Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, "Kapanan dükkan yok" dedi ancak kapanan işletmelerde çalışan ve salgın sürecinde işsiz kalan sektör çalışanları bugün beş ilde sokağa çıktı. Yapılan açıklamada, “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 180 bin iş yeri kapalı. Alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın" denildi.
Covid-19 salgınından en çok etkilenen kesimlerden biri de işletmeciler ve hizmet sektörü çalışanları oldu. Restoranların, kafelerin, lokantaların, barların ve meyhanelerin salgın nedeniyle kapatılmasının ardından işsiz kalan sektör çalışanları, bu süreçte devletten destek alamamaktan şikayetçi.
Geçinemediklerini söyleyen emekçiler bugün eş zamanlı olarak İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun ve Antalya'da sokağa çıktı. Kafe ve Bar Çalışanları Dayanışması, Otel ve Turizm İşçileri Sendikası ve İstanbul Turizm ve Aşçılar Derneği ortak çağrı yaptı.
“10 MİLYON İNSAN AÇLIĞA, YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLMİŞ DURUMDA”
İstanbul Kadıköy'de Süreyya Operası önünde bir araya gelen işletme sahibi ve sektör çalışanları, okudukları açıklamada şöyle dedi:
Covid 19 salgını tedbirleri doğrultusunda çalıştığımız iş yerleri 16 Mart 2020'de 75 gün kapatıldı. 20 Kasım'da tekrar kapatılan iş yerleri bugün itibariyle 66 gündür kapalı. 2020'nin neredeyse yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdik. Barlarda çalışan arkadaşlarımız ise 315 gündür işsiz ve bir gelirleri yok.
İş yerlerini kapatmak bizi açlığa mahkum etmek demektir. Ya hayatımızı idame ettirecek bir destek sağlayın ya da iş yerlerini açın. İş yerlerinin açılmaması demek; hiçbir gelirimiz olmadan yaşamak zorunda kalmamız demek, sosyal güvencemizin olmaması demek, biz çalışanları açlığa mahkum etmek demek.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı verilerine göre 180 bin iş yeri kapalı. Bu işletmelerin her birinde 10 kişi çalışsa 2 milyon insan ediyor, aileleriyle birlikte 10 milyon insan açlığa, yoksulluğa mahkum edilmiş durumda.
“ELDEKİ VERİLER İŞLETMELERİN AÇILMASINA ENGEL DEĞİL”
Aşılama sürecinin başladığını anımsatan işletme sahipleri ve sektör çalışanları, “Eldeki veriler işletmelerin açılmasına engel değildir. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 13 Ocak'ta kongreleri başladı, kalabalık salonlarda kongreler yapılabiliyor. Özel ve resmi kurslarda yüz yüze eğitim başladı. Sağlık kurumlarındaki yoğunluğun azalmasıyla, sağlık personelinin izin yasağı kaldırıldı. Normalleşme adımları atılıyor, bize öncelik verilmeli iş yerleri açılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“TÜM TEDBİRLERİ ALALIM, İŞ YERLERİ AÇILSIN, YASAKLAR KALKSIN”
Açıklama şu sözlerle devam etti:
“HES Kodu ile toplu taşıma araçlarına biniliyor, kapalı yerlere giriliyorsa siyasi partiler kongre yapabiliyorsa kafeye, bara, lokantaya da gidilebilir. İşletmelerin bir an önce açılmasını istiyoruz, bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın.”
“ALINAN ÖNLEMLERLE GEÇİNEMİYORUZ”
Samsun'da Süleymaniye geçidinde bir araya gelen işletme sahipleri ve sektör çalışanları, “Alınan önlemlerle geçinemiyoruz“ diyerek, “Binlerce insan bir gecede alınan bir kararla, hiçbir destek ve güvence sunulmadan işsiz bırakıldı” ifadelerini kullandı. Kafe-Bar çalışanları kapatılan iş yerlerinin açılmasını talep etti.
“SALGININ FATURASINI SADECE BİZ ÖDÜYORUZ”
Bursa Nilüfer Özlüce Metro İstasyonu önünde de lokanta, restoran sahipleri, müzisyenler ve düğün organizatörleri eylem yaptı. Bursalı sektör temsilcileri, salgın nedeniyle kapalı olan işletmeler yüzünden batma noktasına geldiklerini söyledi. Yapılan açıklamada şöyle denildi:
Salgının yarattığı ağır koşulların faturasını sadece biz ödüyoruz. Sektörel haksızlıklara tahammülümüz kalmadı. Bilim Kurulu bulaş riskinin, AVM'lerde ya da toplu taşımada olmadığını bize nasıl açıklayacak? Salgını önlemek adına alınan kararların adil olmasını ve yaşadığımız külfetin taraflar arasında eşit olarak bölünmesi gerektiğine inanıyoruz.
Aşılama çalışmalarının ivedilikle tamamlanasını ve verilen tarihlere uyulmasını bekliyoruz. Hizmet iş kollarında kapalı ya da kısıtlı iş yerlerinde çalışan personel zor durumda, açlık sınırının bile altında olan desteklerle yaşamaya çalışıyor. İşletmelerimizde de kira sorumluluklarımız devam ediyor.
Özel mülkiyetlere ait olanlar bir yana kapalı kaldığımız dönemler için mülkiyeti kamuya, vakıflara veya belediyelere ait işletmelerde kiraya ait borç stoklarımız birikiyor. İşyerlerimizi kontrollü olarak bir an önce AVM'lerde olduğu gibi HES kodu ile ve tüm sosyal mesafe kurallarına uyarak açalım.
“BİR AN ÖNCE İŞİMİZE DÖNMEK İSTİYORUZ”
Antalya'da da bir araya gelen kapanan işletmelerin sahipleri ve salgın sürecinde işsiz kalan sektör çalışanları, iş yerlerinin açılması çağrısı yaparak, “Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın” dedi. Okunan açıklamada şu ifadeler yer aldı:
Covid-19 salgını tedbirleri doğrultusunda çalıştığımız iş yerleri 16 Mart 2020'de 75 gün kapatıldı. 20 Kasım'da tekrar kapatılan iş yerleri bugün itibariyle 66 gündür kapalı. 2020'nin neredeyse yarısını işsiz ve gelirsiz geçirdik.
Barlarda çalışan arkadaşlarımız ise 315 gündür işsiz ve bir gelirleri yok. Hükümet bir iş yerinde 15 Mart'tan önce 60 gün çalışmış olan ve son 3 yıl içinde 450 gün sigorta primi ödenmiş olanlar için aldıkları ücretin yüzde 60'ı kadar Kısa Çalışma Ödeneği (KÇÖ) desteği sağladı. Ancak çoğu çalışan bu koşulları sağlayamadı.
Bu şartları taşımayan personel için ise günlük 39 TL ücretsiz izin ödeneği sağlandı. Kısa çalışma ödeneği alanlar 1.500 TL, ücretsiz izne çıkarılanlar ise 1.170 TL ile geçinmek zorunda bırakıldı. İşletmelerin bir an önce açılmasını istiyoruz, bir an önce işimize dönmek istiyoruz. Çalıştığımız iş yerlerinde alınması gereken tüm tedbirleri alalım, işyerleri açılsın, yasaklar kalksın.
!#**h27364**#!
