
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin dün aracıyla trafikte beklerken silahlı saldırıya uğrayan Sinan Ateş cinayetinin sanıklarından avukat Serdar Öktem cinayetiyle ilgili açıklama yapmaması dikkat çekti. Öte yandan Bahçeli, İmralı'ya çağrıda bulunarak, "Beklentim PKK'nın kurucu önderinin YPG'ye ve SDG'ye silah bırakma çağrıda bulunmasıdır" dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
BAHÇELİ YİNE CHP'Yİ HEDEF ALDI
Bahçeli'nin açıklamalarının satır başları şöyle:
"CHP'nin siyaseti, sakat bir siyasettir. Bu ağır siyaset kusurunun milletimize vereceği bir şey yoktur. Özgür Bey'in Meclis'teki fotoğraf karesiyle ilgili temelsiz eleştirileri, bir kıskançlığın şifresidir. O fotoğraf Türkiye'nin fotoğrafıdır.
Özgür Bey'in Cumhurbaşkanımız ile ilgili sözde meşruiyet sorunu, partisinin ve şahsının ne kadar meşru bir çizgide durduğuna kafa yorması, akla en yakın seçenektir. Egemenliğin ve meşruiyetin yegane kaynağı, büyük Türk milletidir.
Bu CHP'den hiçbir halt olmaz, olamaz. Mahkeme kapılarına yüz sürmesi, kendi iç meselesidir. Bu partiyi kasıp kavuran siyasi kriz, günbegün çıta yükseltmektedir. İtirafçı CHP'lidir, iddia sahibi CHP'lidir, müşteki CHP'lidir, fail, CHP'dir. Kılıçlar çekilmiş, ortak akıl kaybolmuştur. CHP'nin her önüne geleni suçlaması doğru değildir.
CHP'nin istikrarsızlığı Türk siyaset ve demokrasi tarihini olumsuz etkileyecektir.
CHP'nin içinde bulunduğu kaos, yürek yaralayıcıdır. CHP'nin hesabını vermesi gereken korkunç nitelikli rüşvet ve yolsuzluk iddiası vardır. Özgür Bey'in savcı ve hakimlerimizle uğraşması, her iddiayı siyasileştirerek karalaması, meydan meydan dolaşıp zehir açıklaması, suçluluk psikolojisinin yansımasıdır. İBB, rüşvet ve yolsuzluğun pençesinde, eko-sistemin esareti altındadır. Yüzleşmek için özgüven, gerçekleri kabullenmek için de siyasi ahlâk ve dirayet gerekmektedir. CHP'nin belediyelerde dönen gayrimeşru ilişkilerin hesabını vermesi şarttır. Türk yargısına güvenimiz tamdır, iddianamelerin süratle ikmal edilerek adil yargı sürecinin derhal başlaması da samimi dileğimizdir.
İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRILARI
İsrail, hem insanlığın hem de barış umutlarının düşmanıdır. Mısır'daki müzakerelerin kesintiye uğraması, İsrail'in savaş, şiddet ve soykırıma devamı hâlinde, artık zora dayalı her türlü askeri seçenek meşru hale gelecektir. İsrail'in durdurulması masa başında olmuyorsa sahada ve silahla yapılması tarihin kırılma anı olarak karşımıza çıkabilecektir.
Hamas terör örgütü değildir. Terör yöntemlerine başvuran devlet İsrail'dir. Siyonist eşkıyalık barışa tamam demelidir. Kurulacak Kudüs Paktı da daha büyük anlam kazanmıştır. Siyonist barbarlık işgal ettiği topraklardan çekilmelidir. İsrail insanlığın düşman odağıdır. Akan kan durmalıdır. 57 İslam ülkesi kararlı ve mert duruş göstermedi.
İki devletli çözümden başka yol kalmamıştır. Filistin devleti kabul edilmeli, Filistin Birleşmiş Milletler'e tam üye yapılmalıdır.
'SÜREÇ' AÇIKLAMALASI
Terörsüz Türkiye milli hedeftir. Ön yargıların düğümlerini çözmek istiyoruz. Kim ki Terörsüz Türkiye'den rahatsızsa bir kuraklık, karanlık ve acziyet içindedir. Bir buçuk asırdır süregelen küresel emperyalist komplolar, karanlık kampanyalar tasfiye edilecektir. Hedef büyüktür.
Türkiye kutlu bir doğum arefesindedir. Yanlış anlamalar olabilir ama sabır ile vatan ve millet sevgisinde buluşmamız her sorun ile başa çıkmaya kadirdir. Terörsüz Türkiye için milli birlik ve dayanışma buluşmaları 9 Ağustos'ta Erzurum'da başlamıştır.
"SUÇA KARIŞMAMIŞ KİM VARSA AİLESİNE KAVUŞMALI"
9 ayrı bölgedeki çalışmalarımız tamamlanmıştır. Milletimizin her ferdi muhteremdir. Hiç kimseyi ayırmadan ötekileştirmeden bunun da ötesinde bir ve eşit görerek yeni yüzyılda mucizelere imza atacağız. Siyaset yapılacaksa silahların tamamı yakılmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti haşmetlidir aynı zamanda şefkatlidir. Biz hep birlikte Türkiye'yiz.
Suça karışmamış silahlı eylemde bulunmamış kim varsa gelip ailesine kavuşmalı. Siyaset yapılacaksa silahların tamamı yakılmalı.
"İMRALI, SDG VE YPG'YE DE ÇAĞRI YAPMALIDIR, GEREKİRSE KOMİSYON İMRALI'YA GİTSİN"
PKK 12 Mayıs'ta silah bırakmış, 11 Temmuz'da bir grup silahlarını yakmıştır. Suriye'nin kuzey doğusunda bulunan YPG ve SDG İmralı'nın çağrısına uymamıştır. Beklentim PKK'nın kurucu önderinin YPG'ye ve SDG'ye silah bırakma çağrıda bulunmasıdır. .Gerekirse Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda görev yapan milletvekillerinden bir grup İmralı’ya giderek yüz yüze görüşme sağlamalı, mesajlar ilk ağızdan alınmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalıdır. Bunda çekinecek bir husus görmüyorum."