USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Siyaset

Kılıçdaroğlu, Yerel Medya Çalıştayı’nda konuştu

CHP, Marmaris Belediyesi ve basın meslek örgütlerinin işbirliği ile Muğla’nın Marmaris ilçesinde otelde düzenlenen “Anadolu Buluşmaları Yerel Medya Çalıştayı 2023” bugün başladı.

Kılıçdaroğlu, Yerel Medya Çalıştayı’nda konuştu
07-10-2023 17:15
07-10-2023 17:18
MUĞLA
Google News

Yerel Medya Çalıştayı’nda konuşan Kemal Kılıçdaroğlu “Sizinle ilgili tasarruf genelgesi çıkardılar. ‘Günlük gazete alımı yapılmayacak.’ ‘Görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak.’ Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, günlük gazetece almayacaksınız diye tasarruf genelgesi mi çıkarılır? Utanılacak bir tablo… Medyaya düşman olan bir siyasal iktidarı desteklemeyin arkadaşlar. Hangi görüşten olursanız olun, sonunda çekilen sizin ipiniz oluyor. Medyaya düşmanlık olur mu?” dedi.

CHP, Marmaris Belediyesi ve basın meslek örgütlerinin işbirliği ile Muğla’nın Marmaris ilçesinde otelde düzenlenen “Anadolu Buluşmaları Yerel Medya Çalıştayı 2023” bugün başladı.

"BİZİM AYKIRI FİKİRLERE İHTİYACIMIZ VAR"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çalıştay’da yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

“Dün; Can Atalay, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden’i ziyaret ettim. Onları dinledim. Eğer adalet diye bir kavramı hepimiz içselleştirirsek, haksızlığa uğrayan kişinin kimliğine, inancına ve yaşam tarzına bakmadan; onu bir insan olarak görerek, haklı bir mücadele veriyorsa, hakkın ve haklının yanında durduğumuz sürece bana göre medya görevini büyük ölçüde yapmış olur. İnsanların düşüncelerini açıklamaları nedeniyle tutuklanmaları, gözaltına alınmaları 21. yüzyılın Türkiye’sine yakışmıyor. Aslında bizim aykırı fikirlere ihtiyacımız var. Düşünemediğimizi, bilmediğimiz konuları aykırı bir düşünce, farklı bir gözlem bizim ufkumuzu açabilir…

"MEDYANIN İÇİNDE BULUNDUĞU POZİSYON PEK İÇ AÇICI DEĞİL"

Aykırı düşüncelerden korkmamak ve çekinmemek gerekiyor, özellikle siyaset kurumunun bu konuda son derece dikkatli olması gerekir. Bizde maalesef farklı düşündü diye, insanların süründüğünü, farklı yazdı diye gazetecilerin hapse atıldığını, tutuklandığını, gözaltına alındığını; bunların hepsini yaşıyoruz. Üzülerek ifade ediyorum, 21. yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyoruz. Arkada Gazi Mustafa Kemal’imiz var, elinde gazetesi; ‘Basın milletin müşterek sesidir’ diyor. Acaba basın gerçekten bugün milletin müşterek sesi konumunda mı? Bunu da bütün medya mensuplarının aslında sorgulaması lazım.

Bir siyasetçinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlıklı eleştiri. Siyasetçi sağlıklı eleştiriye ihtiyaç duyar. Siyasetçi bazen çalışma koşulları içinde, yoğun ortamda yaptığı hataları fark edemeyebilir. Ama bunu medya mensupları otururlar, eleştirirler, biz de o eleştirilerden kısmen de olsa ders çıkarmaya çalışırız.

Demokrasinin temel kurumları vardır, güçler ayrılığı ilkesi diyoruz. Yasama, yürütme ve yargı. Gelişmiş demokrasilerde dördüncü bir ayak vardır, o da medya. Yasama, yürütme, yargı ve medya. Medya demokrasinin ana aktörlerinden birisi olarak, yargı, yürütme, yasama gibi bir faktör olarak ortaya çıkmıştır. Bizde ise yasama, yargı ve yürütmenin ne halde olduğunu ben anlatmayayım, siz çok daha iyi bilirsiniz. Ama medyanın içinde bulunduğu pozisyon da pek iç açıcı değil. Hepimizin bu sorunu çözmek için düşünmesi lazım.

Elbette ki farklı siyasi görüşlerimiz olabilir. Ama ortaklaşacağımız konular olmalı. Öyle bir noktaya geldik ki ortaklaşamıyoruz bir türlü. Demokrasi, insan hakları, adalet. Yolsuzluklar ulusal bir spor haline geldi, yolsuzluk yapanların el üstünde taşındığı bir sürece doğru sürüklendi Türkiye. Sadece benim sorumluluğum yok. Hepimizin sorumluluğu var. Medyanın sorumluluğu, belki benden de fazla.

Anayasamız var. ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Basın evi kuracaksanız, bir yerden izin almanıza gerek de yok diyor, Anayasa. O kadar ciddi bir güvence sağlamış… Kaçınız Anayasanın bu gereğini yeri geldiğinde haykırıyoruz. Haksızlığa uğradığımızda Anayasanın bu maddesini bir şekliyle dillendiriyoruz. Yapmıyoruz arkadaşlar, yapmıyoruz.

“UTANILACAK TABLO”

Ekonomik kriz var. Büyük sorunlar yaşanıyor. Sizinle ilgili tasarruf genelgesi çıkardılar. ‘Günlük gazete alımı yapılmayacak.’ ‘Görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak.’ Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde, günlük gazetece almayacaksınız diye tasarruf genelgesi mi çıkarılır? Tam, utanılacak bir tablo. Tam tersine belediye başkanı o gazeteyi almalı, görmeli. Benimle ilgili bir eleştiri var mıdır, yok mudur diye. Belediye çalışanları görmeli. Vatandaş belediyeye gelecek, birisi ile muhatap olmadan önce belki bir yerde oturacak. Kendisini çağıracaklar. Oturduğu yerde yerel gazeteler olsa, alıp gazetelere baksa, orada yayınlanan dergiler olsa, alıp dergilere baksa. Ayıp mı olur? Bunun neresi tasarruf? Hani olur da 100-500 bin lira para harcarsınız günlük, aman bunu yapmayın dersiniz anlarım. Gazetenin fiyatı ne zaten arkadaşlar? Nedir yani bunun fiyatı?”

“MEDYAYA DÜŞMANLIK OLUR MU?”

Medyaya düşman olan bir siyasal iktidarı desteklemeyin arkadaşlar. Hangi görüşten olursanız olun, sonunda çekilen sizin ipiniz oluyor. Medyaya düşmanlık olur mu? Dünyanın her tarafında medya özgürce yayın yapar. Bütün siyasal aktörler onlara saygı duyarlar. Siz ne kadar kapanır ve azalırsanız, baskıcı yönetim o kadar memnun olur. Çünkü kendisini eleştirecek kimse kalmaz. 

Basını disipline etmek veya ortak paydalar oluşturmak için kurumlar oluşturulmuş. Basın İlan Kurumu, RTÜK bunlardan birisidir. Basın İlan Kurumu çok eski bir kurum aslında. Medyayı aynı zamanda destekleme özelliği olan bir kurum. Fakat bunlar da infaz kurumuna dönüştü.  RTÜK de infaz kurumuna dönüştü. Vay beğenmiyor musun, benim istediğim yayını mı yaptın, beni mi eleştirdin? İlanlarını kesiyorum diyor. Mahkemeye gidersiniz, 20 yıl davalar devam eder. Yargının hali zaten içler acısı. Hele bir de telefon gelirse, derhal karar verirler, medya haksızdır diye karar da çıkar… Eğer Basın İlan Kurumu gerçekten medyaya destek verecekse, buranın siyasal tasalluttan kurtulması lazım. Sizin aranızda duayen gazeteciler var. Sadece sizin değil bütün toplumun saygı duyduğu duayen gazeteciler var. O gazeteciler neden Basın İlan Kurumu yönetiminde yer almazlar ve onlar neden ağırlıklı olarak yönetimde söz sahibi olmazlar. Onlar oldukları taktirde, siyasal baskının azaldığını göreceksiniz. Bunun mücadelesini verin, ben ve bizim partimiz veriyor. Sonuçta parlamentodaki sayısal çoğunluğa baktığınız zaman düşündüklerimizi gerçekleştiremiyoruz. 

“GÜVEN EROZYONU” UYARISI!

RTÜK, bakıyor sadece, iktidar yanlısı değil misin, objektif yayın mı yapıyorsun, iktidarı mı eleştiriyorsun, burnundan getireceğim diyor. Ceza üstüne ceza yazacağım diyor. Öbür taraf, hiç sorun yok, her türlü destek var. İstedikleri gibi yayın yapabilirler, istedikleri gibi yalan haber de üretebilirler. Kimse oraya dokunmuyor. Hayatımda, ki bunun 27,5 yılı medyada geçti. Bu kadar bölünen, ayrışan, birbirine düşmanlaşan bir medya yapısı hiç görmedim. İlk kez tanık oluyorum. Oysa tam tersi bir atmosferin olması lazımdı, bir uyumun, etik değerlerin olması gerekirdi. Bu çerçevede işlerin yürütülmesi gerekirdi. Tirajlar, yazıyor, 300 bin, 400 bin, 150 bin tirajımız var. Hepsi hikâye. Basın İlan Kurumu soyuluyor. Söyledim, objektif bir şey yapın. Tirajı alın, illa büyük tiraj şart değil. Gerçek tirajlar çıksın, gerçek tirajlar üzerine de yardım edin. İlan verecekseniz o ilanları o çerçevede verin. Reyting için de ayı şey yapılmalı. Objektif olmalı, kamuoyu ve vicdan sahibi insanlar saygı duymalı bu sürece. Süreç yanlış gittiği için medya ile halk arasındaki ilişkilerde de güven erozyonu ortaya çıkıyor. 

“DOĞRU HABERLERE ERİŞİM YASAĞI”

Doğru haberlere erişim yasağı. Bu da hiç olmazdı. Bu da yeni olmaya başladı. Haber yapıyorsunuz, haber doğru. İktidar kanadını eleştiriyorsunuz, bakanı eleştiriyorsunuz. Herhangi bir bakana yakın, iktidara yakın iş dünyasından birisini eleştiriyorsunuz, haksızlığını yazıyorsunuz. Gidiyor mahkemeye, mahkemeden istediği kararı çıkarıyor ve o habere erişim yasağı geliyor. Yani yargı kararı ile yolsuzlukların üstü örtülüyor, yargı kararı ile haksızlıkları geniş kitlelerin duymasına engel olunuyor. Parçalanan bir medya iktidarları işine gelir, parçaladığınız zaman bölersiniz ve ondan sonra istediğiniz gibi yönetirsiniz. Türkiye’de bugün yaşadığımız dram gerçek anlamda budur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Kasımpaşa3449-3
7Sivasspor3448-4
8Çaykur Rizespor3348-6
9Antalyaspor33450
10Alanyaspor3345-3
11Adana Demirspor3441+2
12Samsunspor3439-7
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü