
İsrail’in geçtiğimiz hafta başlattığı hava saldırılarıyla, İran’ın en kritik askeri ve istihbarat kadroları hedef alındı. Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, balistik füze programının başındaki Emir Ali Hacızade ve istihbarat şefi Muhammed Kazımi’nin öldürülmesinin, Hamaney’in iç halkasında derin bir boşluk oluşturduğu söyleniyor.
Reuters’a konuşan ve Hamaney’in karar süreçlerine yakın 5 kaynak, liderin çevresindeki dar danışman kadrosunun büyük ölçüde dağıldığını ve bunun ciddi stratejik hatalara yol açabileceğini ifade etti.
Hamaney, anayasal olarak silahlı kuvvetlerin başkomutanı ve savaş ilan etme yetkisine sahip. Ancak kararlarını genellikle 15-20 kişilik bir danışman grubuyla aldığı belirtiliyor.
Bu grubun içinde muhafızlar, mollalar ve siyasi isimler yer alıyor.
Kaynaklara göre bu yapı, herhangi bir kriz anında Tahran’daki liderlik konutuna çağrılıyor ve karar süreçlerine dahil ediliyor. Bu üyelerin ortak özelliği ise mutlak sadakat ve rejim ideolojisine bağlılık.
YERİNE GEÇEBİLECEK TEK İSİM OĞLU MÜCTEBA HAMANEY
Hamaney’in oğlu Mücteba, son 20 yıldır devlet işlerinde giderek daha merkezi bir rol üstlenmiş durumda. Kaynaklar, onun hem siyasi hem de güvenlik kurumlarıyla yakın ilişkiler kurduğunu ve babasının olası halefi olarak görüldüğünü söylüyor.
Askeri kadrolar zayıflasa da, Hamaney’in siyasi danışmanları halen etkin. Aralarında eski dışişleri bakanları Ali Ekber Velayeti, Kemal Harrazi, eski meclis başkanı Ali Laricani ve Hamaney’in ofis müdürü Muhammed Golpayegani’nin bulunduğu ekip, özellikle nükleer anlaşma ve diplomatik meselelerde karar süreçlerinde etkili olmaya devam ediyor.
Ancak Devrim Muhafızları Komutanlığı gibi rejimin omurgasını oluşturan yapılarda yaşanan kayıplar, İran’ın iç güvenlikten bölgesel stratejiye kadar birçok alandaki etkinliğini zayıflatıyor. Muhafızlar doğrudan Hamaney’e bağlı olduğu için bu kayıplar liderliğin kontrolünü de sekteye uğratıyor.