USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sevgili dostum Derviş Bozkurt son yazına ithafen

29-09-2022
Sevgili dostum Derviş Bozkurt  son yazına ithafen,
Başlangıç şöyle olsun.
Kurtuluş ve T.C.’nin kuruluşuna giden yol partiler eliyle değil bağımsız sivil kuruluşlar/dernekler eliyle olmuştur.
Atatürk, kurtuluş ve kuruluştaki yaptığı her şeyi
Osmanlı meclisinden kalan 40’ın üzerinde siyasi parti varken, Atatürk,  partilerle değil, bağımsız stk’lar ile yapmıştır, yaptığı her şeyi)
evet/hayır sürecindeki tanışmamız iyiparti’nin kuruluşu sürecinde iyice perçinleşti.
Bazen biz senin fikirlerinin, bazen sen bizim fikirlerimizin uyuşmayan taraflarını konuşa konuşa,
Ama aslında pek çok konuda temel fikirde aynı
veya tıpa tıp benzer çözümlerde buluşuyor(duk) ve ülkemiz için
Milli bir duruşla, çözümler üretiyor, 
o çözümlemelerle de,
Fiili emekle çalışmalarda bulunuyorduk.
Aşağıdaki yazından anlaşılan ise, sen bir yol ayırımındasın…
Yine tek bir partiye endeksli, hatta bizim küresel olmak ile İtham ettiğimiz, küresel etnikçi baş danışmanlarla, küreselleşmek ve etnikçilik yolunda bayağı bir mesafe almış olan
iyiparti tarafında duracağını yazmışsın.
Bu iyiparti tarafında duruşunun da, kendine göre makul sebeplerini yazında, kendine göre izah ederek, yazının son bölümünü de bana ithaf ederek bitirmişsin.
Şimdi gelelim, senin yazındaki satır başlarına.
Bunlara itirazlarımıza, düzeltmelerimize.
Bir kere iyip’e millilik atfetmişsin !
Halbuki iyip’te gn.bşk. baş danışmanlığı yapan
Ve bizimde o dönem “küresel” diye yayınlarımızda duyurduğumuz
Ayhan ……. İsimli başdanışman verdiği mülakat videosunda aynen şöyle söylüyordu :
”iyip’te milliyetçiler gönderildi.
İyip Merkez partisi olacak/oldu”.
Derviş Bozkurt dostum şimdi sana soruyorum.
Milliyetçileri (sadece ülkücüleri değil, tüm milliyetçileri) partide istemediklerini
gönderdiklerini, parti adına yetkili ağızdan alenen beyan etmiş olan iyip’e
sen halen, milli bir parti gözü ile mi, bakıyorsun ?
Devamla, narko terör bölücü örgütçülerin, meclisteki kravatlı temsilcileri hedepe ile
ayan beyan, masa arkadaşlığı ve
(masa 6’lı değil, 6+1+1’li) işbirliği
(medya önündeki kayıkçı kavgasına bakma)
İçinde olan iyip’e sen hala milli gözü ile mi bakıyorsun ?
Şöyle diyorsun yazında
(mealen, günün konjoktürü içinde iş birliği !)
“hedepe’nin %10’luk kilit parti…” diye 
başladığın cümlende dahi
tamda küresellerin yaratmaya çalıştığı algı olan, hedepe’siz olmaz, hedepe kilit parti vs. derken tamda küresellerin yaratmaya çalıştığı atmosfer içinde görüş yazıyorsun.
Derviş Bozkurt dostum,
Velev ki öyle olsa bile, biz millilere düşen, bunu kabul edip sindirmek ! 
sonrada duruma göre “pazarlık siyeseti” mi yapmak ?
Veya,
Velev ki, öyle olsa bile, buna karşı mücadele edip, hedepe’nin Türk Siyaseti,
Türk Demokrasisi üzerindeki hegemonik duruşunu bozmak mı olmalı ?
Peki sen, 
zaten hedepe ile masa üstü, masa altı işbirliği içindeki iyip ile mi, bunları,, bu sorunları çözeceksin ? (milliyetçiliğini düşünerek soruyorum)
Bu çözüm şekli, sana ne kadar milli görünmektedir ?
Sen hiç Atatürk’ün (Atatürk’çü olduğunu biliyorum) siyaset tarzı olarak,
“pazarlık siyaseti” tarzı/metodunu kullandığını gördün mü ?
Atatürk, her zaman “ilkeli/duruşlu siyaset” tarzını/metodunu kullanmıştır
Ve hep te, milleti lehine başarılar elde etmiştir.
Eğer pazarlık siyaseti tarzında/metodunda fayda görmüş olsa idi,
Zaten Atatürk kullanırdı o “pazarlık siyaseti” tarzını/metodunu.
Yazında “ülkücülerin”. (sadece ülkücüler değil, her tabandan bağımsız Türkiye’de buluşanlar diyelim)
3’ncü bir yol arayışından bahsetmişsin !
Önce şunu düzeltelim !
Sadece “ülkücüler” değil !
#halkkürsüsü’nün 4 yıllık çalışmaları ile
Sol’cusu-Sağ’cısı ile tüm milliyetçiler, vatanperverler, Vatanseverler...                                                                               bağımsızlık,  milli bir hükümet ve milli CB arayışında…
Ve bu asla 3’ncü yol değil !
Şöyle ki,
Bizlerin iddiası,
şu anda iktidarda bulunan yapı ile
şu anda aynı masada toplattırılan resmi muhalefet yapısı, aynı patronun, aynı küresel tanrının, aynı odakların elemanları !
Bu küresel tanrı, bazı elemanlarını Türkiye’nin iktidarında, bazı elemanlarınıda muhalefette konumlandırarak, 3’ncü Dünya Ülkeleri’nde olduğu gibi Türkiye’de de aykırı, kontrolü dışında bir muhalefet oluşmasının önüne geçmiştir.
Küresellerin, sömürdükleri her ülkede yaptıkları gibi,
Türkiye’de de sadece iktidarı dizayn ile kalmayıp, muhalefetide dizayn ettiklerini görmek için,
çokta derinlikli bilgiye sahip olmak gerekmediğini sende kabul edersin.
Burada asıl anlatmak istediğimiz, bizim çalışmalarımıza 3’ncü yol demişsin !
Hayır, 3’ncü yol değil.
İktidar ile muhalefet tek yapı olduğu için,
Biz çalışmalarımızla gerçek muhalefeti oluşturmak yani 2’nci yolu/seçeneği
oluşturmak için uğraşıyoruz.
İktidar ile muhalefetin tek yapı olduğunu anlamak için,
daha önce iktidarda iken (bu günlerinde müsebbibleri) A.Babacan ve A.Davudoğlu’na
bakman yeterli gelecektir.
Sen bakma, medya üzerinden algı yaratmak, piar yapmak için iktidar ile “kayıkçı kavgası” yaptıklarına….
A.Babacan’ın ve A.Davudoğlu’nun bugünkü partilerinin kadroları, İl-İlçe Başkanları, yöneticileri daha önce nerede idiler ?
Onlarda iktidar partisinde idiler ve en azından yerel teşkilatlarda yönetici idiler ve bugünlerin asıl müsebbibi yerel sorumluları olan kişiler.
Peki, iktidardan hangi kişi, (güya) karşıt oldukları Deva ve Gelecek partilerinin
Bu il-ilçe başkanları/yöneticilerinin geçmişteki durumları ile ilgili eleştiri yaptı/yapıyor ?
Hesap soruyor ?
Ben söyleyeyim… Hiç yok !
Çünkü, hiç ayrılmadılar, hala aynı odaklara hizmetkârlar hep birlikte.
Sadece parti ismi ve verilen konumları farklı ama görev ise aynı görev..
Pekii, sana soru dostum Derviş Bozkurt…
Senin birlikte olacağını beyan ettiğin iyip’in masa dostları kimler ?
Cevabı ben vereyim Deva’lı A.Babacan ve Gelecek’li A.Davudoğlu !
Yukarıda izah ettik, aslında Deva’lı A.Babacan ve Gelecek’li A.Davudoğlu,
Aslında asıl kimin dostu, elemanı, paydaşı imiş ?
Küresel tanrı/Küresel Patron üzerinden İktidar yapısının !
O halde, senin tarafında duracağını söylediğin iyip, aslında kim ile beraber(miş) ?
İyip, Deva’lı A.Babacan ve Gelecek’li A.Davudoğlu üzerinden, şu andaki iktidar yapısı ile beraber(miş!) olmuyor mu ?
Öyleyse, ne oluyor sevgili dostum Derviş Bozkurt !?
Sen, iyip’in yanında durarak aslında,
sonuçta küresellerin yanında durmuş olmuyor musun ?
Bize göre dostum Derviş Bozkurt …
Sen, parti gn.bşk.’larının medya önünde söylediklerine, üfürdüklerine, yaptıkları “ironi”lere bakarak hüküm veriyorsun !
Halbuki biz, ister parti gn.bşk. olsun ister başkası olsun, fiili yaptıklarına,
icraatlarına bakarak hüküm veriyoruz ve ona göre çalışmalar yürütüyoruz.
Seninle ve senin tarzında düşünenlerle temel farkımız her halde bu bakış açısı…
Ve yazında, özellikle iyip içindeki yapı, teşkilat, yönetim sorunlarına değinerek,
Aslında gerçekten iyi niyetli ve aslında doğru çözümlerde önermişsin
de,
Senin bu gördüğün sorunları, gn.mrk.’in, 
oradaki baş danışmanların göremediğini,
olayları okuyamadığını mı düşünerek yazdın o teşhis ve çözümleri ?
Emin ol dostum, onlar senden çok daha önce çok daha iyi görüyorlar.
Çünkü, zaten öyle olacak/olması için onlar tarafından öyle kurgulanıyor !
"Sehem" konusu/tarafı...
Ve en önemlisi, yazında bizim çalışmalarımız için “sehem” sıfatını kullanmışsın.
Aslında bir yandan üzüldük, bir yandan da sevindik !
Üzüldüğümüz kısım,
Şöyle ki, “sehem” denilen olgu, ilgili konunun seçkinleri tarafından gizli olarak oluşturulan az sayıdaki katılımcıdan oluşan, ilgili konu veya iş ile ilgili çoğunluğun/avamın yönetimi için kullanılan bir tabirdir/sıfattır.
Biz ise, taa en başından beri hiçbir şeyi gizli/saklı yapmadık,
Aksine davul zurna çala çala, aleni olarak yaptık,
Yaptığımız her şeyi de, halkımız ile paylaşarak, halkımızı hep bilgilendirdik.
Lütfen, geriye dönük paylaşımlarımıza, yazılarımıza, faaliyetlerimize bakınız.
Biz bu kadar hem olan biten hem kişiler anlamında bu kadar açık şeffaf iken
Senin bizim faaliyetlerimizi “sehem” olarak adlandırman bizi üzdü.
Sevindiğimiz kısım,
Bu “sehem” sıfatını/tabirini bu arenalarda ilk kullanan benim.
(diğer daha pek çok deyim/tabir/sıfatı benim bu arenaya soktuğum gibi)
6+1+1’li masayı, küresel tanrılarının Türk Milleti’ne karşı
bir “sehem” olarak kurduğunu Türkiye’de ilk ve defalarca yazan benim.
Demek ki, “sehem” benzetmemiz, taa fildişi kulelere, çan kulelerine kadar gitmiş ki,
sesi senin üzerinden bize dönüyor.
Ve dostum demişsin ki,
“…Sayın Akşener’e ve Sayın Kılıçdaroğlu’na güvenerek…”
Aslında en acı cümlen bu !
M.Akşener’in, daha kaç defa seni/sizleri yolda bırakması gerekiyor ki,
Durumu anlayabilesin/iz ?
Sen bir ülkücü olmana rağmen unutmuş olabilirsin,
Ama ben ülkücü olmamama rağmen unutmadım …
Ne demişti M.Akşener Afyon toplantısı sonrasında,
“… ülkücülere diyet ödemekten bıktım…” !?!
Ve sen dostum, ülkücü olduğunu söyleyen Derviş Bozkurt,
Ülkücülere diyet ödemekten bıkmış 
M.Akşener ile beraber,
Milli, özgür, bağımsız Türkiye için yürüyeceğini düşünüyorsun öyle mi?
(güya)Milli, (güya)özgür, (güya)bağımsız “türkiyelilik” çalışmalarında başarılar dilemiyoruz.
Ve, güven duyduğunu söylediğin K.Kılıçdaroğlu !
Eğer o chp’nin gn.mrk.’inde 17 tane küresel baş danışmanı,
küresel etnikçi Sezgin Tanrıkulu ile 
küresel etnikçi Gürsel Tekin’i aşabilirsen,
küresel etnikçi pakraduni K.Kılıçdaroğlu ile “güvenli güvenli”
(güya)Milli, (güya)özgür, (güya)bağımsız “türkiyelilik” çalışmalarında başarılar dilemiyoruz.
23md.48sf. masa mutabakatında tek bir Atatürk, tek bir Türk, tek bir Türkiye geçmezken,
6 yerde vurgulu vurgulu geçen “türkiyelilik” çalışmalarında başarılar dilemiyoruz.
Küresellerin yıkamadığı T.C. Anayasa’sının 
ilk 4 maddesini yıkabilmek için,
Özellikle narko terör bölücübaşının 1992’den bu yana özel isteği 1921 Anayasası’nı
(yani ikiz yasalara göre vilayet/eyalet devletleri yönetimi”
Getirmek, hakim kılmak çalışmalarınızda her birinize ayrı ayrı “güvenli” çalışmalar diliyoruz.
Not1: #halkkürsüsü 4 yıldır bilfiil en az 10 partili bir milli ittifak oluşumu için emek sarf etmektedir.
Şu an için ise 12’si kesinleşmiş bir birleşik #milliyapı oluşmuş durumda.
Not2:  Son 2 yıldır ise, #halkkürsüsü ve #milliyapı üm muhalif partilere çağrılarda bulunarak “ milli bir CB adayı “ çıkarmaları ve
#halkkürsüsü’nün ve #milliyapı'nın ve tüm bileşenlerinin tüm gücü ile bu milli CB adayını destekleyeceğini sürekli beyan etmiştir.
#milliyapı bu talebinin görmezden gelinmesi ve bir araya gelmekte olan #milliyapı ittifakına karşıt olarak, patronlarının emirleri gereğince resmi muhalefet partilerinin 6+1+1 masada toplanmaları ile ikinci kez seslendi.
#halkkürsüsü, #milliyapı,  Prof.Dr.Ümit Özdağ ağzından milli bir CB adayı talebini tekrarlayarak bir isimde deklare etti.
Mansur Yavaş ismini önerdi. 
Çıkarın destekleyelim dedi. 6+1+1’li masa 
buna da yanaşmadı.
#halkkürsüsü ve #milliyapı bir hamle daha yaparak, 6+1+1’lere eğer milli bir CB adayı çıkarmazlarsa, elini taşın altına koyarak kendisi bir milli CB adayı çıkaracağını deklare etti. 6+1+1’li masa bunu da görmezden geldi.
Ve sonuç olarak, #halkkürsüsü ve #milliyapı, milli bir CB adayı olarak bağımsız milli CB adayı olarak Dr.Sinan OGAN’ı çıkarmıştır. Türk Milleti’ne hayırlı olsun.
Not3: Dostum Derviş Bozkurt, tarafımızdan seviliyorsun lakin, kusura bakma Ülkemi, Milletimi seni Sevdiğimden daha çok seviyorum.
Ve ülkemin hayrı, benim şahsi kazancımda değil, sistem partilerinin yolunda değil, bağımsız duruşta.
Not4: Dostumuz Derviş Bozkurt'un yazdığı yazının linki aşağıdadır.
Sağlıcakla kal, Yüce Türk Milleti’m….
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?