İş insanı Osman Kavala ve mimar Mücella Yapıcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapsinin istendiği üçüncü Gezi Parkı davasında karar duruşması başladı.
Yargılama sürecinde yaşananlarla yalnızca Türkiye'de değil, uluslararası kamuoyunda tepki çeken ve şimdiden hukuk tarihine bir 'skandal' olarak adını yazdıran üçüncü Gezi Parkı davasının karar duruşması, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Gezi'yi savundukları için cezalandırılmak istenenler, bir önceki duruşmada esas hakkındaki son savunmalarını yapmış; başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyasetçilerin yargı sürecine doğrudan etkisine işaret etmişlerdi.
Gerçek Gündem'in haberine göre, İnsan hakları aktivisti, iş insanı Osman Kavala Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 'hak ihlali' kararına rağmen Ekim 2017'den bu yana tutuklu bulunuyor. Savcı, Mücella Yapıcı ile birlikte kendisinin 'ağırlaştırılmış müebbet hapsini' istiyor.
Diğer tutuksuz 'sanıklar' Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi ve Can Atalay hakkında ise 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme' suçundan 15 yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Bu noktada Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Kavala'yla ilgili AİHM kararını uygulamadığı gerekçesiyle Türkiye için yaptırım prosedürünü başlattığını hatırlatalım.
'NİYETİNİZİ VE KORKULARINIZI BİLİYOR, BU ÇABALARINIZI REDDEDİYORUZ'09.40 - Dava öncesi adliye önünde düzenlenen basın açıklamasında "Muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilmek, barışçak direnişin gerçekliği çarpıtılmak, karalanmak isteniyor. Gezi'nin haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe karşı direnmenin adı olduğu, kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızla, bir arada söyledikleri şarkı olduğu unutturulmak isteniyor. Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz" ifadesine yer verildi.
Ardından "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" sloganları atıldı.