Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, seçim güvenliğinin sağlanması talebiyle Yüksek Seçim Kurulu (YSK) önünde açıklama yaptı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, parti üyeleriyle birlikte parmak boyası başta olmak üzere seçim güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemlerin alınması talebiyle Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) gitti. Partililer “Seçim güvenliği istiyoruz”, “Seçim boyası istiyoruz”, “Oylarımızı, geleceğimizi çaldırmayacağız”, “Bu filmin sonunu biliyorsunuz” dövizlerini taşıdı.
Parmak boyasının kullanılması yönündeki başvurularına YSK'den "yasanın gerekli olduğu" yanıtını aldıklarını belirten Özdağ, "Mesele seçimin güvenliğini sağlamakken ve bunun için ortada talep varken, YSK bu talebi karşılamak konusunda neden gereken inisiyatifi almıyor da seçimi güvensizleştirecek bir sürece ön ayak oluyor, bunu anlamıyoruz. Mavi boya bu seçimlerde kullanana kadar ve ithal seçmenle ilgili gerçek sayılar Türk halkına açıklanana kadar her gün buradayız” dedi.
YSK önünde açıklama yapan Özdağ, şunları söyledi:
“Türkiye 14 Mayıs’tan günler öncesinde seçim güvenliğini tehdit altına alan önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelerin başında sayıları ne kadar olduğu belli olmayan ama 1 milyonu aşacağı tahmin edilen ithal seçmen geliyor. Yani, Türkiye’de geçici sığınmacı iken; vatandaşlık alan Suriyeliler, vatandaşlık verilen Kuveytliler, Libyalılar, Mısırlılar… Bunların sayıları ile yapmış olduğumuz en son çalışmada 500 bini çoktan aştıkları görülüyordu ve seçimin güvenliği tehdit eden bu gelişmeye şimdi ne yazık ki 10 ilimizde yaşanan ve ağır tahribata yol açan deprem neticesinde ortaya çıkan nüfus hareketi de eklendi ve birçok insan Kahramanmaraş’tan, Hatay’dan, Adıyaman’dan seçmen oldukları yerlerden uzaklaşma zorunda kaldılar. Onlar oradan uzaklaşma zorunda kaldılar ama seçim kütüklerinde durumun nasıl geliştiği ile ilgili ortaya konulan net bir durum yok. Bu da seçim güvenliğini tehdit edebilecek girişimlere yol açabilir. Bundan dolayı, Zafer Partisi olarak seçimlerde bir süre önce kaldırılan mavi boyanın tekrar devreye sokulmasını istiyoruz. Bu konuda yapmış olduğumuz çağrıya YSK’dan ‘bunun için yasa gerekir’ şeklinde bir cevap geldi, aslında YSK’nın görevi seçim güvenliğini sağlamak.
“YSK, SEÇİMİ GÜVENSİZLEŞTİRECEK BİR SÜRECE ÖN AYAK OLUYOR”
Bir yüksek yargı organı olarak bu konuda yasaya gerek kalmadan da düzenleme yapılabilir. Birçok yetkin hukukçunun bu konuda yapmış olduğu açıklamalar var. Ancak, şunu hatırlatalım, bugün ‘yasa gerekir’ diyen Yüksek Seçim Kurumu, referandumda Anayasa’nın emrini çiğneyerek ve kendisini TBMM yerine koyarak mühürsüz 2 buçuk milyon oyu geçerli kabul etmişti. O zaman yasa aramayan, Anayasa’yı çiğneyen YSK, şimdi mi yasalara çok uyar hale geldi? Mesele seçimin güvenliğini sağlamakken ve bunun için ortada talep varken, YSK bu talebi karşılamak konusunda neden gerekeni inisiyatifi almıyor da seçimi güvensizleştirecek bir sürece ön ayak oluyor, bunu anlamıyoruz.
“MAVİ BOYATEKRAR BU SEÇİMLERDE KULLANANA KADAR BURADAYIZ”
İstanbul’da aynı zarftan çıkan dört pusuladan birisini iptal edip, diğer üçünü kabul eden bu YSK değil mi? Seçmen hangi Yüksek Seçim Kurulu’na güvenecek? Doğrusu, biz mavi boya tekrar bu seçimlerde kullanılana kadar ve ithal seçmenle ilgili gerçek sayılar Türk halkına Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanana kadar her gün buradayız. Bugün Zafer Partisi olarak buradayız, yarından sonra ittifak üyelerinin katılımıyla burada olacağız.”
