USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Boğaziçi'nde harem-selamlık havuz ve fitness salonu

Boğaziçi Üniversitesi'nde onlarca skandalın arasına bir de harem-selamlık havuz ve fitness salonu eklendi.

Boğaziçi'nde harem-selamlık havuz ve fitness salonu
18-10-2023 14:26
18-10-2023 14:28
İSTANBUL
Google News

Boğaziçi Üniversitesi’nde yaşanan baskı ve akademik özgürlüğe yönelik müdahaleler, son 1 ayda da sürdü. Son olarak kapalı havuz ve fitness salonuna "cinsiyet ayrımı" getirildi. Akademisyenler Boğaziçi’nin 100 yıllık tarihinde olmayan tuhaflıkların hayata geçirildiğini söylerken, bölüm akademisyenlerinden Doç. Dr. Zeynep Kadirbeyoğlu’nun istifa etmeye zorlandığını açıkladı.

BirGün gazetesinden Kayhan Ayhan'ın haberine göre, "Hisar Kampüs Kapalı Havuz ve Fitness Salonu"yla ilgili, "saat güncellemesi" yapıldı. Boğaziçi yönetimi tarafından atılan e-postaya göre tesis salı 07.30-10.00, çarşamba 17.30-19.00 ve perşembe 07.30-10.00 arasında yalnızca kadınlara; salı 17.30-19.00, çarşamba 07.30-10.00 ve cuma 07.30-10.00 arasında yalnızca erkeklere hizmet verecek. Tesiste daha önce böyle bir uygulama yoktu.

Son 1 aylık süreçte Boğaziçi'nde hayata geçirilen bazı uygulamalar ise şöyle:

Öğrenci kulüpleri kapatılarak yerine 15 kişilik 'koğuş' diye tanımlanan öğrenci yurtları yapıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü, 15 dakikalık sessiz protesto eylemine katılan öğretim üyeleri hakkında disiplin soruşturması başlattı. Eylemlerin, “kanuna aykırı” ve “üniversite işleyişini bozucu nitelikte” olduğu iddia edildi.

Üniversite yönetiminin kadro ve izin taleplerini reddettiği Batı Dilleri ve Edebiyatları Bölümü'nden Emine Fişek ve Hande Tekdemir, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Zeynep Kadirbeyoğlu ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nden Umut Türem, rektörlüğe istifalarını iletti.

Boğaziçi Üniversitesi'nden emekli öğretim üyesi, yazar Murat Gülsoy’un okula girişi yasaklandı. “Murat Gülsoy ile Bilim, Sanat & Edebiyat” etkinliği de iptal edildi.

Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'yla, Kuzey Kampüsteki 1. ve 2. Kuzey Yurdu’nu da içerisine alan bölge, "teknoloji geliştirme bölgesi" ilan edildi. Buradaki yurtların depreme dayanıklı olmadığı gerekçesiyle kapatılması üniversite öğrencileri için hâlâ süregelen bir barınma krizine yol açmıştı. Yayımlanan bu karar, Kuzey Kampüste kütüphaneye kadar uzanan bir alanın öğrenci yurtları yerine yönetime yakın sermaye gruplarına tahsis edilmesi riskini barındırıyor.

"100 yıllık duruş bozuldu"

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Cem Say, üniversitenin 100 yıllık tarihinde kimsenin aklına gelmeyen uygulamaların şimdi hayata geçirildiğini belirterek, "Üsküdar Belediyesi'nden Eyüpsultan Belediyesi gibi çeşitli belediyelerden idari kadroya geçenler oldu. Bunlar da demek ki böyle alışmışlar ki bu uygulamaları hayata geçiriyorlar. Boğaziçi'nin 100 yılık duruşu var başka yerlerde gördüğümüz tuhaflıkları şimdi burada görüyoruz" dedi.

Akademik özerkliğin ve üniversitelerin nasıl olması gerektiği noktasında 1000 yıllık kuralların ve Anayasada da güvence altına özerkliğin çiğnendiğini kaydeden Say, şu ifadeleri kullandı:

"Bu kurallar çiğnenince burası üniversite olmaktan çıkıyor. Genç öğretim üyeleri tamamen hak ettikleri yükselme gibi şeylerin karşılığını bulamadığı için istifa ederlerse bir yandan da paraşüt yöntemle birilerinin tanıdıkları onların yerine yerleştirilse tabelasında üniversite yazan yüzlerce kurum ve Boğaziçi de onlardan farklı olmaz. Bu Türkiye için iyi mi kötü mü bunu da halkımız düşünsün. Biz ise buranın üniversite olması ve öyle kalması için kendi çapımızda kural dışı atamalar, gece yarısı enstitü kurulması gibi şeylerle dava açarak hukuk boyutunda mücadeleyi sürdürmeye çalışıyoruz." 

Akademisyen Kadirbeyoğlu istifaya zorlanıyor

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Akademisyenleri, yaptıkları açıklamada bölüm akademisyenlerinden Doç. Dr. Zeynep Kadirbeyoğlu’nun istifa etmeye zorlandığını açıkladı.

Açıklamada Kadirbeyoğlu’nun üstlendiği görevler, verdiği dersler ve idari görevleri ile ‘yeri doldurulamaz’ bir akademisyen olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Doç. Dr. Zeynep Kadirbeyoğlu, lisans, yüksek lisans derecelerini Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümünde tamamlamış, Cambridge Üniversitesi’nde bu kez Siyaset Bilimi alanında ikinci bir yüksek lisans derecesi, Kanada’nın McGill Üniversitesi’nde de doktora derecesini almış olan, yerel yönetim, demokratikleşme ve siyasal katılım konularındaki özgün araştırmaları ile tanınan son derece yetkin bir öğretim üyemizdir. Kendisi 2009 yılından bu yana önce doktor öğretim üyesi olarak, 2016 yılından sonra da doçent olarak bölümümüze ve üniversitemize çok emek vermiş, gerek verdiği nitelikli dersler ve yönettiği tezler, gerekse üstlendiği araştırma projeleri ve idari görevler açısından yeri doldurulamaz bir katkı sunmuştur. İstifa etmeden önce Kadirbeyoğlu bir Avrupa Birliği projesi ve iki BAP projesi yürütmekteydi ve Brandeis Üniversitesi'nin Crown Center for Middle East Studies adlı prestijli araştırma enstitüsünden araştırmaları üzerine kitap yazmak için burs almıştı. Üniversite yönetimi bu bilimsel araştırmayı gerçekleştirebilmek amacıyla yapılan araştırma izni ve ücretsiz izin taleplerini keyfi bir biçimde reddetmiş ve Kadirbeyoğlu'nun akademik özgürlüğünü ihlal etmiştir. Sonuçta Kadirbeyoğlu'nun bilimsel araştırmalarını ilgili enstitüde sürdürebilmek için istifa etmek dışında bir seçeneği kalmamıştır.

“Bu süreçte üstlendiği dekan yardımcılığı görevi dekanlar görevden alındığı zaman, sonrasında Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölüm başkan yardımcılığı görevi de bu kez bölüm başkanı görevden alınınca düşmüştür. Eleştirileri dinlemek yerine üniversitemizi bir askeri kışla gibi yönetmeye çalışanlar, zorba ve hoyrat yöntemlerle gerek bölümümüze gerekse üniversitemize sayısız katkılar sunmuş bir öğretim üyemizi istifaya zorlamıştır. Boğaziçi Üniversitesi, yıllardır Dr. Kadirbeyoğlu gibi nitelikli, konusunda uzman, işini hakkıyla yapan öğretim üyelerini bünyesinde toplamaya çalışmış ve bu konuda son derece titiz davranmıştır”

"Telafisi olmayan bir kamu zararı"

“Son dönemde liyakatten uzak, birim ve fakültelerin görüşleri alınmadan, kişiye özel ilanlara dayalı atamalar yapılmakta ve üniversitemize büyük hasarlar verilmektedir. Nitelikli insan gücü yetiştirmenin toplumsal ve ekonomik değeri ortadayken, bir yandan yapılan liyakat dışı atamalar, diğer yandan da bilimsel değeri evrensel düzeyde tanınan akademik çalışmalara imza atmış bilim insanlarımızın istifaya zorlanması, telafisi imkansız bir kamu zararı oluşturmaktadır. Bu tür keyfi ve zorbaca uygulamalar son bulmadığı takdirde, üniversitemizde nitelikli eğitim ve araştırmanın sürdürülebilmesi mümkün değildir”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3493+59
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3458+15
4Başakşehir FK3452+7
5Beşiktaş3451+5
6Kasımpaşa3449-3
7Çaykur Rizespor3449-6
8Alanyaspor3448+3
9Sivasspor3448-4
10Antalyaspor33450
11Adana Demirspor3441+2
12Kayserispor3440-9
13Samsunspor3439-7
14MKE Ankaragücü3438-3
15Konyaspor3436-14
16Gaziantep FK3434-15
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3433-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3416-41
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Günün Karikatürü