USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

PARTİZANLAR SÖZÜM SİZE...

10-03-2022

Hangi Partiden Olursanız, Olun....

Bilinci, fikri ve bir şeyleri iyiye, doğruya doğru değiştirmek, katkı koyabilmek için,
tabiidir ki,
Bir İnsan, bunun yolunu, gerçekleştirmesini, fikriyatı ve emeline uygun bir siyasi partide yer almak, bir siyasi partide çalışmalar yapmak olarak gerçekleştirebilir..

Ailesi, Sülalesi, Çevresi, Şehri, Türkiye, Türk Milleti'ne doğru, hak, adalet, Bilim, Eşitlik, Rahatlık, Adil Bölüşüm getirmek ise amacı
ve fiili çalışmasıda bu meyanda ise
yani,
kendisi ve +'sı var ise, bu muhtemel gelecek hak, adil faydalardan yararlanmasını istediği yapılar içinde, bu hareket tarzı çok makuldür...

Ama, salt ve sadece şahsi çıkar, beklenti ve getiriler için siyasette ise,
ve, bunu hangi ortamcı, eyyamcı, süslü söylemlerle süslerse, süslesin,
Eninde sonunda, bir şekilde, bu makyaj dökülmekte, gerçekler ortaya çıkmaktadır..

Ne kadar usta eyyamcı olursa olsun ancak,
gerçeklerin ortaya çıkması, makyajın dökülme süresini uzatabilir, ama kesinlikle engelleyemez

Bu tipler, özde olmayan, üstlerine karşı sonradan yapıştırdıkları kimlik, kartvizit
ve/veya kendilerinden istenmemiş dahi olsa,
kendi iç beklentilerine ulaşabilmek ama ulaşıncaya kadar da, fark edilmemek için,
sahte olarak,
-bir sürü psikolojisi yaratma ve içine girme,
-teşkilatı her durumda savunma,
-partide, gn.bşk'a varıncaya değin, her aşamadaki makam sahibini kutsallaştırmak,
-parti tarafından söylenenleri kesin doğru kabul etmek,
-partideki, makam sahibi kişilerin bir beşer olduğunu atlayarak, kesin doğru kabul etmek,
-parti dışındaki herkesi ve her fikri düşmanlaştırmak,
gibi aşamalara varacak kadar bir koruma kalkanı olmak yapısı içine çok rahat girebilmektedirler..

İşte bu tarz kişilikler ve davranışlar, "Partizanlıktır"..
Bunu, bir din gibi, bir klan gibi, bir komita gibi,
sadece "kendileri" seviyesine taşımak ve bu taşıma işine, yardım, yataklık etmekte,
"Partizanlıktır"..

Kendi partisinden "hırsız" çıkar,
-Onlarda çalmadı mı ?
Kendi partisinden "rüşvetçi" çıkar,
-Onlarda yemedi mi ?
Kendi partisinden "torpilci" çıkar,
-Onlarda yapmadı mı ?
Kendi partisinden "liyakatsiz-beceriksiz" çıkar,
-Onlar çok mu, iyi idi ?
Kendi partisinden "partizanlık" yapılır,
-Onlar yapmadı mı ?
Kendi partisinin bir kusuru eleştirildiğinde,
-Onlar kendilerini eleştiriyor mu, kol kırılır yen içinde kalır !
derler...
-Kendi partisinden fiili eylemsel işbirlikçi çıkar
o kişinin salt söylemleri üzerinden, durumun ilerisini gerisini bilmez ama kale savunur gibi
belgeli işbirlikçi partilisini savunur.

Unuttukları şu oluyor !!!
İyi de, siz zaten diğerlerinin, diğer partilerdekilerin çaldığını, yediğini, torpil yaptığını, beceriksiz olduğunu, partizan olduğunu, niye eleştiriye tahammülleri olmadığını, hain olduklarını, işbirlikçi olduklarını
halkı düşünmediklerini,
söyleyerek bu halka bir şeyler vaad etmiyor muydunuz ?

Ve, aynılarını daha muhalefette iken bile,
şimdi siz yapıyor ve üç aşağı, beş yukarı yukarıdaki savunmaları yapıyorsanız,
işte siz, hem yalancı, hem partizansınız !!!

Ve, en ilginci,
bunun sadece iktidarda olan/iken değil,
daha muhalefette de, oluyor/iken de,
ayni ile vaki olması....

Peki, "Partizanlık" sınırınız neresidir ??
Bir kişi,
Ne aşamada "Partizanlığının" farkına varır ?
İşte bu soru/düşünce ile soruyoruz/uyarıyoruz.
Partizanlığınızın sınırı neresidir ??

Sizin partiniz/lideriniz,
-Allah 2 tanedir derse midir, partizanlık sınırınız
yoksa, yinede "bir bildiği vardır" mı, dersiniz ?

-Yabancı devlet liderine sayıp, döktürüp,
o aynı kişi ile, çok samimi poz vermesi midir?

-Emekli maaşını (her türlü olumsuzluğu yapıyor olmasına rağmen) yüksek/düşük tutması mıdır

-"Kurtarıcı biziz" demesine rağmen, ortaya bir kurtarıcı plan koyup/koyamaması mıdır ?

-Gelip, evinizden eşinizi, kızınızı, çocuğunuzu
"zorla" almaları mıdır ?

-İktidarı/Muhalefeti ile anlaşıp, Temel İnsan Haklarına "karşıt" bir kanun çıkarıp, sana kendilerinin istedikleri hayatı yaşatmaları mıdır?

-Ağzından Türk'lük, Türk sıfatını düşürmez iken,
tescilli Türk düşmanları ile oturup kalkması mıdır?

-Zaten suçları işleyenler ile birlik olup,
o suçları araştıracaklarını söylemeleri midir ?

-Türkiye'ye kurtarıcı plan diye sunduklarının,
tescilli Türk düşmanları tarafından yazıldığı ispatlanmasına rağmen, yine aynı partiyi savunmaya devam etmek midir ?

Yani, neresidir ?? Nedir sınırınız ?
Sizin, genel geçer, Evrensel İnsan Hakları ve düşünce sistematiğinizin harekete geçip,
"partizanlık" çukurundan çıkmanız için,
Milletin veya şahsınızın başına ne gelmelidir
ki,
partizanlık gözlüğünüzü çıkartabilesiniz ?

Size, ne yapılmalı ki, partizanlık yaptığınızı fark edebilesiniz ?

Sınırınız neresidir ?
Kişileri, olayları, insan yapısı şeyleri,
partizanlık gözüyle bakmadan değerlendireceğiniz, sınır/yer neresidir ??

Yada, sınırsız şekilde mi, Partizansınız ??

Beklediğiniz koltuğun seçimini kaybettiğinizde
Seçilmenize rağmen ihraç edildiğinizde,
İstediğiniz ihale, size verilmediğinde,
istediğiniz atama torpili yapılmadığında,
Size söz verilen belediyedeki kadrolu işiniz verilmediğinde,
midir ??
Partizanlığınızın bittiği yer ....
Nereye kadar Partizansınız ?
Bunu iyice düşünün, partizanlar !!

Çünkü, hangi partiden olursanız olun,
siz partizanlar, bu ülke için, bu millet için,
bu devlet için, bu halk için,
velhasılı,
doğruyu, doğru siyasetle arayanlar için en büyük tehlikesiniz, çanaktaki üstü kremalı zehirsiniz...
Doğrulara, sizler-Partizanlar yüzünden ulaşılamıyor !!!

Dinbazlardaki, din bağnazlığı kadar tehlikeli,
sonuçları itibari ile dipsiz bir çukur gibi olan,
siyasi partizanlık,
Türk Milleti içine sokulmuş en önemli nifak tohumlarından biridir partizanlık..

Partilere hazine yardımını %1'e kadar düşürmek, TBMM'ye girme içinde yeterlilik şartını %3'e düşürmek,
Bu zehirin daha güçlenmesi, etkisinin tüm toplumu sarması için yapılan krema kaplı zehirin tüm toplumca kabulü için yapılan,
en millet karşıtı ataktır, küreselcilerin yerli işbirlikçileri tarafından...
Bunu hafifsemek, tehlikesinin boyutunu küçültmektir, partizanlığı kişisel algılamakla
izah edilemez...

ve, Halk Kürsüsü, hangi partide olursa olsun,
bütün partizanlarla mücadele edecektir..
Faşistliğin ana kucağı, doğduğu yerdir,
partizanlık...

Partiler değil, partililik değil,
partizanlık en büyük mikroptur...
Ve, bu anlayışın temizlenmesinde,
Halk Kürsüsü var gücü ile savaşacaktır...
Halk Kürsüsü, "Partiler Üstü" konumu ile,
partilerin doğru ve düzgün çalışabilmesi için,
her türlü partizanlığın karşısında olacaktır...

Sağlıcakla kal Yüce Türk Milleti...

Not: Bu yazımız 03.01.2021'de yazılmıştı..
Günün gerekliliklerinden, düzenlenerek tekrar paylaşılmıştır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?