplumsal olarak düşünmedikçe, ülkenin bütünlüğünü, toplumun bütünlük huzurunu ön planda tutmadığımız sürece on yıllardır süregelen bu girdaplı bencil toplum yapımız devam edip gidecektir.
Onun içindir ki ikballerimizi toplumla kaynaştırmamız gerekiyor, birey toplumla var olan bir varlıktır.
Toplum bireysiz, birey toplumsuz hiçbir anlam ifade etmez.
Çünkü toplumu oluşturan bireydir.
Bunun doğal sonucudur ki toplum şekillenmesini bireyler meydana getirir.
Tüm dostlardan istirhamım lütfen yarın ki manevi günde kurban bayramında gerçekten ihtiyaç sahibi olan yakınlarımıza, dostlarımıza, komşularımıza, hiç olmazsa o günde yardımda bulunalım.
Empati yapalım lütfen.
Kurban kesemediği için çocuklarına karşı mahçup olan babaları düşünelim.
Kurban kesemediği için çocuğuna bir lokma et yediremeyen annelerin göz yaşlarını düşünelim.
Kurban kesemedikleri için akranlarına karşı utancından sokağa oyun oynamaya çıkamayan çocukları düşünelim.
Değerli dostlar burda ki gerçek amaç, asıl ibadet kurban değildir ihtiyaç sahiplerinin duygularına ortak olmaktır.
O hisleri hissederek dayanışma ruhunun perçinlenmesidir.
İslam dininin peygamberi demiyor mu “komşusu aç iken kendisi tok yatan benim ümmetimden değildir” diye.
Gerek dinen, gerek insanen bu hislerin tüm yurttaşlarımız tarafından paylaşılması ümidiyle.
Bu vesileyle başta Türk milletinin olmak üzere islam aleminin kurban bayramını en ulvi dileklerimle kutluyorum.
