Ankara'da Güçlü Anadolu Gazetesi'nde mesleğini sürdüren Gaziantepli gazeteci Aydın Akyürek'in köşe yazısı gündem oluşturdu. Melih Gökçek'in de paylaştığı yazı sosyal medyada oldukça ilgi gördü.
![""]("http://www.gazikent27.com/uploads/filemanager/melih.PNG")
İşte Aydın Akyürek'in 'Gökçek Kahin mi, yoksa bilgi mi sızıyor' başlıklı o yazısı:
Siyaset arenasında Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek ile CHP kurmayları arasındaki tatlı sert tartışmalar kehanet noktasına kadar geldi. Öyle ki; daha önce CHP’de bazı önemli isimlerin dahi haberi olmayan konularda açıklama yapan Gökçek, bu kez tam 12’den vurdu; CHP’nin Cumhurbaşkanı adayının Muharrem İnce olduğunu 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda duyurdu.
Gökçek, Belki farkında olmadan CHP Genel Başkanı’nın İnceyi kürsüye çağırırken çocuk muamelesi yapacağının ve ‘’gel Buraya bakalım’ diyeceğini tahmin etmiş olacak ki; paylaşımı tamda 23 Nisan’a denk getirdi. Siyasetin ilm-i senaryolaştırılıp, filme konu olacak olan bu hadise CHP’nin hiyerarşik yapısında ciddi bir handikap oluşturacaktır.
Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek hemşerim olması nedeniyle, 25 yıllık meslek hayatım boyunca siyasi zekasını, yerel yönetimlerdeki tecrübesini ve özellikle basın ilişkilerindeki başarısını hayranlık ve gururla takip etmişimdir.
Tabi sosyal medyada gündem oluşturan açıklamaları da fevkaledenin fevkinde.
Son dönemde öyle bir açıklama yaptı ki; kamuoyu Cumhurbaşkanı aday isimlerinden çok, Gökçek CHP’deki gelişmeleri nasıl ediniyor sorusuna cevap aramaya başladı. Ülkenin ana muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı adayının tam 11 gün önce partiyle uzaktan yakından ilgisi, alakası olmayan bir kişi tarafından açıklanması birçok tarife gebedir.
Gökçek’in gündemi değiştirebilme yeteneği bir yana, bana göre Ak Parti kurmayları dahi CHP’yi bu kadar demoralize edemezdi.
CHP’de ciddi bir çatlak oluştu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu’nda saatler 10:00’u gösterirken Cumhurbaşkanı adayının Muharrem İnce olduğunu tartışılan ‘gel buraya bakalım’ ifadesinin gölgesinde kamuoyuna duyurması ise çatlağı biraz daha derinleştirdi.
Şimdi gelelim can alıcı soruya;
Gökçek’te kahinlik mi var, yoksa CHP’den Gökçek’e bilgi sızdıranlar mı var?
Fani aklımızla dahi ikinci seçeneğin daha ağır olduğunu söyleyebiliriz. Ancak çok az ihtimalde olsa öngörüsü keskin olan Gökçek’te gerçekten bir de kahinlik yeteneği var ise ve diğer partilerle ve siyasetçilerle de ilgili açıklamaya yapmaya başlarsa işte o zaman büyük kıyamet kopar.
Sonuç olarak Gökçek, son açıklamasıyla sosyal medyadaki reytingini bir kat daha arttırdı. Şimdi herkes gibi bende bundan sonraki süreçte neler paylaşacağını merak etmeye başladım. Şuan elşnde gazetesi, önünde sade kahvesi ile siyasi atmosferi analiz eden Gökçek bundan sonra nasıl bir dil mi kullanır. Gelin bunu da şu fıkra ile cevaplayalım;
Bir politikacı, seyahat için trene binmeyi tercih etmiş, bir kompartımana girmiş. Ortalık gayet sakin. Karşısında dergi okuyan birisi var.
Adamın elindeki dergiye bakmış “Time” yazılı. “Tamamdır!” diye geçirmiş içinden. Adamın İngilizce bildiğinden girmiş ve:
“Efendim,” demiş. “Ne güzel, İngilizce dergi okuyorsunuz.”
“Vıy!”
“Ooo, aynı zamanda Fransızca da var.”
“Si!”
“Harika! Bir şeyim beyim. İtalyancaya da vakıfsınız.”
“Yah!”
“Bu ne kültür efendim. Almanca da biliyorsunuz.”
“Da!”
“Efendim pes doğrusu, Rusça da biliyorsunuz.”
“Yes!”
“Beyefendi yoksa siz benimle dalga mı geçiyorsunuz?”
“Evet!!”
Kalın sağlıcakla…
