Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Denizli Millet Buluşması'nda Türkiye'de adaletin ve yoksulluğun yarattığı sorunları anlattı. Kılıçdaroğlu, adaletin gelmesi için mücadeleyi sürdüreceğini belirterek; "Bu ülkeye adanmış bir gelenekten geliyoruz" dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş Denizli Millet Buluşması'nda yurttaşlarla bir araya geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı iktidara geldiğinde gerçekleştirilecek projeleri anlattığı konuşmasında ekonomik kriz nedeniyle insanların temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığına dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, "İnsanın onurunu koruyacağız. İnsanın yoksulluğunu asla ve asla afişe etmeyeceğiz. İnancımıza göre sağ elin verdiğini sol el görmemeli. Hiçbir yoksul ailenin elektriği, suyu, doğal gazı kesilmeyecek. Bunlar temel haklardır. Beşli çetelerin yanında duran devlete sosyal devlet denmez! Sosyal devlet fakirin fukaranın yanında durur" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları şöyle oldu:
"BU ÜLKEYE MUTLAKA ADALETİ GETİRECEĞİZ"
"Beraber ve birlikte Türkiye'yi aydınlığa çıkaracağız. Beraber ve birlikte demokrasi getireceğiz. Tek bir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Hiçbir çocuk bu bereketli topraklarda yatağa aç girmeyecek. Bunun sözünü verdim.
Bu ülkeye ne pahasına olursa olsun, mutlaka adaleti getireceğiz. Bireysel olarak bir çıkış yok; beraber, toplumsal olarak bir çıkış yapmalıyız. Pazar gittiğinizde alışveriş yaptığınızda büyük sıkıntılar yaşıyorsunuz. Bizim bu sıkıntıları aşmamız lazım. Türkiye'nin bir değişime ihtiyacı var. Halkın iradesiyle demokrasi içerisinde geleceğiz."
"SİZE BİR SÖZÜM VAR: BUNDAN SONRA BESLENME ÇANTALARI OLMAYACAK"
"Size bir sözüm var; bundan sonra beslenme çantaları olmayacak. Çocuklarımız okulda arkadaşlarıyla birlikte yemeğini yiyecek, sütünü içecek. Bütün çocuklarımız okullarda güzel beslenecekler. Sosyal devlet sorumluluğunu yerine getirmiş olacak.
Bağda bahçede tütünde çalışan kadınların sosyal güvencesi yok. Kırsalda çalışan bütün kadınların ve bütün gençlerin sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Yeri, zamanı gelince emekli olacaklar. Aile destekleri sigortasını getireceğiz. Kadının hesabına yatacak, gidecek memur gibi işçi gibi düzenli gelirini alacak."
"İNSANIN YOKSULLUĞUNU ASLA AFİŞE ETMEYECEĞİZ"
"İnsanın onurunu koruyacağız. İnsanın yoksulluğunu asla ve asla afişe etmeyeceğiz. İnancımıza göre sağ elin verdiğini sol el görmemeli. Hiçbir yoksul ailenin elektriği, suyu, doğal gazı kesilmeyecek. Bunlar temel haklardır. Beşli çetelerin yanında duran devlete sosyal devlet denmez! Sosyal devlet fakirin fukaranın yanında durur.
Taşeron işçiler, ücretli sözleşmeli öğretmenler var biliyorum. Öğretmenler aynı işi yapıyorlar, aynı sürede çalışıyorlar. Birisi 100 lira, birisi 200 lira birisi 1000 lira alıyor. Bu adaletsizliği Bay Kemal değiştirecek. Emekli kardeşlerim 2015'den bu yana Ramazan ve Kurban bayramlarında 2 asgari ücret ikramiye verilsin, dedim. Önce vermediler sonra biner lira verdiler, şimdi biraz artırdılar. Kurban Bayramı'nda hesabında 15'er bin lira parayı görecek emekliler. Bu kardeşiniz yandaş için değil, uyuşturucu baronları için değil, halk için çalışır.
Mütevazi bir evde oturuyorum, mutfağımızı çoğunuz biliyorsunuz. Sarayda oturmak gibi derdim yok, zengin bir aileden de gelmedim. Saraya değil; Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çankaya'sına gideceğim. Halk gibi yaşayacağız ve topluma örnek olacağız."
"AVUKATLARIN BÜROLARINDA DİLEKÇEYLE KURULAN PARTİLERDEN DEĞİLİZ"
"Benim milliyetçiliğimi sorgulamaya kalkıyorlar. Siz kimsiniz milliyetçilik kim! İki kırmızı çizgimiz var vatanımız ve bayrağımız. Vatanımız ve bayrağımız için gözümüzü kırpmadan ölüme gideriz. Avukatların bürolarında dilekçeyle kurulan partilerden değiliz. Beka sorunu diyorlar. Eğer bir cumhurbaşkanı egemen bir gücün devlet başkanı tarafından 'Beni kızdırma mal varlığını bulur açıklarım' dediğinde sesini çıkaramıyorsa orada bir beka sorunu var demektir. Bana deselerdi 'Benim mal varlığımı araştırmazsanız namertsiniz' derdim. Bizim verilmeyecek hesabımız yoktur. Bu ülkeye adanmış bir gelenekten geliyoruz."
"CUMHURBAŞKANLIĞI KOLTUĞUNA OTURDUĞUMDA EN RAHAT BENİ ELEŞTİREBİLECEKSİNİZ"
"Türkiye zor bir süreçten geçiyor, toplumsal bir sıkıntı var. Gençlerimiz sıkıntı içinde. Bir tweet attığında annesi, babası uyarıyor. Gençler size sözüm, cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğumda en rahat beni eleştirebileceksiniz. Eleştirdi diye, hapse at, gözaltına al... Bizim dönemimizde bunların hiçbirisi olmayacak.
Gittiler Sudan'da arazi kiraladılar. Ya bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet eder mi? Onlar yandaşa çalışıyorlar biz vatandaşa çalışacağız. Beni istemeyen iki grup var. Bir 5'li çeteler, iki uyuşturucu baronları. İkisiyle de mücadele edeceğim. Uyuşturucu baronlarının kökünü kazıyacağım. En geç 2 yıl içinde Suriyeli kardeşlerimi ülkelerine göndereceğim."
"ESNAF BAKANLIĞI KURACAĞIZ"
"Allah nasip olur iktidar olursam, aldığınız kredilerin faizini sileceğim. Esnaf Bakanlığı kuracağız. Biz ilk tanıştığımız kişi çocukken esnaftır. Mahallenin esnafına gideriz ekmeği oradan yaparız, alışverişi oradan yaparız. Büyük alışveriş merkezlerini haftada bir gün kapatacağız. Herkes gidip alışverişini esnaftan yapacak.
Çok ayrıştık, çok kutuplaştık, birbirimizi düşman gibi görmeye başladık. Niçin, neden böyleyiz? Çok zengin bir ülkemiz var. Birileri malı götürüyor, artık bu düzeni değiştirmemiz lazım. Rahmetli Ecevit'in dediği gibi ne ezen ne izelen insanca hakça bir düzeni bu ülkeye getireceğiz."
EKREM İMAMOĞLU: GENÇLERE HESAP VERMEK ZORUNDAYIZ
İlk olarak kürsüye çıkan Ekrem İmamoğlu, "21 yıllık heyecanın eşiğine gelmiş bir toplum var. Heyecanı son ana, son saate kadar hep birlikte yaşatalım. Çok önemli bir dönüm noktasındayız. Hep beraber çok çalışıyoruz. Çalışmamızın çok azını gördünüz. Milletimiz için esas 15 Mayıs'tan sonra nasıl çalışacağız herkese göstereceğiz" dedi
İmamoğlu, "14 Mayıs’tan sonra Denizli’de hakkını alacak. Türkiye’nin her yeri bir cennet köşesi. Hak ettiği yerde değil. Paramızı pul ettiler. Bir anda milletimizi Bütün kazanımlarıyla yerle bir ettiler. Emeklisinden işçisine, Memurundan sanayicisine… Tarımla uğraşanından emeklisine… Herkesi mağdur ettiler. Bu iktidar fazla değil… 15 Yıl önce 2023 yılında Cumhuriyetin 100’üncü yılında kişi başı geliri 25 bin dolar açıkladılar. Bugün 3’te1’inden bile daha aşağıdayız. O kadar çok şey kaybettik ki… İktidarı devraldıklarında Dünyanın 16’ıncı ekonomisiydik bugün 21’inci ekonomisi konumundayız. Daha da geri gidiyoruz…" diye konuştu.
Ekrem İmamoğlu, "Gençlere hesap vermek zorundayız. Gençlerin umudunu tazelemek zorundayız. Gençlerin yüreklerini ferahlatmak zorundayız. Gençleri mülakat altında ezdirmeyen bir sistemi var etmek zorundayız. Gençler adalet istiyor. Benim hakkımı yedirme ey devletim, diyor" ifadelerini kullandı. Alanda bulunan gençler Ekrem İmamoğlu'nun sözleri üzerine "Hakü hukuk, adalet" sloganları attı.
"BENİM İNANCIMI DA MİLLİYETÇİLİĞİMİ DE ÖLÇECEK KİŞİ ANASININ KARNINDAN DOĞMADI"
İmamoğlu konuşmasını; "Yolda gelirken binaların duvarlarında ‘Denizli vatanı böldürmez’ diye saçma sapan afişler asan insanları görüyorum. Allah aşkına yahu bu milleti siz böldünüz siz! Oy veren, vermeyen, inançlı, inançsız, milli, gayri milli.. Benim inancımı da milliyetçiliğimi de ölçecek kişi anasının karnından doğmadı. Hangi birimiz bu vatan sevgisini birine ölçtürürüz? Bu vatan için her bedeli ödemiş milletimizin evladıyız. Biz hepimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyetinin evlatlarıyız" ifadeleriyle sürdürdü.
MANSUR YAVAŞ: LÜKS VİLLALARDAN AYRILMAK İSTEMİYORLAR
Ekrem İmamoğlu'nun ardından kürsüye çıkan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş; "Ankara halkının parasını saçtılar savurdular! Yönetemez dediği Mansur Yavaş gelir gelmez israfı kaldırdı. 3 bin 500 ihaleyi açık yaptı. Onu benim torunlarım da, torunlarımın torunları da görecek. Park, kavşak yaptıysak maliyeti altında yazılı" diye konuştu.
Yavaş, "Bir pankart asılmış: 'Denizli ekmeğini bölüşür, vatanını böldürmez' 40 yıldır o Kandil, ABD bölemedi. Şimdi 80 terörist kaldı diyorlar; o mu bölecek? Niye böyle korkutuyorlar? Çünkü lüks villalardan, çakarlı arabalardan ayrılmak istemiyorlar!" ifadeleriyle AKP'ye tepki gösterdi.
Mansur Yavaş, AKP'li Melih Gökçek'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemini şu sözlerle anlattı:
"Ankara’da 23 buçuk yılda eskiden hiç doğru dürüst işi yokken şu anda Türkiye’de ilk yüz zengin arasına giren müteahhitler türemiş. Ben sadece 9 milyarlık yolsuzluk dosyasını verdim. 15 Mayıs’ı bekliyor. Sadece 16 milyar lira AnkaPark’a gömdü. Getirenler de işletenler de aynı. Bu düzenin değişmesini istemiyorlardı. 1 milyar liralık rant zahmetsiz, emeksiz, bir belediye meclis kararıyla veriliyordu. Vazgeçerler mi böyle kolay kazançtan?"
