Şimdi televizyonda dinledim ve gördüm; Kastamonu, Sinop, Samsun ve civarı SELLERLE HARÂB olmuş vaziyette.
Televizyondaki görüntüler KORKUNÇ !
Sellerin biri bitiyor diğeri başlıyor ve hatta bitmeden yenisi geliyor.
Son 15-20 günden beri aralıksız devam eden SELLER, YANGINLAR ülkemizin üstüne KÂBUS gibi çöktü. Biteceğe de benzemiyor ve hatta gittikçe şiddetini artırıyor.
Ülkemizin üzerinde bir UĞURSUZLUK var.
Son 20 senede yaşanan İFTİRALAR ve YALANLARLA çökertilen CUMHURİYET (adli, idari, askeri) kurumlarının “İNTİKAMI” alınırcasına, sanki İLÂHÎ bir GAZAB, öfke, felaket yağmuru altındayız.
Nasıl bir BELÂYA dûçâr olduk ve nasıl ve niçin ÇARESİZ kaldık ?
Zihnimdeki filmi geriye sarıyorum, seyrediyorum ve;
Bilhassa kıyılardaki (öncelikle 1999’daki Gölcük ve 30 Ekim 2020’deki İzmir) depremleri DİNSİZLİĞE, içkiye, çıplaklığa, zinaya bağlayan ve bu yüzden olduğunu iddia ederek SEVİNEN ve kendilerini MÜSLÜMAN olarak gören AKePe’li milyonlarca insanın bulunduğu ülkemizde şöyle düşünmekten kendimi alamıyorum:
24 Haziran 2018’deki genel seçimi CHP kazanmış olsaydı, Muharrem İnce de Cumhurbaşkanı olsaydı ve Meclis’te ve Saray’da bunlar olsaydı;
Bu AKePe’li MÜSLÜMAN grup, bütün bu FELAKETLERİN sebebinin CHP olduğunu ve bütün bunların CHP’nin UĞURSUZLUĞUNDAN doğduğunu ve hatta bunların KILIÇDAROĞLU tarafından yaptırıldığını ve çıkarıldığını söyleyerek yeri göğü inletmezler miydi ?
Hiç şüphem yok ve hiç tereddüt etmeyin ki, yeri-göğü İNLETİRLERDİ ve tarikat şeyhlerinden FETVA alıp, CHP binasını CHP’lilerin başına yıkmak üzere KAZMAYI-Küreği omuzlayıp hücuma bile geçerlerdi.
Şimdi ben bu FELAKETLERİN (orman yangınları hariç) bir tabiat olayı olduğunu değil de UĞURSUZLAR yüzünden verilen İlâhî bir ceza olduğu iddia etsem ve tam tersini düşünsem de, bu UĞURSUZLUĞU CHP dışındakilere mal etsem haksızlık mı etmiş olurum ?
Ne dersiniz ?
(Not: CHP'li değilim. AKePe'li HİÇ değilim ve hiç bir partiye de yakınlığım yoktur.)
