
Güneydoğu Anadolu'da toplam ihracat içindeki yüzde 30’u aşan payı ile ihracat liderliğini elinde bulunduran hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün Ocak-Temmuz döneminde ihracatı yüzde 6,6 artışla 2 milyar doları geçti.
İhracatta tonaj olarak yüzde 0,3 artışla 2,5 milyon tonu aşılan bu dönemde yaklaşık 250 bin ton ayçiçek yağı ihracatı ile 365,3 milyon dolar gelir elde edildi ve Türkiye’nin toplam ayçiçek yağı ihracatı içinde Güneydoğu’nun payı yüzde 57,6 olarak gerçekleşti. Yaklaşık 600 bin ton makarna ihracatı ile 345,8 milyon dolar gelir elde edilen bu dönemde, Türkiye’nin toplam makarna ihracatı içinde Güneydoğu’nun payı yüzde 66,8 oldu. Afrika’ya ihracat artışının yüzde 28,6’ya ulaşarak ivmesini koruduğu bu dönemde Irak pazarında yaşanan yüzde 9,5’lik gerileme 60 milyon doların üzerinde gelir kaybı getirdi. Irak’a hububat ihracatında en fazla düşüş pastacılık ürünleri ile değirmencilik ürün gruplarında gözlemlenirken, Suriye pazarında yakalanan 55,3 milyon dolarlık ihracat artışı bu kayıpları dengeledi.
“Türkiye’nin Suriye’ye ihracatı yıl sonunda 2 milyar doları geçer”
Türkiye ve Suriye arasında yeni nesil kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması tesis edilmesi kapsamında imzalanan mutabakatlardan birinin tarafı olduklarının altını çizen Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu şunları söyledi:
“Türkiye-Suriye Ekonomi ve Ticaret Ortak Komitesi’nin çalışmaları kapsamında, Güneydoğu Anadolu Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak Şam Ticaret Odası ve Halep Ticaret Odası ile birer mutabakat zaptı imzaladık. TİM Suriye Masası olarak ayrıca Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanlığı heyetiyle de bir araya geldik ve Türkiye-Suriye ticari ilişkileri, bölgesel yatırım konuları ve kurumlar arası iş birliğine yönelik değerlendirmelerde bulunduk. İki ülke arasında ticari ilişkileri geliştirme konusunda büyük bir istek ve karşılıklı güven mevcut. Suriye ile daha önce imzalanan ancak 2011’den sonra fiilen işlemeyen serbest ticaret anlaşmasının yerine, çok daha kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması yapılması yönünde Bakanlığımızın önemli girişimleri var. Bu süreçte Suriye Ekonomi ve Sanayi Bakanı’nın, Türkiye’nin kendileri için ikinci bir vatan olduğunu ve pazarlarımızı entegrasyon içinde büyütme arzusunu ifade etmesi, güvenimizi tazeledi.”
Türkiye’nin Suriye’ye ihracatının %49,3 artışla 1,2 milyar doları aştığı yılın ilk 7 ayında Güneydoğu’nun payının 500 milyon dolara yaklaştığını belirten Kadooğlu şunları ifade etti:
“Güneydoğu Anadolu’nun Suriye’ye ihracatında 7 aylık dönemde %41 yükseliş oldu ve bu sayede geçen yılın aynı dönemine göre 150 milyon dolara yaklaşan bir gelir artışı oldu. Mevcut sipariş ortamına göre yıl sonuna kadar Türkiye’nin Suriye’ye ihracatının 2 milyar doları aşmasını, bölgemizin ise 1 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz. Hububat sektörü toplam ihracatımızda ilk sıradaki yerini korumakla birlikte, iki ülke arasında özellikle kimyevi maddeler ve mamulleri, su ürünleri ve hayvansal mamuller ile elektrik-elektronik gibi farklı sektörlerde ciddi bir hareketlilik gözlemliyoruz. 27 Ağustos – 5 Eylül 2025 tarihlerinde düzenlenecek olan 62. Şam Uluslararası Fuarı kapsamında milli stantla bir katılım organizasyonumuz olacak. Bu etkinliğin karşılıklı yatırım fırsatlarının hayata geçirilmesine yönelik önemli fırsat sunacağını düşünüyoruz.”
“Irak’taki sorunların çözümü pazardaki kayıpları giderir”
Yılın geride kalan bölümünde Türkiye’nin Irak’a toplam ihracatı %3,3 oranında gerilerken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin Irak’a ihracatındaki düşüşün %5,4 seviyesine ulaştığını ifade eden Kadooğlu şunları belirtti:
“Bu durum, özellikle Irak’ın uygulamaya koyduğu yeni gümrük ve sevkiyat düzenlemeleri, kuzey–güney geçişlerinde yaşanan siyasi gerilimler, bazı ürün gruplarında artan gümrük vergileri, lojistik süreçlerdeki aksamalar ve başta Rusya olmak üzere rakip ülkelerin agresif pazar stratejilerinin birleşen etkilerinden kaynaklanıyor. Taşıma maliyetlerini ve transferlerde operasyonel yükü artıran uygulamalar olabiliyor. İhracatçı firmalarımızın karşılaştığı sorunların çözümü için hem Irak merkezi hükümeti hem de bölgesel yönetim nezdinde yoğun temaslar yürütüyoruz, gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi, ticareti yavaşlatan bürokratik engellerin kaldırılması ve karşılıklı ticaretin kolaylaştırılması yönünde taleplerimizi yineliyoruz. Ayrıca alternatif lojistik kanallarının oluşturulması, Irak pazarında Türk ürünlerinin rekabet gücünü artıracak ticaret anlaşmalarının geliştirilmesi ve sektörel tanıtım faaliyetlerinin güçlendirilmesi için çalışmalarımız var. Bölge ihracatçılarımızın Irak pazarındaki güçlü konumlarını koruyabilmeleri için hem kısa vadeli çözüm adımlarını hem de uzun vadeli stratejik işbirliklerini kararlılıkla hayata geçirmeye devam ediyoruz.”