USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Spor

Fenerbahçe'den ligden çekilme ve süper kupa için karar!

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, çoğunluğun sağlanmasıyla başlayan olağanüstü genel kurulda sert açıklamalarda bulundu. Koç, ligden çekilmenin sezonu çöpe atmak olduğunu ve en son adım olması gerektiğini belirtti.

Fenerbahçe'den ligden çekilme ve süper kupa için karar!
02-04-2024 23:09
02-04-2024 23:12
İSTANBUL
Google News

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, çoğunluğun sağlanmasıyla başlayan olağanüstü genel kurulda sert açıklamalarda bulundu. Koç, ligden çekilmenin sezonu çöpe atmak olduğunu ve en son adım olması gerektiğini belirtti.

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, çoğunluğun sağlanmasıyla başlayan olağanüstü genel kurulda açıklamada bulundu. Ülker Stadı'nda düzenlenen toplantıda açılış konuşmasının ardından sahneye gelen Koç, Fenerbahçe'nin Türkiye'nin en büyük ailesi olduğunu belirtti.

Ülker Stadı'nda gerçekleştirilen genel kurulda kongrenin olağanüstü yoğunlukta gerçekleştiğini vurgulayan Koç, "Böylesine bir günde hafta içi ramazan ayı olmasına rağmen, çok kısa sürede çağrı yapmış olmamıza rağmen bu şekilde tribünleri doldurmanız olağanüstü. Bu sayıyı yakalamamızı istemeyen, dua eden düşmanlarımızın yanında dost bildiklerimiz de vardı. Dosta güven, düşmana korku salan bir tepki verdiniz, sizlere helal olsun." ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe'nin çok uzun yıllar spor dışında birçok alanda mücadele etmek zorunda bırakıldığını aktaran Koç, şöyle devam etti:

"Trabzonspor ile dünyanın normal hiçbir ülkesinde tamamlanmasına izin verilmeyecek bir müsabakayı bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Birçok kez yaşadığımız gibi bir kez daha planlı ve organize zorbalıkla şampiyonluğumuz elimizden alınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar da devam edecektir. Bu yaşananlar, birazcık vicdanı olan herkesi rahatsız edecek boyuttadır. Toplanmamızın asıl sebebi sadece o maç değil, çok ama çok daha fazlasıdır. Son maçta kaybettiğimiz şampiyonluk, sözde şike kumpası, otobüsümüzün kurşunlanması, ittifaklarla şampiyonluklarımızın çalınması, standart dışı hakem yönetimleri, TFF ve kurullarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mübahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan bazı rakipler ve bunlara müsemma gösterenler ve sayamayacağımız çok daha fazlası bizlere gerçek anlamda yeter dedirtti hem de gerçek anlamda yeter, bildiğiniz yeterlerden değil. Biz camia olarak akıl almaz bir sabır gösterdik. Sağduyu ile yıllarca bize yapılan haksızlıkları haykırdık. Ülkemizi planlı bir şekilde daha evvel de yaptıkları gibi bugün de futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik ama ne sesimizi duyan var ne utanan ne de sıkılan..."

Sarı-lacivertli camianın 20 yıldır büyük haksızlıklara maruz kaldığını anlatan Koç, "Bu duruma isyan etmemek insan doğasına, fıtratına, hayatın olağan akışına aykırıdır. Şu Trabzonspor maçında yaşadıklarımıza değinmek istiyorum çünkü bizler için bardağı taşıran son damla oldu. Çünkü bu maçta, maç sonrasında yaşananlar organize ve planlı bir şekilde gerçekleşmiştir. Bu herhangi bir futbol maçında yaşanan olaylardan ibaret değildir. Açık ve net söylüyorum, kim üstüne alınırsa alınsın, bu duruma göz yumulmuş, müsaade edilmiştir." diye konuştu.

Ali Koç, Trabzonspor maçında gergin geçeceği bilindiği halde tedbir alınmadığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Trabzon'da yaşanan güvenlik zafiyeti hafife alınacak bir konu değildir. Tribünlerin en görünür yerinde oturan maskeli taraftarlar nasıl oluyorsa göz ardı edilmiştir. Karadeniz insanına pek çok sıfat addedebilirsiniz, bunlardan biri de 'Mert'tir. Mert olan insanlar tribünde maskeyle durmazlar. Yüzlerce kişi futbolcularımıza saldırmak için sahaya girmiştir. Sadece 12 kişi tutuklanmış ve sadece 5 kişi gözaltındadır. Buna rağmen 3 oyuncumuz ve 2 çalışanımız disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Trabzonspor maçları gergin geçer ama bu maçta su, patlayıcı ve yanıcı maddeler sahaya atılmıştır. Maçta her dakika gerginlik artmıştır. Gerekli güvenliği sağlaması gereken kişiler, maçı iptal etmesi gereken hakem, federasyon, hayatlarına hiçbir şey olmamış gibi devam ederken, bazı rakiplerimizin de yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı sayesinde kendilerini linçten kurtarmaya çalışan futbolcularımız, TFF tarafından PFDK'ye sevk edilmiştir. İşte böyle bir Türkiye'de rekabet etmeye çalışıyoruz."

Fenerbahçe Kulübü Başkanı, futbolcularına ceza verdirmeye çalışan rakipleri olduğunun da altını çizerek, şunları aktardı:

"Tek önceliği futbolcularımıza ceza verdirtmeye çalışan bazı rakiplerimizi de not ettik. Ancak bir tanesi var, lugattaki kelimelerin insan versiyonları olsa, bu, yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi, terbiyesiz utanmadan televizyona çıkıyor. Trabzon'da yaşanan olaylar için sadece 'Olmamalıydı' deyip, 15 dakika bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini, o yarım aklıyla satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. Koskoca camiana yaptığın kontratlarla, verdiğin bilgilerle zaten yalanı dibine kadar soktun, bakalım nereye kadar. Ama Fenerbahçe seni de not etti. Sen 3-5 gün camianda söylediklerinden dolayı popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince."

Yaşananların ardından geçmiş olsun mesajı alamadıklarını da belirten Koç, "Şampiyonluk hedefimize ilk taş koymayı Pendikspor maçında denediler. Orada hedefe ulaşamadılar. Batshuayi'nin son dakika golüyle Trabzonspor maçında da şampiyonluk yolculuğumuza engel koyamadılar. Ama sanmayın ki teşebbüs etmeye devam etmeyecekler. Yöneticiler arasında bir sıkıntı yok, maç 2-0 gidiyor, şöyle bir gerginlik söz konusu. Ama başka bir İstanbul takımına 5-1 yenilince böyle bir görüntü yok." değerlendirmesinde bulundu.

"HAYATIMIN EN BÜYÜK GURURUNU YAŞATTINIZ"

Niye hep Fenerbahçe yaşamış? İşte onun için biz bugün buradayız. Bugün burada tepkimizi adaletsizliğe, haksızlığa, isyanımızı göstermek için toplandık. Benim için şahsim için söyleyebilirim, yönetim kurulundaki tüm arkadaşlarımız bunu söyleyebilir, bugün burada, en azından şahsım için söylüyorum, hayatımın en büyük gururunu yaşattınız.

Buraya gelip bu haksızlığa karşı isyanınızı göstermek için. Allah hepinizden razı olsun. Bunu görünce, Fenerbahçe'nin hiçbir zaman sırtının yere gelmeyeceğini görüyorum! Fenerbahçe tek başına da olsa dimdik ayakta duracağının en güzel ifadesi bugün burada bu topluluktur. Sizlerin başkanınız olmaktan iftihar ediyorum.

"BİZE NEYİN DİYETİ ÖDETİLMEK İSTENİYOR!"

Neden hep Fenerbahçe? Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor! Bu haksızlıklar ne zaman son bulacak! 100 yıllık kulüpleri birbiriyle çatıştırarak futbol üzerinden yeni bir toplumsal kaos mu çıkartmaya çalışıyor birileri? Bu saldırıyı planlayanlar, siz Fenerbahçe'nin tarihine hiç baktınız mı? Henüz 11 yıllık kulüpken bile işgal kuvvetlerine boyun eğmeyen Fenerbahçe'yi bu zorbalıklarla teslim alabileceğinizi sanıyorsanız, çok yanılıyorsunuz! Tarihten hiç ders almamışsınız!

"HEDEF HEP FENERBAHÇE! "

Bize yapılanlar bir konsorsiyum! Hedef hep Fenerbahçe! Acaba biz ligden çekilsek kimin otobüsüne kurşun atacaklar? Kimin başkanına kumpas kurup cezaevine atacaklar! Hangi takımı linç etmeye çalışacaklar!

"GENEL KURUL KARARINI ALMAK ZORUNDAYDIK!"

Bu genel kurul kararını almak zorundaydık! Bir gece önce gördüklerimiz, yaşadıklarımız ve bundan sonra bize yaşatacaklarını tahmin ettiğimiz için. En kısa zamanda genel kurulu toplayıp Fenerbahçe'nin bir ve tek vücut olduğunu gösterip gerekli adımları atmak için, en iyi kararın genel kurula gitmek olduğuna karar verdik. Bu süreçte öfkeyle, heyecanla, kızgınlıkla, düşünmeden, taşınmadan burada sizlerin huzuruna çıkmadık.

Pazar akşamı Samandıra'ya gittik ve futbolcularımız, İsmail Kartal hocamız, teknik kadro, hepsiyle bir odaya girdik. Kaptanlar söz aldı, hocamız söz aldı. Onlar doğal olarak, Trabzon'dan olağanüstü bir kenetlenme ile gelmiş ve, "Sonuna kadar emeğimizle, terimizle, kanımızla, mücadele etmek istiyoruz. Şampiyon olacağız" dediler.

Tek tek opsiyonlara girmeden özet görüşleri paylaşacağım. Hiçbir şey yapmamak, yapılabilecek en kötü tercihtir, muhakkak bir şey yapmalıyız dendi. Ne yapılacaksa, kademeli, ölçülü ve zamanlaması doğru olmalı dendi. Kamuoyuna ve yetkililere en güçlü mesajı verirken, bize de en az zarar veren formülleri seçmeliyiz dendi.

En uç opsiyonlardan biri olan ligden çekilme, hepinizi anlıyorum. Bu tiyatronun figüranı olmayalım diyorsunuz. Ama figüran olmamakla, meydanı boş bırakmamak arasındaki dengeyi de iyi düşünmemiz gerekiyor.

"LİGDEN ÇEKİLME EN SON ADIM OLMALI"

Şampiyonluk şansımız devam ederken, yılmadan sonuna kadar mücadele edip, meydanı boş bırakmayalım, ligde kalan maçlara genç takım ile çıkalım. Ligden çekilmeyi sezon sonunda bir kez daha değerlendirelim. Ligden çekilme, bu sezonun tüm emeklerini çöpe atmak olur. En kararlı adımları atalım, ligden çekilelim. Buna mukabil yine bir görüş, en kararlı adımları atalım, ligden çekilme dahil olacaksa da en son adım olmalı.

Bu görüş çok ağır bastı, ligden çekileceğimizi faaliyetleri donduralım. Benzer sorunları yaşamaya devam edeceğiz diyenler oldu. Lige genç takımla devam edelim, Süper Kupa ve Avrupa'ya A takımla çıkalım görüşü oldu. Şimdi bizim görüşümüz, bu konuyla ilgili, futbol faaliyetlerini askıya almayı şu anda hiç değerlendirmiyoruz.

"ASKIYA ALMAK DEMEK, AMATÖR KÜME DEMEK"

Bunun için hazırlıklı olmamız gerek. Faaliyetlerimizi başka bir alanda devam ettireceğimiz alanda hazırlık olmamız gerek. Buradaki haksızlık devam ederse, bir bacağımız yurt dışında olsun görüşü var. Ancak askıya almak demek, amatör kümeden başlamak demek tekrar hazır olduğumuzda. Bunu da aşarız bir nebze. Süper Lig'de bir kulüple birleşiriz. Ama bunların en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gerek. Doğru düzgün bir yurt dışı yapılanmamız, bu konuyu gündemimize getirmiyoruz.

"UEFA İLE KONUŞTUK"

Ligden çekilmenin ikinci yöntemi, üst üste iki maça çıkmamak. Hukuken ne demek, öncelikle UEFA ile konuştuk. Gayriresmi görüş aldık. "Biz bu sene ligden çekildik. Ama seneye ikinci ligdeyiz, Avrupa'da oynayabilir miyiz?" Bu tamamen yerel federasyonun kararı dediler.

Bu alternatifte Avrupa'nın ne olacağı belli değil. Yöneticilerimize 3 ay ile 1 yıl arası hak mahrumiyeti verilmesi söz konusu. Biliyorsunuz, 7405 sayılı spor yasası gereğince, beş senede toplam iki yıl, bir seferde bir yıl hak mahrumiyeti alanların yöneticilik sıfatı düşmektedir. Mücadele ettiklerimizle ellerine büyük bir koz veriyor oluruz. Onlara keyfi bir şekilde yöneticiliği düşürme hakkı vereceğiz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü