
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel, partisinin eski Genel Başkanı Hikmet Çetin'in MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmesini değerlendi.
Özel, "Hikmet Bey'in ifadeleri, ziyaretleri o anlamda biraz farklı yorumlandı. Kendisi de düzeltti. AKP ile MHP'nin bir iş birliği ve ittifakı var. Bizim MHP ile bir siyasi ittifak girişimimiz yok ama ‘terörsüz Türkiye’ diye kendilerinin söyledikleri, bizim ‘terörsüz ve demokratik Türkiye’ dediğimiz gibi, Kürt sorununun barışçıl yollardan çözülmesini de kapsayan, Türkiye'yi bir bütün olarak demokratikleştirme noktasında herkesle iş birliği yapabiliriz" dedi.
"KEŞKE AK PARTİ DE BİR NOKTAYA GELSE..."
Evrensel'in sorularını yanıtlayan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konuda keşke AK Parti de bir noktaya gelse, AK Parti ile de iş birliği yapsak. MHP bu konuda adım atacaksa biz o konuda iş birliği yapabiliriz. Söylediğimiz bir siyasi ittifak değil, bir demokrasi ittifakı. MHP'yle bir siyasi ittifak kurmanın falan peşinde değiliz. Zaten aynı siyasetin partileri değiliz."
"YARGILAMAK İÇİN İDDİANAMEYE İHTİYACIMIZ VAR"
Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik devam eden soruşturmaya ilişkin de konuştu. İddianamenin henüz hazırlanmamasına dikkat çeken Özel, "Çünkü artık yargılanmak değil, yargılamak için o iddianameye ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.
Özel, şunları söyledi:
"CHP’nin verdiği mücadeleden rahatsızlar. Ayrıca CHP bu yargı süreçlerinin çok kirlendiğini biliyor ve elinde bu konuda çok ciddi kanıtlar var. Hatta bir kısmını YSK’ye verdik. Şunu da söyleyeyim; artık iddianameyi bekliyoruz. İddianameyle birlikte biz yargılanmayı değil, yargılamayı bekliyoruz. O iddianameyi hazırlayanları yargılamak için bekliyoruz. Çünkü hem bir sürü iftiraları var, arkasında duramıyorlar. Hem servis ettikleri birçok iddia yalan çıktı ve elimizde bu sürecin çok kirlendiğine dair çok önemli belgeler var. Birkaçından bahsetmiştik. Mesela bazı avukatların gidip itirafçılara bazı şeyler söylediği, karşılığında birtakım paralar istedikleri… Bu konuda elimizde çok sayıda iddia ve delil mevcut. Ama iddianameyi bekliyoruz. Çünkü artık yargılanmak değil, yargılamak için o iddianameye ihtiyacımız var. Bir an önce ne dediklerini söylesinler, biz de ona göre o meseleyi tartışmak istiyoruz."
ANKET AÇIKLAMASI
Özel, dikkat çeken iki anketi kamuoyu ile paylaştı. CHP'li belediyelere yönelik operasyonların hukuki olduğuna inananların oranının yüzde 25 olduğunu kaydederek, "AKP ile MHP’nin kendi seçmenleri bile inanmıyor yani" dedi.
Özel ayrıca, "Beş anket geldi bu ay. Daha AK Parti'nin önde olduğu bir anket görmedik. Hatta CHP farkı biraz daha açtı. Her anket firması kendi yaptığı bir önceki ayki ankete göre CHP'nin farkı biraz daha açtığını gösteriyor. İnsanlar bu süreçlerin hukuki olduğuna gerçekten inansalar, bırakın yüzde 40'ları zorlamayı, parti baraj altında kalır. Kim yolsuzluğa, hırsızlığa, rüşvete ödül verir yani? Hiçbirimiz vermeyiz. Vatandaş, mağdur edilmeye çalışıldığı için ve saldırı altında olduğu için CHP'ye sahip çıkıyor. Kirli oyun planları geri tepti. Bütün anketler de onu gösteriyor" şeklinde konuştu.
"EV KUVVETLİ ADAY MANSUR YAVAŞ GÖRÜLÜYOR"
Ankara Büyükşehir Belediyesi personeline yönelik operasyonlara da değinen Özel, şunları söyledi:
"Bu operasyonun bütün amacı Mansur Yavaş’a ve CHP’ye zarar vermek. Ama Melih Gökçek’in duyurduğu bir operasyon olduktan sonra, bunun bir hukuki operasyon olmadığı ortada. Mansur Yavaş’ın kimliği açısından baktığınızda, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olmaması, olamaması durumunda en kuvvetli aday olarak görülüyor; anketlerde Erdoğan’ı geçiyor. Onu yenebilecek isim. Şimdi Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ı yenme suçunu üç kez üst üste işledi diye ve bir kez daha niyeti var diye içeri atıldığına göre; Mansur Yavaş’ın da aynı gayeyle hedefe konmaya çalışıldığı ortada."
"GENEL BAŞKANIMIZLA EN İYİ ŞEKİLDE SÜRECİ GÖTÜRÜRÜZ"
Özel, CHP'nin önceki dönem Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yaptığı telefon görüşmesinin sorulması üzerine şöyle dedi:
"(Kurultay) Davayla ilgili bir şey görüşmedim. Partinin önceki genel başkanına, kendisi takdir etmedikten sonra benim bu konuda gidip, görüşüp bir şey söylemem doğru değil. Kendisi en doğrusunu takdir eder zaten. Sayın Kılıçdaroğlu ile 21'inde yaptığımız olağanüstü kongreye davet etmek için görüşmüştüm. Orada da özel birtakım ve haklı gerekçelerini de ifade ederek, gelemeyeceğini söylemişti. Yine aramızda son derece saygılı, düzeyli bir görüşme geçti.
Şunu da söyleyeyim, partide bir yarılma, bir kırılma yok; partide bir bütünleşme var. Bütün parti bir tarafta, saray yargısı da buna karşı hamleler yapıyor. Sonuç alamazlar bundan. Biz genel başkanımızla da en iyi şekilde bundan sonraki süreci götürürüz."
"SENDİKALAR BİR GÜNLÜK GREV KARARI ALSA..."
Son olarak Özel, partisinin çalışmalarını paylaştı. Özel, ekonomik sorunlara yönelik çalışmaları için şu görüşleri kaydetti:
"En çarpıcılarından bir tanesi, yoksulluğu yönetme değil, yok etme hedefinde olduğumuz için temel vatandaşlık geliri öneriyoruz. Bu çok önemli bir iş. Yoksul bir hane kalmaması için her vatandaşın belli bir temel vatandaşlık gelirine kavuşacağı, devletin iş veremediklerine de maaş verdiği bir sistemden bahsediyoruz. Bunun yanında daha pek çok alanda pek çok çarpıcı şey var. Böyle kalıcı düzenlemelerden bir tanesi sendikalarla ilgili yasa, örgütlenme özgürlüğüyle ilgili. Çünkü 1980 öncesi dört işçiden üçünün grevli toplu sözleşme, sendikal haklara sahip olduğunu düşünürsek bugün Türkiye'de işçilerin o oranda bir sendikalaşmış olduğunu düşünün; ne asgari ücret bu düzeyde olur, ne yoksulluk sınırının altında bu kadar insan çalışabilir, ne de böyle hukuksuzluklar olabilir. Toplumun %75'i sendikal örgütlü olsa ve ana muhalefet partisi bunu yapsa, sendikalar bir günlük grev kararı alsa her şey değişir. Bütün mesele toplumun örgütsüz olmasından ve bir askeri darbe sonucunda örgütsüzleştirilmesinden kaynaklanıyor."