Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Zirvesi için gittiği Arjantin'de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, yerel seçim başta olmak üzere, cumhur ittifakı, Suriye'deki gelişmeler ve Kaşıkçı cinayeti konularında değerlendirmelerde bulundu. Kaşıkçı cinayetinin aydınlatılması için Suudi yetkililerden yeterli desteği alamadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Gerekirse uluslararası yargıyı ayağa kaldırırız" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Arjantin'den Paraguay'a geçerken geziye eşlik eden gazetecilere açıklamalarda bulundu.
“GEREKİRSE ULUSLARARASI YARGIYI AYAĞA KALDIRIRIZ”
Suudi üst yönetimine Kaşıkçı’nın cesedi nerede olduğunu ısrarla sorduklarını hatırlatan Erdoğan: “Bunu bir defa sizin 20 kişilik ekibiniz biliyor. Burada hiç sağa sola kıvırmayın. Dışişleri Bakanları açıklama yaptı. Ne dedi? Yerel işbirlikçi dedi. Bu işbirlikçi kim? Burada yerel işbirlikçi ile çalıştık diyorsanız, o zaman bunu açıklayacaksınız. Bunu da biliyorsunuz. Bilmiyoruz demeleri inandırıcı değil. Bir diğer konu da özellikle Kaşıkçı’nın cesedinden kurtulmak için bu ölüm mangasına yardım ettiği iddia edilen yerel işbirlikçi Türk mü yoksa başka birisi mi? Bizim emniyet Yalova’ya gitti geldi. Bu gerçek mi hakikaten? Şu anda bir netice alınamadığı söyleniyor ama belki de oradan bir şey çıkacak veya daha farklı yerlerden bir şey çıkacak. Bunun bilgisi bu 22 kişinin içinde. Zira başa geçirilen torba ve başa geçirildikten sonra Kaşıkçı’nın çektiği o andaki sıkıntıları vs. bunları zaten kendileri biliyor. Hepsine bunları dinlettik.
“İNSANLARI ENAYİ ZANNEDİYORLAR”
Hatırlayın, Kaşıkçı muameleleri bittikten sonra konsolosluktan ayrıldı demişlerdi ilk açıklamalarında. Bu adam sıradan bir adam değil ki, dışarıda nişanlısı bekliyor ve nişanlısını almadan ayrılıp gidiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Kime ne anlatıyorsunuz? İnsanları enayi, ahmak zannediyorlar. Kamuoyunu kandıracaklarını zannettiler. Ne oldu? Aradan bir iki gün geçti farklı açıklamalar yapmaya başladılar.Bana heyetler gönderdi bu heyetlere bunları anlattık hepsi şok oldu. En sonunda bana bizzat kendisi telefonda ‘Peki ben başsavcımı gönderebilir miyim?’ dedi. ‘Gönder’ dedik. Başsavcı başsavcımızla görüştü ama o herhangi bir belge, bilgi getirmedi. Bizim başsavcımız kendilerine gerekli olan bilgi ve belgeleri verdi. O da buradan dönerken 5 sandık kuruyemişle döndü gitti. Bu tür olayları yaşadık.
Washington Post, köşe yazarını öldürmek amacıyla Suudi istihbaratının görevlilerine ‘Türkiye’ye gitme talimatını kim verdi?’ diye soruyor. Bu önemli bir soru. Bu hususta muhtemelen korkuyorlar, çekiniyorlar. Bu işlerle meşgul olanlar bunu gayet iyi biliyorlar. Biz kararlılığımızı, takipçiliğimizi bundan sonra da devam ettireceğiz. Gerekirse bu işi uluslararası yargıyı ayağa kaldırmak için Birleşmiş Milletler’i de devreye sokarak bu işin takipçisi olduğumuzu da özellikle gündeme getireceğiz.