Erdoğan: Milletimizden sabırlı olmasını istiyoruz!

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, kabine toplantısı sonrası konuştu. 

Hayat pahalılığı ve ekonomik kriz hakkında konuşan Erdoğan, yaşanan 'sıkıntıların' geçici olduğunu öne sürdü. 

Ekonomik sorunlarının kaynağının Türkiye'nin büyümesini istemeyenler olduğunu söyleyen Erdoğan, ''Bu bedeli şimdi ödeyip önümüze gelen fırsatı değerlendiremez isek bir asrı da kısır döngü içinde geçiririz. 

Milletimiz bize yetkiyi tatlı su demokratlığı yapmamız için vermedi. Biz milletimizle birlikte yürek yüreğe vererek; vatanımızın bütünlüğüne devletimizin bekanına ülkemizin varlığına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. 

Bu dönemde yaptığımız kararların tüm riski bize, kazanımları ise milletimize aittir. 

Hepimiz hayat pahalılığında şikayet ediyoruz. Ülkemiz akbabaların işgaline uğramış olsaydık; bugün özgürlüğümü, kararan geleceğimizi koruyor olurduk'' diye konuştu.

Erdoğan ayrıca ''Milletimizden sadece sabırlı olmasını istiyoruz'' ifadelerini kullandı.

''Barış yolunda en çok çabayı gösteren ülke konumundayız. Ukrayna ve Rusya heyetleri yarın İstanbul'da bir araya gelecek. Biz de heyetlerle bir görüşme yapacağız. Zelensky ve Putin ile yaptığımız telefon görüşmelerinin olumlu olduğunu söyleyebilirim.

One minute derken amacımız; barıştı.

Esasen ülkemizdeki siyaset yelpazesinde en önem verdiğimiz şey milletimizle kurduğumuz bağdır. Bizim insan merkezli siyasetimiz kimi zaman itibarsızlaştırılmaya çalışıldı.

En haklı olduğumuz konuda bile bu gerçekler vardır.

Doğu Akdeniz'deki güç kavgasında gerilimi yükseltelenlerin hedefi geleceğimizi ipotek altına almaktır. 

Rusya - Ukrayna krizinde ülkemizi savaşın bir tarafı yapmak isteyenlerin bizim kurduğumuz barış köprüsü yürekleri daralarak izlediklerini biliyoruz.

Bizim nezdinde milletimizi hedef alanlar için bir kez daha tekrarlıyorum: Unutmayın ortak açıklıkta daha önce Japonya 1 numarası iken köprümüz dünyanın 1 numarası olmuştur.

Nice zorlu mücadeleleri birlikte başardığımız milletimizin 2023'te bize güç vermesine mani olamayacaksınız.

Türkiye'nin dünyanın en üst ligine çıkaracağız.

Zorluklarımız, sıkıntılarımız yok mu? Hepsi var. Ama bunların tamamanın üzerinde ülkemizi güçlü kılma irademiz, birikimimiz ve kararlılığımız var. Herkesin bir hesabı olabilir. Fakat en büyük plan sahibi Allah'tır.

Son söz milletimizindir. 2023'e kadar gece gündüz çalışarak; milletimizle aramızdaki gönül köprülerini salamlaştıracağız.

Boğaza ilk köprüyü yaparken; birileri bu köprünün İstanbul'a yapılacak en büyük kötülük olacağını söylemiştir. Buna rağmen 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılmıştır.

İkinci köprü için de aynı şeyler söylenmişti.

İBB dönemimizde Marmaray projemize başladığımızda aynı zehirler oklar bize yöneldi. Mahkeme mahkeme dolanarak 4 yıl bizi geciktirdiler. Şimdi rahatlıkla Asya'dan Avrupa'ya geçiyorlar. Aynı şekilde Avrasya'da beşli çete diyorlar; beşli çete dedikleri koy bir kenara aynı siyasi görüşü paylaşan arkadaşlarınız bu projenin içerisinde.

3. köprü için aynısını yaptılar. Boğazdan gelip müşteri geçse her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Aynı gurüh Çanakkale'deki Köprü için de demediklerini bırakmadı.

Yine Avrasya'da 5'li çete diyorlar ya. Burada aynı siyasi görüşü paylaştıkları arkadaşları, Avrasya tünelinin yapanların içindeydi.  Boğaz'dan gelip, güçleri yetse inanın her türlü ihaneti yapabilirlerdi. Bir mahkeme kararını yanlış anlayarak, "3. köprü 2 beton kuleden ibaret" diye attıkları manşeti, sefilliklerini unutmadık. Bay Kemal, yap-işlet-devret ne demektir, bilmez, anlamaz. Bu öyle her yiğidin karı değildir. Bunun için bu alanda mürekkep yalamak lazım. İGA'yı yaptık, onunla ilgili de konuştu. İGA nedir diye konuşsan bilmez. Şu anda ilk 3 havalimanından bir tanesi İstanbul Havalimanı.

Şu an dünyadaki üç havalimanından biri İstanbul Havalimanı. Şimdi yüklenici firmalar, işletmeci firmalar ilave bazı projelerle güzelleştirmeler yapacaklar.

Şimdi yüklenici firmalar buraya ilave bazı proje tadilatıyla güzellikler yapacaklar. 'Geçmediğimiz köprünün parasını ödüyoruz' çarpıklığı yaptılar. Bu yalanlar sebebiyle tereddüte düşen vatandaşlarımız varsa onlar için kısaca 'yap-işlet-devret'in ne anlama geldiğini anlatmak isterim. Dünyada 35,6 milyar dolarlık yatırım yapılmıştır. Türkiye bu modeli kullanan Avrupa'da 3. dünyada 13. durumdadır. Ülkemiz geçtiğimiz 20 yılda, ulaştırma ve haberleşme alanında 37,5 milyar dolarlık yatırıma kavuşmuştur. Bay Kemal bunları milli bütçeden yapmadık. Kendileri tedarikçi ve bir süre bunları işletiyorlar.

Hayata geçirilen yatırımların 395 milyar dolar, istihdama zaten 1 milyon kişi katkısı olmuştur. Daha yeni bugün Adil birşey, Antalya ile ilgili tahsilatı yaptınız mı? 2.138 milyar dolar Antalya Havalimanı ile ilgili hesabımıza geçti.

Ülkemiz için karlı, kazançlı bir yatırım modeli etkili kullanıyoruz.

Kamu eli ile ülkemizin her ilinde, ilçesinde yol, köprü, hastane, okul, baraj, sulama tesisi yatırımı yapılmaktadır. Her yatırım ülke ve milletin ortak malıdır. Buralarda verilen hizmetlerin tamamı ücretsiz olduğundan maddi geri dönüş yoktur. 

Kamu özel iş birliğinde kamudan özel bir kaynak söz konusu değildir. Proje hizmete girdiğinde ise garanti ile olan arasındaki fark ödenmektedir. 

Kamu özel yatırımları vatandaşların cebinden tek kuruş götürmediği gibi, dolaylı ve doğrudan etkileri ve sonunda kamuya kalacak olması nedeniyle faydalıdır. Bu biçimin önemli bir kısmında vatandaşların kullanması için tarifen ucuz bir fiyat belirlenmektedir. 

Bugün yaşadığımız sıkıntıları görmüyor değiliz. Hayat pahalılığı başta olmak üzere bugünkü sıkıntıların üzerinden gelecek de yine biziz. 

Yürütülen beşinci kol faaliyetlerine rağmen Türkiye'nin bölgenin lideri, dünyanın sözünü dinlediği ülke konumuna çıkardık. Sorunları konuşurken; Türkiye'nin mevcut konumuna nasıl eriştiğini unutmamalıyız. 

Türkiye'ye vesayet ile darbeler ile askeri tehdit ile uluslararası dayatmalarla diz çöktüremeyenler, ekonomimizi hedef aldılar. Biz bu mücadelenin içerisinde dünya koronavirüs salgının pençesine düştü. Pandemi üretim, lojistik, finans alanlarına yayılan küresel bir depreme dönüştü. 

Bizim bu dönemde önceliğimiz insanımızın işini, aşını garanti altına alacak ekonomik işleyişi hayata geçirmek olmalıdır. 

Bu bedeli şimdi ödeyip önümüze gelen fırsatı değerlendiremez isek bir asrı da kısır döngü içinde geçiririz. 

Milletimiz bize yetkiyi tatlı su demokratlığı yapmamız için vermedi. Biz milletimizle birlikte yürek yüreğe vererek; vatanımızın bütünlüğüne devletimizin bekanına ülkemizin varlığına yönelik tehditleri teker teker bertaraf ettik. 

Bu dönemde yaptığımız kararların tüm riski bize, kazanımları ise milletimize aittir. 

Hepimiz hayat pahalılığında şikayet ediyoruz. Ülkemiz akbabaların işgaline uğramış olsaydık; bugün özgürlüğümü, kararan geleceğimizi koruyor olurduk.

Ülkemizi tüm mazlumların sığınağı haline getirdik. Toplam 5 milyon. Suriye'den Afganistan'dan Irak'tan gelenler. Türkiye'nin savaşan tarafların bile güvenmesinin nedeni bu zorlu mücadeleyi kazanmış olmasıdır.

Sıkıntılarımız geçici. Kazanımlarım bakidir. Umudumuz canlı, geleceğimiz aydınlıktır. Nasıl yaptığımız nasıl yapacağımızı ve ne elde edeceğini biliyoruz. Milletimizden sadece sabırlı olmasını istiyoruz.