
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Halk TV yayınına katılarak Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere'nin gözaltına alınmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Emir, Abdurrahman Tutdere'nin İstanbul'a götürüldüğünü ancak Zeydan Karalar'ın ifadesinin nerede alınacağının bilinmediğini belirtti.
"Bu operasyonların başından beri siyasi yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz" diyen Emir, şöyle devam etti:
"Çünkü herkesin tanıdığı, bildiği, milyonların oyunu almış, yıllardır hizmet eden belediye başkanlarımız bu arkadaşlarımız. Bunlar her çağrıldıklarında giden, adresleri belli, iş yerleri belli, milyonlara hizmet eden bizim yol arkadaşlarımız. Çağrılsalar rahatlıkla gidecekler, ifade verecekler. Ama böyle sabahın bir vakti sanki bir terör örgütü çökertiliyormuş gibi gözaltına alınmaları bir defa baştan aslında bir haysiyet cellatlığı, baştan bir algı operasyonuna dönüşüyor. Bir defa bu gözaltına alınış biçimlerini asla kabul etmiyoruz.
Her zaman söylediğimiz, her bir Cumhuriyet Halk Partili'nin ve Cumhuriyet Partili Belediye Başkanı'nın, kamu görevlisinin, milletvekilinin veremeyeceği hiçbir hesap olamaz. Her konu araştırılabilir, incelenebilir. Her konuda ifadelerine başvurulabilir. Bunlara alışkındır bizim arkadaşlarımız ama gözaltına almak bunun için yanlış bir işlem. Sabahın bir vakti böylesine algı operasyonlarıyla yürütülüyor. Hiç istemeyiz ama daha önce örneklerinden gördük. Ters kelepçe yapıyorlar, bazen koluna giriyorlar, bazen sıraya diziyorlar, görüntü alıyorlar, bazen adliyeye götürülürken böylesine adeta bir polis kamerası ile bir reklam filmi çeker gibi yönetmenler eşliğinde ışık ayarlanıyor, görüntü ayarlanıyor, nereden geleceği ayarlanıyor. Hatta bir aradıkları görüntüyü bulamayınca iki üç defa aynı yerden geçiriyorlar. Bunların hep de aslında topluma bir algı yaratmaya dönük.
Şu ana kadar dosyanın içini dolduramadılar. Somut delillerle destekleyemiyorlar. Ancak iftiralar üzerinden ve iftiracıların iddiaları üzerinden, gözaltılar üzerinden yürütülen bir süreç var. Gözaltına alalım, 30, 40, 50 kişi, bir suç yakalarsak onları tekrar cezaevine koyalım ve itirafçı olmaları için bekleyelim veya tehditle iftira atmalarını sağlayalım. Şu ana kadar yürütülen maalesef bu. Biz bunu kabul etmiyoruz. Bağımsız ve adil yargılanma hakkını herkes için talep ediyoruz. Tabii ki yargılanabilirler ama yargılama usullerine uygun bir şekilde ve gerçekten tutuksuz yargılanmaları çok önemli."