Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.
Memleket isterim
Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.
Memleket isterim
Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.
Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.
Usta şair Cahit Sıtkı’nın dizelerinde haykırdığı ve özlem duyduğu gibi, hepimizin de özlem duyduğu bir tablo barış. Nedir bu kişisel ikballer, niçin kardeşi kardeşe düşman etme telaşı. Biz Türk toplumu olarak büyüklerimizi saymayı, küçüklerimizi sevmeyi, misafirperverliği, paylaşımcılığı, dürüstlüğü, adaletli olma duygusunu tarihinin köklerinden alan bir medeniyetin çocuklarıyız.
Sözümün kimlere olduğunu sanırım anladınız değerli okuyucularım.
Sözüm bazı siyasi organlara,
Sözüm siyaseti kirli emelleri ikballeri ve koltukları için ülkeyi kaos ortamına sürüklemeye çalışan bazı çirkin siyasetçilere.
Sözüm tefrikayı adeta kendilerine şiar edinen bazı siyasi erklere.
Onun için diyoruz okuyun, irdeleyin, sorgulayın, araştırın ve düşünün diye. Çünkü okumayan, irdelemeyen, araştırmayan, sorgulamayan ve düşünmeyen bir toplumun kullanılması yanlış yola yönlendirilmesi çok kolay hale getirilmektedir bu merciler tarafından.
Son günlerde İBB başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu üzerinden linç politikası üretilmeye çalışılmaktadır. Neymiş efendim İmamoğlu şura gitmiş, İmamoğlu şurada tatil yapmış, İmamoğlu şunlarla görüntülenmiş, İmamoğlu şunu demiş bunu demiş. Dinime küfreden de bari Müslüman olsa diyesi var insanın.
Ya kardeşim siz İmamoğlu’nu eleştirmeyi bırakın siz ülkeyi ne hale getirdiniz önce onun hesabını verin.
Ülkenin Güneydoğu sınırı savaş bölgesi,
Ülkenin doğusu terör bölgesi,
Ülkenin tümü sözde mülteci ama gerçekte Suriyelilerin işgali altında,
Ülkenin ekonomisi bitmiş,
Ülkede işsizlik had safhada,
4 Milyon EYT’li perişan,
Yüzbinlerce Üniversiteli iş bulamamaktan ötürü depresyonda,
Ülkede tarikatlar sapık,
Ülkede cemaatler ahlaksız,
Ülkenin diyanetine güven yok
Ülkede yobazların Atatürk düşmanlığı had safhada
Ülkede toplumsal kadın cinayetleri alabildiğine almış başını gitmiş
Ülkede tarım bitmiş
Ülkede hayvancılık bitmiş
Ülkede Sağlık paralı
Ülkede Eğitim yerlerde
Ülkede sanayi durma noktasında
Bu örnekleri çoğalta bilirsiniz değerli okuyucularım. Neresinden tutarsanız tutun elle tutulur gözle görülür; huzur, barış ve refah adına bir gelişme yok. Bunlara rağmen hala bazılarının benden olmayan benim düşmanımdır politikası yapmasının kime ne faydası var. Bu beyzadelere sözüm, önce bu sorunları çözün lütfen. İnsanlara huzur, güven, mutlu gelecekler verin, Onun için diyorum gelin bu nefret, kaos, öteleme, ayrıştırma dilini bir kenara bırakalım kardeşi kardeşe düşman etme politikasından vazgeçelim.
Hepimiz bu coğrafyanın çocuklarıyız,
Hepimiz aynı geminin yolcularıyız gemi su alırsa bundan hepimiz zarar görürüz.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’da bu ülkenin evladı
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’da bu ülkenin evladı
Sayın Devlet Bahçeli’de bu ülkenin evladı
Sayın Meral Akşener’de bu ülkenin evladı
Sayın Selahattin Demirtaş’ta bu ülkenin evladı
Sayın Ekrem İmamoğlu’da bu ülkenin evladı
Gelin; kardeşlik, huzur, güven ve aydınlık Türkiye’ye dair özlem duyduğumuz kardeşlik barışını hep birlikte imzalayalım, Anadolu’da bu coğrafyada yaşayan, Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, Sünni’siyle, Alevi’siyle ve diğer etnik kökenli vatandaşlarımızla. Ayrıştırma siyaseti izleyen tefrikacılara geçit vermeyelim.
