
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Tuzla mitinginde "İBB dava borsası" oluşturulduğunu ve aralarında savcı ve avukatların olduğunu duyurmuştu. Gazeteci İsmail Saymaz, Özel'in ismini duyurduğu ve hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıkladığı Mehmet Yıldırım'ın, Antalya'da yurt dışına kaçmaya çalışırken yakanlandığını duyurdu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün Tuzla'da on binlerin katılımıyla gerçekleştirilen 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde gündeme bomba gibi düşen açıklamada bulundu.
Özel, ellerinde kaıtların olduğunu belirterek, bazı savcı ve avukatların İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik "İBB davası borsası" oluşturulduğunu ve yarın HSK'ya sunacaklarını söyledi.
CHP lideri Özel, özellike Mehmet Yıldırım adlı bir avukatın üzerinde durarak, "Bir avukatın adı Mehmet Yıldırım, avukatın şirketleri gezip, 'Sana da şu gelebilir, bu gelebilir. Şöyle yaparsan seni kurtarırım' dediğini, bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini, dekont elde, bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini, tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada" demişti.
AVUKAT ANTALYA'DA YAKALANDI
halktv.com.tr yazarı İsmail Saymaz, Özel'in Tuzla'da ismini açıkladığı Avukat Mehmet Yıldırım'ın, yurt dışına kaçmaya çalışırken Antalya'da yakalandığını duyurdu.
Saymaz, avykat hakkındaki yakalama kararının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verildiğini bildirdi.
Saymaz, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"CHP lideri Özgür Özel’in dün adını açıkladığı Avukat Mehmet Yıldırım, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine İstanbul Emniyeti tarafından bu akşam filmlere konu olacak bir şekilde yakalandı. Yıldırım’ın yurt dışına kaçmak için Antalya’ya gittiği iddia ediliyor."
ÖZEL NE DEMİŞTİ?
Özel, "İBB Davası Borsası" oluşturulduğunu, işin içinde avukat ve savcıların olduğunu söyledi ve "Elimde kanıtlar var" dedi. Özel, elindeki belgeleri yarın Hakimler ve Savcılar Kurulu'na vereceğini açıkladı.
Özel şöyle konuştu: "Namuslu insanlara hiçbir kanıt yokken iftira attıranlar şimdi onlara kanıt bulamadıkları için iyice telaşa kapılıp bir yandan saçmalarken bir yandan da akıl almaz şeylere cüret etmeye başladılar. Şu anda buradan mesleklerini kötüye kullanan bazı savcılarla onların elçisi, aracısı bazı avukatların gidip kişilerle görüşüp 'beni savcı bey yolladı, avukatlığını yapacağım, şu ifadeyi vereceksin, şunları söyleyeceksin, şu kadar da para vereceksin' diyerek bir çetenin İstanbul Büyükşehir Belediye davası borsası oluşturduğunun, bununla ilgili duyumlar değil, kanıtların elimizde olduğunu Türkiye'ye ilan ediyorum. Bir avukatın, adı M.Y., tam mı söyleyeyim? Mehmet Yıldırım... Bir avukatın, gezip şirketleri, sana da şu gelebilir bu gelebilir, şöyle yaparsan seni kurtarırım dediğini. Bazı tutukluların aileleriyle temas kurduklarını, hatta bugün içeride olan bir tutuklunun geçmişte bunlarla görüştüğünü, bu avukatın dediği parayı bankadan çektiğini (dekont elde), bu avukatın yolladığı kişilere banka şubesinde teslim ettiğini -tarih belli, saat belli, dekont belli, kamera kayıtları orada- ve bu kişilerin bu parayı alıp avukata götürdüklerini, avukatın bir savcının ismini açıkça söyleyerek bu ifadeleri şu gün bu kişi gelip şu ifadeyi verecek dediğini, bu dediğinin gerçekten de o gün olduğunu, bu ispatla diğerlerine bir şeyler yaptığını, yetmez bu kişileri telefonda kısa da olsa savcıyla görüştüğünü bilmiyorum, bilmiyorum... Elimde kanıtım var. Bunu yarın Hakimler Savcılar Kurulu'na veriyorum."
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hani 560 milyar dolar rüşvet var dediler ya Ekrem Başkan'a... Bir kör kuruşu ispat edemediler. Milyonlarca dolarlık bir borsayı deşifre etmek hepimizin elinde. Samimi çağrımdır: HSK'ye yarın, tarih gün, saat dekont vereceğiz. HSK'ye avukatın 40 dakikalık whatsapp görüşmesinin ses kaydının dökümünü vereceğim. HSK, o döküme göre işlem başlatır ve kanıta ulaşmak isterse ses kaydı HSK'nin elindedir, emrindedir. Bu işi, ayrıca şu şekle döndürmüşler: Bir evde arama yaparken sarı bir zarf, 10 bin dolar mı, 15 bin dolar mı, adamın parası... 4 ay sonra birisine 'senden şu ifadeyi istiyorum; o kişiye sarı zarfı ben verdim de, rüşvet olarak verdim de, şirketini kurtar.' Yani eldeki eski ifadelerden şimdi yalancı şahitlerle yalandan ispat, delil üretmeye çalışan, FETÖ'cülerin önceden yaptığını şimdi bu aşamada yapmaya çalışan, eline yüzüne bulaştırmış, harama bulaşmışlara teslim olursak namerdiz."
"BİZ YARGIDAN DEĞİL ÇETEDEN BIKTIK, ÇETEDEN"
Özel, iddianın gündemindeki avukatı Barolar Birliği'ne, savcıyı ise HSK'ye şikayet edeceklerini bildirdi. "Eğer gerçekten bir soruşturma açılırsa bu AK Toroslar çetesi dağıtılırsa. Doğru savcı, herkesin güvendiği, namuslu savcılar buraya yollanırsa, doğru heyetler oluşursa alnımız açık, canlı yayınlar açık, millet görecek doğruları, Türkiye'nin de o günden sonra önü açık" diyen Özel, şöyle devam etti: "Siyasi partilere sesleniyorum. Örneğin önceki Adalet Bakanı Abdülhamit Gül talep etsin bilgileri belgeleri verelim. Mevcut Adalet Bakanı bu çeteden rahatsız, cesaret göstersin hep beraber dağıtalım. Biz yargıdan değil, çeteden bıktık arkadaş, çeteden bıktık, çeteden!"