SAHTE KAHRAMANLIK, BELEŞ GAZİLİK,
UYDURUK ŞEHİDLİK ve de “NİYAZİLİK” !
UÇAĞA TERLİK fırlatanlar, TANKIN ekzost borusuna ATLET tıkayıp durduranlar; o gece SIÇAN DELİĞİ misali yerlerde SAKLANIP da sonradan KAHRAMAN olanlar …
Boğaz köprüsünde, hiçbir şeyden haberi olmayan zavallı askerlerin boğazını keserken resim çektiren sakallı-sarıklı MÜSLÜMANLAR …
Ulan hepiniz FETÖCÜ’ydünüz be !
Efendim, mesele yine geldi, 15 Temmuz’da sokağa çıkan ve kendilerini “GAZİ” olarak ilan edenler veya edilenler için, YARDIM adı altında halktan toplanan 300 TRİLYON liranın akıbetine.
Dün bunlardan 100 tanesi, Çalışma Bakanlığı önünde mitingi yaptılar.
“Verilen sözler tutulmadı, maaş bağlanmadı 300 MİLYON toplandı 5 kuruş alamadık” dediler.
Bu vesileyle ben de, 16.8.2016’da yazdığım yazımı (biraz değiştirerek) yeniden paylaşıyorum:
…
İlâhî bir ses, sana deseydi ki, “gidersen eğer, BAŞINDAN vurulursun; ölmezsin ama SAKAT kalırsın, ömür boyu sürünürsün !”
Yine de gider miydin ?
GİTMEZDİN değil mi ?
Ama İMAMLARIN minare hoparlörlerinden yaptığı “SOKAĞA DÖKÜLÜN, DEMOKRASİ elden gidiyor, koruyun onu !” seslerine aldandın gittin ve bir bombadan çıkan şarapnel parçasıyla KAFANDAN yaralandın; kafa kemiklerin kırıldı. Şimdi ameliyat üstüne ameliyat geçiriyorsun.
...
Ve siz, fakülte öğrencisi iki genç !
İMAM çağrısı üzerine siz de sokağa çıktınız ve KURŞUNU yiyip öldünüz.
Size de bir ilâhî ses, “GİTMEYİN ÖLÜRSÜNÜZ !” deseydi, yine de gider miydiniz ?
GİTMEZDİNİZ tabii ki !
Yazık oldu gençliğinize ve esasen annenize ve babanıza.
Siz neydiniz, hiç düşündünüz mü ?
Asker miydiniz, polis miydiniz, milis miydiniz, DARBEYİ bastırma GÖREVLİSİ miydiniz ?
Silahınız mı vardı, gücünüz kuvvetiniz neydi ?
(Hele bazıları da, GENELKURMAY karargâhına girmeye kalkıştı da, oradaki nöbetçiler tarafından öldürüldü ve yaralandılar. Yahu, Siz neydiniz, kimi kime karşı korumak veya neye engel olmak istemekteydiniz ki, oralara girmek istediniz ?)
Ama hiç düşünmediniz ve o çağrıya balıklama daldınız.
Sağlam kalırsanız KAHRAMAN, yaralanırsanız GAZİ, ölürseniz de ŞEHİD olacaktınız öyle mi ?
…
Eee, Sizden sonra neler oldu, kısaca, ben anlatayım:
Bir ay boyunca, BELEŞ otobüslerle ve metro ile Kızılay meydanına taşınıp YIĞILAN insanlar, KAZANLAR dolusu çeşit çeşit BELEŞ yemeklerle BESLENİP, KARNAVAL havasında keyflerine eğlenmelerine baktılar ve epeyce de KİLO aldılar.
Bazı şehirlerde böyle KUTLAMA yapanlara DEMOKRASİ BEKÇİSİ KAHRAMANLIK DİPLOMASI bile verildi.
Yani KAHRAMAN olmak bile UCUZLUKTAN, BELEŞÇİLİĞE kaydırıldı.
Şimdi memleketimiz, BELEŞ KAHRAMANLAR DİYARI oldu.
DARBE başarılı olsaydı ellerinde PALALARLA yollarda insan doğrayacak olan SAKALLI-SARIKLI YOBAZLAR bile DEMOKRASİ BEKÇİSİ rolünü güzel oynadı ve onlar bile KAHRAMANLAR sınıfından sayıldı.
Bu arada ve (her gün olduğu gibi) dün de, Diyarbakır’da 5 polis (+2 sivil) katledildi 45 kişi de yaralandı.
Haberiniz oldu mu BELEŞ KAHRAMANLAR !?
İMAMLAR yine çağırsalar, oralara da GİDER misiniz BELEŞÇİLER !?
“NAH” gidersiniz değil mi ?
Sizi gidi BELEŞÇİLER siziiii !
DANTELLİ beyaz perdelere sarılıp “KEFENİMİZLE geldik, bizi Afrin’e götür” diye resim çektirerek KAHRAMANLIK taslamak marifet değil.
Sizi gidi SAHTE KAHRAMANLAR siziii !
Aslında, size, ne ŞEHİD denir ve ne de GAZİ,
Sizin için en uygun unvan “NİYAZİ”dir, “NİYAZİ” !
(Not: Toplanan o YARDIM parası 300 trilyon liranın nereye gittiği veya ne olduğu da ömür boyu öğrenilemeyecektir. Onun içindir ki, bundan sonra hiç kimse, o paralardan kendilerine pay düşer diye beklemesin)
