Gezi eylemlerinde Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın davasında polis memuru Hüseyin Engin'e 7 ay 15 gün hapis verilmesine ilişkin olarak Emel Korkmaz "19 yaşındaki bir çocuğun hayatı bu kadar ucuz olmamalı" dedi.
Gezi eylemlerinde Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinin Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvurusu sonucunda polis memuru Hüseyin Engin'in yargılandığı davada, Engin'e 7 ay 15 gün hapis verildi.
Eskişehir'de 2013 yılında Gezi Direnişi sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinin AYM'ye yaptığı başvuru sonucunda polis memuru Hüseyin Engin, Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yargılandı. Sanık polis Hüseyin Engin hakkında basit yaralamadan 7 ay 15 gün ceza verildi. Aile, kararı Yargıtay'a taşıyacağını söyledi.
Anne Emel Korkmaz bugün Halk TV'de Şule Aydın moderatörlüğündeki Kayda Geçsin'e bağlanarak söz konusu karar hakkındaki düşüncelerini paylaştı. Anne Korkmaz, şu sözleri dile getirdi:
"Her şeyden önce gerçekten bu ülkede adalet olduğuna inanmak istiyordum. Ama bugün gördük ki maalesef adalet yok. Oğlum 10 yıldır toprakta ve biz hala adliye koridorlarına gidiyoruz, adalet arıyoruz. Katillerin gereken cezayı alması için mücadele ediyoruz. Bugün tekrar yanılgıya uğradık, tekrar canımız yandı. Ama mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. 7 ay 15 gün gibi o katillere ödül niteliğinde verilen ceza, kabul edilebilir değil. 19 yaşındaki savunmasız bir çocuğu darbedenlerin cezası bu olmamalı. 19 yaşındaki bir çocuğun hayatı bu kadar ucuz olmamalı.
Siz de gördünüz, şahit oldunuz. Bütün dünya o görüntüleri izledi ve katiller itiraf etti. 'Biz buyuz, Ali İsmail'e indirilen darbelerin sahibi biziz.' Ve buna rağmen ceza almadılar. Çok merak ediyorum. 10 yıl geçmesine rağmen, o insan kılıklı caniler nasıl çocuklarına sarılabiliyor? Hepsi çoluk çocuk sahibi, belki torunları var. Evlerine gittikleri zaman o çocukların yüzlerine nasıl bakabiliyorlar? Gerçekten çok merak ediyorum. Vicdanları olduğunu düşünmüyorum. Vicdanları olsaydı oğluma o şekilde saldırmazlardı. Eskişehir'e gittiğim gün hep gözümün önünde canlanıyor. Ali İsmail'i gördüğümde nasıl morluk içinde olduğu hep gözümün önündeydi. Tekrar tekrar canımızı yakıyorlar. O katiller dışarıda serbest yaşarken, biz hem evladımızın kaybının acısıyla hem de bu adaletsizliğin acısıyla yaşıyoruz.
'KEMAL KURKUT, BERKİN ELVAN AHMET ATAKAN... BÜTÜN ÇOCUKLARIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ'
Tekrar başa döndük. Evlat acısı, ben yanına gidene kadar asla dinmeyecek. Ama katiller gereken cezayı aldığında belki de bir nebze içim rahatlar. Ben sadece Ali İsmail adına mücadele etmiyorum. Kemal Kurkut'u öldüren katiller yine ceza almadı, ceza almalarını gerektiren bir durum yok diye. Berkin Elvan'ı ve diğer çocuklarımızı katledenlerin ceza alması adına... Ahmet Atakan'ın hiçbir davası açılmadı, iddianamesi hazırlanmadı. Sadece Gezi'de kaybettiğimiz çocuklar değil, şiddete maruz kalan çocuklarımızın adına mücadele ediyoruz. İnşallah sonunda adalet sağlanır, katiller hak ettikleri cezayı alır.
Toplumumuzun en ufak bir şiddete, olumsuzluğa karşı mücadele etmelerini istiyorum. Asla mücadeleden vazgeçmesinler. Biz mücadele ederek bu adaleti sağlayacağız."
