Emekli Tümgeneral Yavuz: Bu bizim savaşımız değil!

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik işgal girişimi bugün sabah saatlerinde başladı.

Günler süren karşılıklı açıklamalarının ardından ilk askeri adım Rusya’dan geldi. Ukrayna’nın yanında saf tutan ABD, NATO ve AB’den, finansal yaptırımların haricinde henüz bir hamle yapılmadı. ABD’den yapılan açıklamada, Ukrayna’ya asker gönderilmeyeceği söylendi.

Çatışmalar devam ederken, sıcak bölgeye en yakın olan; hem NATO üyesi olup hem de Rusya’yla gelişmiş ilişkilere sahip Türkiye’yi nelerin beklediği merak ediliyor.

Bölgede yaşananları Gerçek Gündem’e değerlendiren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, çatışmaların başlamasıyla birlikte dünyayı yeni bir savaşın beklediği görüşünde.

Yavuz, Ukrayna’da yaşananlarla ilgili olarak, ‘Rusya’nın direkt savaşı, ABD’nin ise dolaylı savaşı’ benimsediğini kaydetti. Genel stratejinin bunun üzerine kurulduğunu vurguladı.

ÜÇ SENARYO

Ahmet Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Rusya’nın nereye kadar ilerleyeceğini kestirmek mümkün değil. Düne kadar ben Donbas’ı almakla yetinebileceğini belki Dinyeper’e kadar bir harekât icra etmesinin mümkün olacağını öngörmekteydim ama bugün üç senaryo üretmek mümkün:

-Birinci senaryoya göre Ukrayna’nın savunma altyapısını ortadan kaldırdıktan ve Ukrayna rejimine hakim olduktan sonra Donbas bölgesini kendi topraklarına kati olarak katarak çekilebilir.

-İkinci senaryo; Ukrayna’nın Dinyeper’e kadar olan kısmını alıp tamamen buraları kendi toprakları gibi görebilir veya orada kendisine müzahir bir devlet kurabilir.

-Üçüncü senaryo ise, bütün Ukrayna’yı işgal edebilir.

Üçüncü senaryo biraz daha zayıf duruyor. Ama bir ile iki arasında bir tercih yapamıyorum şimdiden. Rusya’nın niyetinin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için birkaç gün beklemek lazım.”

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik harekatı başlatmadan önce, NATO ve ABD’den yüksek perdeden açıklamalar yapılıyordu. İlk tetik çekilip, barut kokusu havayı kapladıktan sonra batıdan sadece “kınıyoruz” ve “Rusya’ya yaptırım uygulayacağız” sesleri yükseldi.

NATO’nun tavrını değerlendiren emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, bugüne gelinmesinin başlıca nedeninin ABD’nin tutumu olduğunu kaydetti:

“NATO’nun tutumunu son derece kötü buluyorum. Çünkü kışkırttılar insanları. Özellikle ABD ve İngiltere, Ukrayna’ya büyük cesaret verdi ve Rusya’yla uzlaşmayı da göz ardı etti. Ve bugüne gelinmesinin sebeplerinin başında ABD’nin bu tutumu yatıyor.

Ukrayna’nın ABD tarafından savunulması mümkün değil bana göre. Ama ABD ve NATO uzun vadeli bir savaşı başlatacaktır. Zaten Ukrayna’yı bu kadar krize itmelerinin, Rusya’yı savaşa itmelerinin, yangını büyütmelerinin sebebi ABD’nin kendi müttefikleriyle aralarındaki problemleri çözüp, yekvücut haline getirebilmekti. Amaçlardan birisi buydu. Bence bu krizi bu maksatla kullandı ABD. Ve bunda da önemli ölçüde başarılı oldu.

Eğer Rusya uzun süreli bir Ukrayna harekâtını sürdürme iradesi sergilerse daha çok batı ülkeleri birbirine yapışır. Dolayısıyla uzun vadeli bir savaş söz konusu olur. Bu uzun vadeli savaşın kimin tarafından kazanılacağı da belli olmaz.”

Peki, bu uzun vadeli savaş nasıl yürüyecek?

Yavuz’a göre Batı bu savaşı dolaylı olarak yürütecek:

“Batı dolaylı savaş yürütür. Bu arada Çin yükseliyor, büyüyor. Dikkatler o tarafta. Orada ne olup biteceğini bilemiyoruz.

Dolayısıyla eğer Rusya Ukrayna’da uzun kalırsa, uzun vadeli bir çatışma, kısa da kalsa artık bundan sonra Dünya iki kutuplu bir dünya düzenine doğru evrilmiş olacak.”

Sıcak çatışmadan en çok etkilenecek ülkelerin başında Türkiye geliyor.

Türkiye hem NATO üyesi hem de birçok alanda Rusya’yla gelişmiş ilişkilere sahip… Atacağı adımlar büyük önem arz ediyor.

Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz’a göre; Türkiye’yi kötü şeyler bekliyor:

“Çünkü Türkiye, NATO’da ama önemli ölçüde tehdit görüyor NATO’dan. Suriye’de Amerikan askeri, Suriye devletini bölüyor ve Türkiye aleyhine bir oluşum ortaya çıkarmaya çalışıyor.

Akdeniz’de yaptıklarını görüyoruz. Türkiye’yi kuşatıcı birtakım hamleler; Dedeağaç’ta Yunanistan’da işte bir sürü üs elde etti ve Yunanistan’a karşı destekleyici tutumlar içerisine girdi.

Dolayısıyla Türkiye NATO’nun içerisinde ama NATO’dan gereken özeni, müttefiklik felsefesine uygun davranışları göremiyor.

Rusya’nın da Türkiye’yle oldukça gelişmiş ilişkileri var. Türkiye’nin Rusya’yla karşı karşıya gelmesi menfaatlerine uygun değil. Böyle zor bir sürece girdik. Bu savaş bizim savaşımız değil. Bu savaşın kenarında kalmalıyız. Bunu başarmalıyız diye düşünüyorum.”

Yavuz’a göre Türkiye’nin kısa vadede yapması gerekenler var. Krizi az hasarla atlatmak için ülke içindeki kavgaların bitmesi gerekiyor.

Ahmet Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:

“Türkiye süratle iç barışını tahkim etmelidir. Bölgedeki gelişmelerin nereye evrileceğini kestirmek mümkün değil. Onun için Türkiye içeride kayıkçı kavgalarını bırakmalı. İktidarıyla muhalefetiyle birleşmeli.

Ve uyduruk davalarla; amiraller davası, Başbuğ davası, Balyoz davası gibi başka bir sürü gereksiz davalarla kendi iç cephesini zayıflatmamalı. Türkiye yargının bölünmüş ve siyasi iktidarının emrinde hareket eden tutumundan süratle vazgeçmeli. İç barışını sağlamalı.”

(Gerçek Gündem)

 !#**h36295**#!