
Polis barikatının önünde açıklama yapan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Tek adam rejimine çağrımız şudur: Bir an önce Kürecik’i kapatın. Bir an önce İncirlik’i kapatın. Bütün ülkedeki uluslararası askeri güçleri sınır dışı edin" dedi.
EMEP üyeleri, öğlen saatlerinde Kürecik merkezde bir araya gelerek üsse doğru yürüyüşe geçti. EMEP üyeleri, sık sık "Katil ABD işbirlikçi AKP", "Barbarlar yenilecek direnen halklar kazanacak", "Halklara değil ABD’ye barikat", "Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın", "Savaşa değil halka bütçe", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları attı. Ancak grup, radar üssüne giden yolun girişinde güvenlik güçlerinin kurduğu barikatla karşılaştı. Grubun barikatı aşarak üsse yürümesine güvenlik güçleri izin vermedi. Kısa süreli tartışmanın ardından grup barikat önünde açıklama yaptı.
EMEP Malatya İl Başkanı Şerif Demirel, Kürecik Radar Üssü’nün bölge halklarını tehdit eden bir savaş merkezine dönüştüğünü vurguladı. Demirel, “Bu topraklarda halkların baş düşmanları olan emperyalistler, bu üssü savaşların merkezi haline getirmiştir. Biz de tam bu nedenle buradayız. ABD emperyalizmi ve onun ileri karakolu olan İsrail siyonizmi, 13 Haziran’dan bu yana İran’a yönelik saldırılarla bölge halklarını yeni bir yıkımın eşiğine getirmiştir.
Bu saldırılar tam da burada, Kürecik’teki radar üssü ve İncirlik’teki hava üssü üzerinden alınan anlık istihbarat ve sağlanan lojistik destekle mümkün hale gelmektedir. Kürecik Üssü sadece bir radar üssü değildir. Bu üs, İsrail’i korumak için NATO şemsiyesiyle kurulmuş, ABD’nin bölgesel planlarının ayrılmaz bir parçası haline getirilmiştir.
Bugün bu üssün duvarlarının ardında, Filistin halkının üzerine yağan bombalara yön veren teknolojiler çalışıyor. İran’a atılan füzeler, burada kurulan sistemlerle hedefini buluyor. Türkiye bu savaşlara ev sahipliği yapıyor. İktidar ise bu duruma sessiz değil. Aksine, bu savaşların ortağıdır" ifadelerini kullandı.
"EMPERYALİSTLERE GÜÇ, EMEKÇİLERE BARİKAT"
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan ise güvenlik güçlerinin yürüyüşlerine izin vermemesini eleştirerek şöyle konuştu:
"Biraz önce Kürecik’teki üsse yürümek için geldiğimiz bu barikatta, görevlilerin tutumu ve anlayışı; buradaki Kürecik Üssü'nün kimin toprağı olduğunun bir kez daha tescilidir. Yani bu ülkede ABD emperyalizmi gelecek, Malatya Kürecik’te üs kuracak, buralara radarlarını koyacaklar, buralara rampa füzelerini koyacaklar, buradan Orta Doğu’yu gözetleyecekler, İsrail’e ve Amerikan üslerine kalkan olacaklar… Ama burada üsse yürümek isteyen işçileri, emekçileri engelleyecekler. Bu durumu kınıyoruz. Bu durumu protesto ettiğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Burada olma nedenimiz çok açık: Bu ülkenin hiçbir karış toprağında emperyalist üsler istemiyoruz!
Kürecik üssü yıllardır, on yıllardır, başta ABD emperyalizmi olmak üzere onun suç makinesi NATO için çalışan; NATO’ya bilgi toplayan ve bu bilgileri ABD’ye, NATO merkezlerine gönderen bir üs olarak kullanılmaktadır. Son İsrail saldırılarında, İsrail siyonizminin İran’a yapmış olduğu saldırılar karşısında hem Kürecik’ten hem İncirlik’ten istihbarat ve gözetleme bilgilerinin NATO’ya ve İsrail’e verildiğini biliyoruz. Bir yanda timsah gözyaşı dökenler var. 'Orta Doğu’da savaş istemiyoruz', 'Orta Doğu’da barış istiyoruz' diyorlar. İktidardakiler böyle diyor ama öbür yandan ABD emperyalistlerine ve NATO’ya her türlü imkânı, olanakları sunmak için canhıraş bir çaba gösteriyorlar. Bu iki yüzlü tutumu, burada, sizlerin huzurunda bir kez daha kınıyoruz.
Gazze’yi yerle bir eden, taş üstünde taş bırakmayan, İsrail’e her türlü desteği yapan, yardımı yapan güç ABD’dir. Onunla ittifak yapan Orta Doğu’daki ve Türkiye’deki işbirlikçilerdir. Bunun başında da saray rejimi gelmektedir. Bu ülkenin toprağında bir ABD üssünü protesto etmeye giden işçilerin, emekçilerin önü kesiliyor. Neyi gizliyorlar? Neyi saklıyorlar? Neyi korumaya çalışıyorlar? Bunun hesabını vermeliler!"
İRAN HALKI GERİCİ REJİMLERİ YIKABİLECEK GÜÇTEDİR"
"Şimdi gözlerini İran’a dikmişler. 'Uranyum zenginleştiriyormuş İran, atom bombası yapacakmış, kendi halkına eziyet ediyormuş.' Evet, İran rejimi gericidir. İran rejimi kendi halkına zulmediyor. Ama bu, emperyalistlere ve onların işbirlikçilerine İran’a müdahale etme hakkı vermez. İran halkı, İran işçileri, emekçileri kendi gerici rejimlerini yıkabilecek güce ulaşacaklardır. Hiçbir emperyalist gücün, hiçbir işbirlikçi odağın İran’a saldırmasını asla ve asla kabul etmiyoruz. Orta Doğu’da nükleer silaha sahip bir tek İsrail var. Elinde atom bombası olan İsrail. Yıllardır Türkiye’nin işçileri, emekçileri, devrimcileri, sosyalistleri olarak dedik ki: 'Filistin’e yapılan bu barbarlık karşısında, Gazze’ye yapılan bu barbarlık karşısında İsrail’le tüm diplomatik ilişkileri kesin!"
"PARAVAN ŞİRKETLER ARACILIĞIYLA TİCARETİ ARTIRDILAR"
"Ama iktidar ne yaptı? Kurdukları paravan şirketlerle, sanki Filistin’e yardım yapıyormuş gibi, gemileri, uçakları farklı rotalardan dolandırarak İsrail’le olan ticari ilişkilerini bırakın kesmeyi, kat be kat artırdılar. Bugünkü saray rejimi, tek adam yönetimi ve Cumhur İttifakı, ABD’nin çizgisine gelmiştir. Onlar 'otur' dediğinde oturan, 'kalk' dediğinde kalkan bir politika izliyorlar. Orta Doğu’da da İran’da da böyle."
"KÜRECİK, İNCİRLİK KAPATILSIN"
"Ama sırası geldiğinde de çıkıp, 'Biz anti-emperyalistiz' diye yalan söylemekten geri durmuyorlar. Biz Orta Doğu’da barış istiyoruz. Biz bölgede barış istiyoruz. Dünyada barış istiyoruz. Hiçbir emperyalist gücün binlerce, on binlerce kilometre öteden gelerek, ülkemizde üs kurmasına, Orta Doğu’daki ülkelere bomba yağdırmasına, halkların, işçilerin, emekçilerin tepesine bomba yağdırmasına asla rıza göstermeyeceğiz, asla kabul etmeyeceğiz. Bütün işçileri, emekçileri buna karşı durmaya çağırıyoruz. Buna karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Tek adam rejimine çağrımız şudur: Bir an önce Kürecik’i kapatın! Bir an önce İncirlik’i kapatın! Bütün ülkedeki uluslararası askeri güçleri sınır dışı edin! İsrail’le ticari olan bütün ilişkilerinizi kesin! Türkiye ile sınır olan bütün komşularla, oradaki halklarla barış içinde yaşamanın yol ve yöntemlerini arayın!"