Öncelikle bir yanlış algıyı düzeltelim. Bizler, yani İcazetsiz, Bağımsız, Milli yürüyüşçüleri ve Dr. Sinan Oğan, Bu yürüyüşü, bu seçime girişi, bu seçim sonucunu birilerinin masasına oturmak, "pazarlık yapmak" vs için yapmadık, girmedik, almadık. Tam tersi olarak, bizim bu meşakkatleri çekme sebebimiz başından beri Türk Milleti aleyhine kurulmuş masalara oturmamak içindi. Alınan seçim sonucuda, bu yürüyüşe ve Dr. Sinan Oğan'a kendi masasını vermiştir. Ve Türk Milleti "git benim milli masamda otur" demiştir. Başından beri, ne domuzbağı ne Kandil dağı diyerek yol yürüdük. Ama yinede cenahlardan biri ile yan yana gelmemiz her söylendiğinde, istendiğinde dört şartımız olduğunu hep söyledik ve zaten oturduğumuz milletimizin bize otur dediği kendi ne domuzbağı ne Kandil masamızda oturuyoruz. Daha yürüyüşün başında, bu günden sekiz ay önce dört şartımızı açıklamış ve kendi masamızın üzerine alenen koymuştuk. Bu şartları kabul eden/edecek olan gelir, bizim-milletin masasına oturur, bizimle konuşur. Nedir bu 8 aydır her yerde söylediğimiz 4 şartımız ? 4 Şartımız şunlardır. 1) Masamıza oturacak olan taraf/ittifak, kesinlikle yanındaki/ittifakındaki bölücü/terör yapılarından arınmış olacak. 2) Herhangi bir yeni anayasa çalışması yapılır ise, anayasanın ilk dört maddesi ve 66. maddeye kesinlikle dokunulmayacak. 3) Şu anda mücadele edilen/edildiği söylenen, pkk-fetö ve tüm diğer bölücü-terör yapıları ile gerçek ve layıkı ile mücadele edilecek. 4) Türkiye'deki sığınmacıların bir yıl içinde ülkelerine gönderilmesi. Bu dört olmazsa olmaz şarttan bağımsız olarak, Türkiye'nin ekonomi yönetiminin ve ekonomisinin düzlüğe çıkarılacağı gerçekçi bir yol haritası. Adalet ve liyakatin tesis edilmesi. Halkın, milli duygularını ve duruşunu rencide ettiğini düşündüğü resmi kurumlara T.C.'nin tekrar takılması Gibi konularda, ana ilk dört şarta ilave olarak masada bulunmaktadır. Ve tabii ki, bu şartların kabulü ile oluşacak yapıda, bu şartların yerine getirilip getirilmediğinin içten ve gerçekçi gözetemi için, icraanın içinde yetkili konumlandırılmalar talepler içindedir. Sözün özü. Dr. Sinan Oğan ve beraber yürüyenler, bir başkalarının masasına oturmak, o masada pazarlık yapmak için yola çıkmadılar. Gerçek milli masayı kurmak ve Türk Milleti'nin teveccüh ettiği kendi masalarında oturmak için yola çıkmışlardı ve o masada da oturuyorlar. Hiç kimse, Türk Milleti'nin ve teveccühünün üzerinde değildir. Yüce Türk Milleti'de teveccühünü bu şekilde kullanmıştır. Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti'm.