Evet, nerede kalmıştık… Kaldığımız yerden devam!
Çok sevdiğim gazetecilik mesleğine, örnek aldığım rahmetli babam duayen gazeteci Vahittin Bozgeyik’in yanında başladım. O zamanlar daha böyle çirkefleşmemişti bu meslek… İtibarlı, onurlu, dik durup eğilmeyen insanların çok olduğu bir meslekti. Saygı, sevgi, hoşgörü ve meslek ahlakı vardı…
Emek vardı her satırında sütunların. Teknoloji gelişmemişti daha, tipo baskı, kurşun harfler, mürekkep kokusu vardı matbaalarda… Gazeteyi hazırlayıp çıkarmak yürek ister, emek ister, titizlik isterdi… Evet zor meslekti gazetecilik, yükü çok ağırdı belki ama itibarı vardı. Saygı duyulurdu gazeteciye, ayakta karşılanır, toplumda değerli bir yeri vardı.
O güzel günlerden bugüne meslekte çok şey değişti. Teknoloji gelişti, emek azaldı, işler kolaylaştı, kopyala-yapıştır çıktı, muhabir yetişmez oldu, basın itibarı yerle bir oldu… Meslekte yeni kategoriler oluştu!
Mesela ‘yazma-görme-duyma’ ilkesiyle günü kurtarıp kendini maaşa bağlayan gazetecilerimiz var artık.
Ya da ‘Yazarım ha!’ diyerek ‘malı götüren’ şantajcı gazetecilerimiz de var artık…
Suç makinası, sabıka manyağı, tehdit ve şantaj ustası olup da bu mesleği yapabilen gazeteci kimliğine bürünmüş şahsiyetler de var aramızda…
Ve en aykırı olan kategoriye gelelim! 35 yıllık gazeteci olduğunu iddia edip iki satır haber yazmayı hala öğrenemeyen, köşe yazısını para karşılığında başkalarına yazdıran ve kendine ’35 yıllık gazeteciyim’ diyebilen arsızlar da aramızda dolaşıyor maalesef…
Bu meslekte benim öğrendiğim iki şey var, birincisi işin mutfağında çalışıp, yükünü çekip, aç kalan gizli kahramanlar… ikincisi ise haber yazmasını bilmeyen, köşe yazısını başkasına yazdıran ama deveyi hamuduyla götüren sözde gazeteciler…
25 yıllık meslek hayatımda ne kimseyi yarı yolda bıraktım, ne kimsenin ekmeğine göz koydum ne de meslek ilkelerimden vazgeçtim. Babamdan öğrendiğim gibi, namuslu, dürüst ve dik durarak bugünlere geldim. Belki param olmadı hiç, ‘köşeyi dönemedim’ ama ne mesleğime ne de babama ihanet etmedim. Yola çıktığım kimseyi satmadım, birlikte çalıştığım hiçbir arkadaşıma ihanet etmedim, hiçbir dostumu arkadan vurmadım.
İnsan emeğinin en ucuz olduğu Türkiye’de itibarı en zayıflatılmış meslek olan gazetecilik mesleğini yeni kurduğum www.gazikent27.com haber sitemde sürdürmeye devam edeceğim. İnadına dürüst olacağım, inadına dik duracağım, inadına umutlu olacağım… Rızkı veren Hüda'dır kula minnet eylemem!
