USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Türkiye nasıl düzlüğe çıkar ?

31-03-2022

Türkiye'yi düzlüğe çıkaracak olan, güçlendirilmiş parlamenter demokrasi'dir.

dar bölgeli seçim ile 240 vekilli halk meclisi,
her seçim çevresinin 1 senatör çıkardığı,
(şimdilik 87 senatörlü) senatosu ile
çift kademeli parlamentodur.

Şimdilik 87 seçim çevresi bulunan Türkiye,
seçmen sayısına bir kez orantılı olarak,
240 Mv.'liğine göre hesaplayıp, bu orantı ve vekil sayılarının kalıcı olmasını sağlamalıdır.

Seçim usulünde ise,
sürekli ve kalıcı olarak dar bölgeli usulde
direkt halkın seçmesi ile, halk meclisine göndereceği vekiller ile yurt içi hükümet icraası için gerekli yasama işini görürken,
yasama olarak yurt içi hükümet icraatınında,
sonuçlarının sorgulanacağı bir mecra olmalıdır.

Hükümet, halk meclisi, vekiller içinden çoğunluğu elde etmiş Başbakan tarafından,
gerektiğinde teknokrat bakanlarında bulunduğu
kabine tarafından yapılmalıdır.
Ama, başbakan mutlak olarak vekillik olarak
bulunduğu yerden seçilme yeterliliği göstermiş
bir vekil olmalıdır.

Hükümet, yurt içi icraatlarından halk meclisine
yurt dışı ve uluslararası icraatından senatoya sorumlu olmalıdır....

İster çoğunluk ister azınlık, her seçim için günün koşullarına göre (güya) düzenlenen,
aslında her türlü düzensizliğe (tecavüze) uğratılan bir seçim yasası ile değil,

bir defa ama dört başı mamur olarak düzenlenmiş ve günün koşullarına göre
velev ki, yeni düzenleme gerektirmişse dahi,
yeni eklenen/çıkarılan, düzenlenen maddelerinin, en erken bir sonraki normal,
vaktindeki seçimde değil,

bir daha sonraki seçimde uygulanabileceği bir formatta tasarlanmalı, anayasaya eklenecek
bir madde ile de, mecliste her çoğunluk elde eden partinin kendi çıkarına ve/veya arzusuna göre ekleme/çıkarma yapamaması gücence altına alınmalıdır.

Buradaki en önemli ayrıntılar,

Her seçim için yeni/ayrı seçim kanunu düzenleme uygulamasının önüne geçilmesi

Var olan seçim kanununda torba yasalar ile değişiklik yapılmasının önüne geçilmesi.
Seçim kanununda yapılması istenen değişiklik maddeleri için münferiden, sadece bu kanundaki değişikilikler için özel oturum düzenlenerek, sadece seçim kanununda değişiklik yapılabilmesi

Seçim kanununda meclisçe kabul edilen madde değişikliklerinin, en erken 1 yıl sonra uygulamaya konulabilmesi uygulamasının terk edilerek, en erken, ilk normal tarihli genel seçimde de değil, bir sonraki (2nci) normal seçimde uygulamaya girebilmesi..
Burada dikkat edilecek olan,
arada kaç tane erken seçim, dar bölgeli seçim yaşanırsa yaşansın, seçim kanununda yapılan değişikliklerin en erken 2nci olağan genel seçimde devreye girebiliyor olması.

Böylece, seçim kanununda yapılan/yapılacak değişikliklerin, hemen ilk seçimde,
yapanlar lehine olmasının önüne geçilerek,
yapılan değişikliklerin gelecekte gerçekten,
ülke, halk yararına yapılmasını temin etmek.

Türkiye artık, ilk 1 yılını bile öngöremeyen,
çok kısa vadeli bakış açılı, liyakatsiz, yetersiz vekil, hükümet ve başbakanlardan kurtulmalı,
kendi klasmanında bile en az 5 yılı görebilen
yöneticilerini bulabilmeli,
başa getirebilmelidir ki, devlette en azından ondan sonraki 25 yılını görebilsin.

Mv. ve senatör sayısının hükümet veya meclis çoğunluk iradesi ile dahi değişmesinin önüne geçilmesinin nedeni,
nüfus artsa dahi bu durum Mv. ve senatör sayısını arttırarak değil, o artan nüfusa hizmet edecek Mv. ve senaörlerin kalitelerinin arttırılması yolu ile çözüm bulunmasını sağlamaya yönelik düzenlemedir.

Hükümet, yurt içi icraatlarından halk meclisine
yurt dışı ve uluslararası icraatından senatoya sorumlu olmalıdır....

Başbakan idaresindeki kabine, yurt içi
gelecek yılın tüm icraatlarının yıllık bütçesini halk meclisine sunmalı, onay almalı,
yıl bitiminde de, sayıştayın ilgili dairelerinin
hazırladığı kullanılan bütçe/masraf raporlarının
ibraasını meclisten almalıdır.
Kullandığı bütçeden dolayı, meclisten ibra alamadığı takdirde, hükümet hiç bir başka karara gerek olmadan,otomatik olarak düşmelidir.

Not 1 : Bu sistemin çalışması için, sayıştay'ın
hükümet kontrol/yönetiminde olmaması,
direkt anayasal bir kuruluş haline gelmesi,
terfi, tart, atama, ücretleri konuları vs gibi özlük işlerinde kendi kanununa bağlı özerk, anayasal bir kamu dairesi haline getirilmeli..
Kendi iç işleyişinden, yine kendine ait özel kanunu ile özerk çalışan yargıtayın özel bir dairesi sorumlu olmalıdır.

Not2: Sayıştay, Yargıtay, Danıştay, kendi özel kuruluş yasalarına bağlı çalışmalı, bütçeleri,
kadroları, işleyişleri, kararları itibari ile kendi kanunları dairesinde çalışmalıdır.
Yıllık bütçeleri ve artışları, kadrolarını kendi kanunları ile temin ederken, bütçelerinin artışı
devletin ilan ettiği enflasyon oranı kadar otomatik olarak artacak şekilde düzenlenecektir.
Raporlarının bir suretini CB'lığına gönderecek olup, hiç bir kamu organından emir, yönetke almayacak, özerk olacaklardır. Terfileri verimlilik ve gerçeklik ışığında, tamami ile
Türk Milleti lehine, kendi işleyiş kanunlarına göre olacaktır.

Hükümet, yurt içi icraatlarından halk meclisine
yurt dışı ve uluslararası icraatından senatoya sorumlu olmalıdır....

Öyle ki, hükümet,
Büyükelçi, konsolos vs. atamalarında dahi,
her büyükelçi/konsolos ataması için ayrı ayrı
3 adayını, senatonun ilgili komisyonuna sunmalı,
senato komisyonu adayların yeterliliğini sorguladıktan sonra,
tek'e düşen adayı, tüm senatonun oylamasına sunabilmelidir.
Hükümet, dış ilişkiler ve tüm dış temsilciliklerin bütçelerini, tüm yurt dışı harcama bütçelerini
yeni yıl öncesi senato onayına sunmalı,
yıl sonundada, sayıştayın ilgili dairesinin fiili harcanmış bütçe/masraf raporunu, senatoda
ibra ettirmelidir.

Dış ilişkiler ve dış temsilciliklerin hesaplarını ve masraflarını senatoya ibra ettiremeyen hükümet, ek bir irade veya karara gerek duyulmaksızın, düşmüş olmalıdır.

İster halk meclisi ister senato üyeleri için,
ilk başta halkın ve devlet gücünün göz önüne alınması ile oluşturulacak özlük hakları için,
ücretleri ve yan gelirleri için, kendi dönemleti içinde düzenleme yapamayacakları anayasal madde ile teminat altına alınacak olmalı
ve şu anda mevcut anayasanın ilk 4 maddesi gibi özel koruma altında olmalıdır.

Her hükümet veya icraa heyeti veya çoğunluğu her sağlayan, kendi özlük hakları ile ilgili kanun çıkartamamalı, düzenleme yapamamalıdır.
Yapılacak elzem düzenlemeler, bir sonraki dönem için geçerli olabilmelidir.
Mv'ler ve Senatörler için belirlenecek özlük hakları skalaları, asgari ücret/asgari geçim endeksi gibi bir endekse bağlı olmalı ve endeks
enflasyon oranı kadar değiştiğinde otomatik olarak kendini güncelleyerek, skalanın bozulması engellenmelidir.

Mv'ler ve Senatörlerin, kendi özlük hakları ile ilgili direkt veya dolaylı olarak iyileştirme yapmasının her türlü yolu, anayasanın değiştirilemez amir hükümleri ile kesin teminat altına alınmalıdır.

Anayasaya madde ekleme, çıkarma veya değişiklik karar yeter sayısı ve gerekli oy sayısı ise, değişimi zorlaştıracak şekle, sayıya getirilmeli, her hükümetin her başı sıkıştığında
anayasa ve anayasa değişikliği söylemlerinden çıkarılması sağlanmalıdır.

Türkiye nasıl düzlüğe çıkar ?
Sorusuna hemen ilk çırpıda verdiğimiz bu kısa cevaplar ile konunun ana hatlarının belirlenmesini sağlamak istedik..
Tabiidir ki, çözümlerimiz, önerilerimizin tamamı bunlar değildir.
Sadece ana hatlar ve/veya şu günlerde daha güncel olan taraflarına değinecek şekilde bahsettik.
İlgilenenler veya ilgililere reçetelerimizin gerisini daha uzmanlaşmışlara daha hukuki dosyalar ile de, anlatabiliriz.

Türkiye nasıl düzlüğe çıkar ?
Türkiye, ne şu anda var olan iktidar bileşenlerinin/yapısının elemanları ile,
nede, 6+1+1 masacılarının elemanları ile,
yönetimleri ile düzlüğe çıkamaz.

Ancak ve ancak gerçek milli ama mutlaka
en az 10 gerçek milli (küçük/büyük/tabela vs) partinin birlikteliği ile düzlüğe çıkabilir.

Yani,
var olan (güya) resmi muhalefet partilerinin
ne toplamı nede içlerinden her hangi birinin dahi, içinde olacağı hiç bir ittifak ile de,
düzlüğe çıkamaz...

Çünkü, iktidar yapısı/bileşenleri de,
6+1+1 masacı (güya) resmi muhalefet partileri de, küreselcilerin zehirinden tatmış ve küresellere biat etmiş durumdalar...

Artık, kaybedilmiş kaleler durumundalar,
çünkü,
hepsinin gn.mrk.'leri, aynı vakıflardan, aynı derneklerden, aynı odaklardan gelmiş olan,
ve artık yürüyüşlerini gn.bşk.yrd.'lıklara
doğru yapan baş danışman, danışman vs. ile işgal altında...

Artık,
Türk Milleti ve Bağımsız Üniter T.C. Devleti için
kaybedilmiş mevziiler, kaleler durumundalar.
İşte bu yüzden #halkkürsüsü ,
en az 10 partili Milliyapı diyor.
Artık, Türk Milleti bütün yumurtalarını aynı,
tek sepete koymamayı öğrenmeli.

#halkkürsüsü işte bu sebepten,
ne kadar milli olursa olsun,
hiç bir şekilde tek bir partiyi işaret etmemekte,
illa en az 10 partinin bir araya geleceği,
ittifakı/birliği/yapıyı ısrarla savunmaktadır.

Bu savın içinde, illa şu parti, illa şu lider diye belirli bir isim yoktur, hak edecek olanlar emekleri ile duruşları ile kendilerini oraya koyacaklardır.

Ama artık Türk Milleti, bütün yumurtalarını
aynı sepete, tek sepete koymamayı öğrenmelidir...
Çünkü böyle olduğunda bu kalelerini, mevzilerini küresellere kaybetmektedir..

Sağlıcakla kal Yüce Türk Milleti'm.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?