USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Türk Milleti'ne biçilen kefenler...

15-02-2022

6(+1+1'li)'lı "yuvarlak yuvarlak" masalar ,
Türk Milleti'ne biçilen kefenler... 

O, yuvarlak masa gerçekte 6+1+1'lidir.
fotografta 6 siyasi partiye gn.bşk.yapılanlar görülmekle birlikte, o fotografı çeken,
bölücü narko terör'cü siyasi partiden Pelvin Buldan.. Yani etti +1....
Ve o masanın gerçek sahibi, davet sahibi,
resmi bayram kulak arızalı, azılı Türk düşmanı Abdullah Gül'dür,
ki,
o masada bizzat "çırağı" Ali Babacan tarafından temsil edilmiştir.. Yani etti 6+1+1...

gelecek(siz) ve deva(sız) partilerinin iktidarı,
kraliçenin şövalyesinin CB'lığı yollarına döşenmek istenen taşlar
ve
taş döşeyicilerinin 6(+1+1'li)'lı
yuvarlak yuvarlak masa faaliyetleri,
Türk Milleti'ne rağmen,
Türk Milleti'ne, giydirilmek istenen
yine gayri milli, küreselci, Atatürk düşmanı,
Türk düşmanı iktidarlar gömleğidir...

İlginçtir ki,
daha önceleri defaatle ve mükerrer kezler,
söylediğimiz gerçekler,
bu son "yuvarlak yuvarlak" masalarda yine ortaya serilmiştir..

Görmek, bakmak ve algılamak arasında büyük farklar olduğu yine ispatlandı..

Şöyle ki,
o masada oturanlardan,

Çok "zeki" denilerek, dünya çapında dahi olsa herkesin gidip öğrenim göremediği, yurt dışında özel seçimli üniversitelerde eğitilmiş,

Küresel sistem tarafından,
önce üçlü koalisyon hükümetinin (imf komiseri)
ekonomi bakanı Derviş'in çıraklığı yaptırılan,

2002'de hükümet değişikliğinden sonrada,
daha sonra aleni olarak şövalyelik töreni yapılacak olan kraliçenin şövalyesi
Abdullah Gül'ün çıraklığına geçirilen
ve
2002'den sonraki hükümetlerde
2007'ye kadar süren imf anlaşmasının
komiseri olarak 2007'ye kadar ekonomi bakanlığı (kalfalığa yükselen) yaptırılan,
şu anlara kadar ekonomik olarak olan biten
her şeyin zemin hazırlayıcısı,

şimdi Türk Milleti'ne "gelecek partisi" diye,
tekrar "sweet face" sevimli yüz, kullanılarak pazarlanmaktadır.

Ali Babacan'ın, iktidar partisinde olduğu sürede,
bakanlık yaptığı sürelerde, o zamanki laklik karşıtı olan biten, Atatürk karşıtı olan bitene
her hangi bir tepkisini hatırlayan var mı ?
iskilipli ile seyit rıza'ya "hain" dediğini hatırlayan var mı ?

Ali Babacan'ın şimdiki partisi "gelecek partisi"
kadrolarına, ilçe, il, gn.mrk. kadrolarına hiç baktınız mı ?
Kimler var ?
Şimdiki olan bitenlerin müsebbibleri, aynı kişiler
eski partileri, iktidar yapısı partisinde iken
şimdiki durumların yerellerdeki müsebbibleri, şimdi,
Ali Babacan'ın partisindeler...
Ali Babacan'ın partisinin kaç tane ilçe/il bşk.
iskilipliye, seyit rıza'ya vatan haini demektedir?

Peki, şimdi soru...
Şu andaki partilerinde de, eski partilerinde yedikleri "herzelerin" dışında, yeni bir şeyler yapabilme şansları nedir ?

Küresel sistem (İngiltere) şimdi tutmuş bu "sweet face"i, Ali Babacan'ı "gelecek partisi" olarak tekrar Türk Milleti'ne pazarlamaya çalışmakta.

Gelelim,
Malezya ekolü denilen, cia kontrolündeki Malezya'daki üniversiteden prof. diplomalı Ahmet Davutoğlu'na,

Türkiye'de,
iktidar partisinin 2 gn.bşk.'na yaklaşık 3 yıl dışişleri danışmanlığı yaptıktan sonra,
yine iktidar partisinde yaklaşık 2 yıl dış işleri bakanlığı, yaklaşık 2,5 yıl başbakanlık yaparken,

Yazdığı (küreselcilerce, aslında dikte ettirilen) saçma sapan "stratejik derinlik" adlı aforizmatik hülyaları
ile
Türkiye'nin istikametinde nasıl bir değişiklik yaptığı,
narko terör bölücü örgüt elemanları/övücüleri
ile nasıl kol kola girdiğini, el ele tutuştuğunu,

sırf kendi tarikatından diye, Musul Kerkük Türkmenlerine etmediğini bırakmayan Barzani ile nasıl bir muhabbeti olduğunu,

başbakanlığı döneminde "inkişafi görüşmeler" diyerek, tüm Türkiye ve Türk Milleti'ni
beklentiye sokarak, sonunda nasıl alay ettiğini,

başbakanlığı dönemindek iki seçim arasında
ne kadar sayıda bombalama olduğunu,
o bombalamalarda kaç kişinin öldürüldüğünü,

Emevi camiinde namaz kılınacağı söylemi ve vaadi ile Türkiye'yi nasıl ortadoğu bataklığına soktuğunu,

narko terör bölücü örgütçülerine karşı eylemsizlik emri ile Türk Polisi'nin, Türk Askeri'nin elini kolunu nasıl bağladığını,
iskilipli ile seyit rıza'ya hiç bir şart altında vatan haini demediğini,

dinbaz ve yobaz kişi ve kişilikleri nasıl el üstünde tutup, poh pohlayıp, kayırdığını,
unutmuş olanlar olabilir.

Küresel sistem (Amerika) şimdi tutmuş,
bu stratejik derinliğini "deva" diye tekrar
Türk Milleti'ne pazarlamaya çalışmakta..

Hadi bu iki küreselci, "hi high boss"'larına verdikleri sözleri gereği,
baş küreselci, kraliçenin şövalyesi koordinatörlüğünde faaliyetteler de,

İşin en vahimide,
bu iki küreselcinin, partilerinin, iktidara yürütülmeleri görevinin,
yine baş koordinatör kraliçenin şövalyesi tatafından,
taraftarları, partilileri (partizanları) tarafından sanki "milli" imişler gibi anlatılan, etraflarında bu hava/atmosfer oluşturulan,
ana muhalefet+yavru muhalefet,
yani resmi muhalefet partilerine, gn.bşk'larına verilmiş olması...

Çünkü, yaklaşık 1,5 yıldan fazladır, müthiş bir finans desteği, müthiş bir algı desteği ile çalışıyor olmalarına rağmen,
ne "gelecek partisi" nede "deva partisi" bir adım yol alabilmiş değil..
Bir türlü, kendilerini ve partilerini halka kabul ettiremiyorlar, kendilerini ve partilerini
halka satamıyorlar..

Ve iş başa düşünce,
hem ana muhalefet hem yavru muhalefet devreye alınarak, elde olan, sahipli medya ile müthiş bir algı yaratılarak,
"kurtarıcı", "özlenen birlik/beraberlik" "demokrasi",
sanki laikmişler, sanki milli imişler gibi,
"laiklik", "millilik" temaları işlenerek,
bu iki küreselci, Türk Milleti'ne satılmaya çalışılıyor...

Ki, o "yuvarlak-yuvarlak" masada fiili olmasa bile, fikri o masada olan,
narko terör bölücü örgütün kravatlı temsilcileri de, unutulmamıştı..
Onları da, hemde yeri geldiğinde,
kendini Atatürk'ün kurduğu parti söylemi ile deklare ederek,
Atatürk'ün adını kullanmakta beis görmeyen,
ana muhalefet temsil etmekteydi o masada...

Görüyor musunuz ?
bölücüleri de, temsil ettiğini gn.bşk.'ı tarafından açıkça deklare eden, "Atatürk'ün kurduğu"
ana muhalefet partisi, nelerin içinde,
kimlerle beraber...
Birde, "Atatürk"çüyüz" demezler mi ?
Kimler, kimlerle beraber ?

Ayrıca,
yola ağırlıklı olarak ülkücülerle, bir kısım doğruyol'cu demokratlarla çıkıp,
sonradan içine biraz sosyal demokrat eklenmesi ile partileşen,
daha halk hareketi iken, herkes bu hareketi milli bir halk hareketi olarak görürken,
4 lider adayı/sürükleyici varken, nasıl oldu ise,
birden ibre Meral Akşener'e döndü,
akabinde partleşme süreci başladı...

Partileşme ve kuruluş aşamalarında milli'likten yine renk verilmeden devam edildi,
kuruluşun tamam olduğu, köprünün geçildiğine kanaat getirilmesi ile, gizli ajandalar açıldı,
partideki tüm milli olduğu düşünülen kişiler,
mevkisi, makamı, emekleri düşünülmeden,
çok çeşitli "eften-püften" bahane/sebeplerle bir program dahilinde gönderildi...

seçimlerde TBMM'ye girmeyi başardıktan sonrada yeteri kadar olgunlaştığına kanaat getiren
Meral Akşener, yavru muhalefet partisi,,
özellikle son iki buçuk yıldır,
"gerçek partililer" ile,
yani soros'un tesev'cileri, soros'un denge ve denetleme'cileri ile tam bir küreselci partisi halini almışken,

hala tutup "milli" imiş gibi yapmaya devam ederken, artık aleni aleni,
partinin Mv'si narko terör bölücü örgütün kravatlı temsilcileri ile TBMM'de bir araya gelip toplantı yapmaktan, foto vermekten,
partinin gn.bşk., azılı ve açıkça "Türk düşmanı" olduğunu deklare etmiş Yunan eski başbakanı ile çakma bir barış ödülü takdim töreninde yan yana durmaktan, foto vermekten imtina etmemektedir...

Ki, devamı ile küreselcilerin Türkiye'deki en büyük "truva atları" Babacan ve Davutoğlu ile,
6(+1+1'li)'lı en yuvarlak yuvarlak masada,
tüm mesai arkadaşları olarak bulunmaktan niye imtina etsin ?
Kimler, kimlerle beraber ?

O masada olmasına biraz olsun hayrete düştüğümüz tek kişi/parti, Gültekin Uysal Demokrat Parti gn.bşk. idi/oldu...
Ki, aslında iyide oldu...
Böylece, boşa balon şişirmekten kurtulmuş olabilir Türk Milleti...
Olmadı Gültekin Uysal, olmadı..
Bir veya bir kaç Mv koltuğu uğruna olmadı...
Ama belkide böylesi daha hayırlı oldu
Türk Milleti için...
Kimler, kimlerle beraber ?

Son bir saptama gerekiyor...
Küresel sistem için,
ister Babacan ister Davutoğlu henüz iplerin ve gidişatın direkt ellerine verileceği kadar pişmiş, olgunlaşmış değiller..
Biraz daha pişmeye, ustalaşmaya ihtiyaçları var ve küresel sistemde daha çıkmaları gereken merdivenler var, iplerin direkt ellerine verilebilmesi için...

Dolayısı ile, küreselcilerce tam yetkili,
büyük abi, henüz sahaya inmiyor.
Ama ezelinden beridir bu büyük abi,
zaten hep temkinli, hep sağlamcı idi..
Etrafı dinler, koklar, tam olduğuna kanaat getirdiğinde ancak sahada, fiiliyatta görülür..

Bunu büyük bir ustalıkla yapar, öyle ustalıkla yapar ki, bu davranış tarzı ona direkt olarak,
kraliçenin şövalyeliği payesini getirmiş ve
bizzat kraliçe II nci Elizabeth tarafından şövalyeliği törenle takdim edilmiştir.

Çok özel kişilerin bulunabildiği bu törende,
beyaz eldivenli elleri patlarcasına, ustasına alkış tutan Ali Babacan ise, kendiside kraliçenin şövalyesi nişanını/ödülünü almak, o onura layık olmak için sırasını beklemekte...

6(+1+1'li)'lı "yuvarlak yuvarlak" masa durumu tarafımızdan böyle görülmektedir.

Esen kalınız...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?