İşe çıraklık döneminden başladılar. Kalfalık dönemi… Ustalık dönemi… Uygulama iyi gidiyordu…
Plan, proje, ülkenin sağlık anlamında geleceğine dair projeler de o yıllarda gayet sağlıklı işliyordu…
İnsanlar ilaç kuyruğuna girmekten kurtulmuş, istediği hastanede rahatça tedavi oluyordu. Garip guraba, fakir fukara hayatından memnundu. Özel hastanelere gidiyor, tedavi oluyor, evine dönüyordu, masraf sıfır, ilaç parası, muayane parası yok, herkes halinden memnundu…
Peki bu çark ne zamana kadar çalıştı… Değirmene gelen su bitinceye kadar çalıştı. Suyun gözü kurudu, devletin sağlık sistemi iflas etti. Sağlıkta çığır açtık diyen iktidar, hüsrana uğradı...
Bunları niye mi yazıyorum? Bir yakınım aradı, bunuda yaz dedi. Yıllardır oy verdiğim inandığım güvendiğim partiye bundan sonra oy vermem, dedi.. Niyesini sormadım, devamını o getirdi. Türkiye genelinde 8 bin ilaç satılıyormuş eczanelerde. Yakınımın annesi hastane raporlu, ilaçlarını bedava alması gereken bir hasta.
Ancak; Sekiz bin ilacın içinde arkadaşımın annesi Türkiye'de kullanılan yüz ilaç içerisindeymiş, o ilaca Sağlık Bakanlığı kota koymuş. Sağlık Bakanlığı raporlu hasta sahibine, hastanın ilacı yüz lira, ben yetmiş beş lirasını karşılarım, diğerini sen karşılayacaksın kardeşim demiş… Demek ki neymiş… Masalmış…
