Gerek MELMEKET içindeki ve gerekse haricindeki BİLUMUM AHÂLİMİZ duysun.
Ki, Amerika Birleşik Devletleri MAPUSHANASINDA 32 ay HAPİS yatmak suretiyle oraları FETHETMİŞ gibi olan (Halkbank eski Gn.Md. Mv.) HAKAN ATİLLA, sağ-sâlim, MELMEKETEMİZE avdet eylemiş ve bu HASRET BİTMİŞTİR.
Beyefendi'nin şanına uygun bi YETERLİLİKTE olmasa bile, başta Maliye’ye bakan Sayın Bakan BERAT ALBAYRAK’ın da bulunduğu ufak çaplı bi DEVLET RİCÂLİ ile, DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ olan İstanbul Hava LİMANINDA, aile fertleri ve meraklı vatandaşların da bulunduğu kalabalık bi heyet tarafından TEZAHÜRATLA ve hararetle ve de HAYRETLE karşılanmış bulunmaktadır.
Bu TÖREN, saatlerden beri TeVe ekranlarında CANLI-canlı milim-milim, saniye-saniye naklen verilmektedir. (Ve mutlaka, bi kaç gün daha verilmeye devam edecektir ve etmelidir)
Vallah göğsüm kabarmış, gözüm yaşarmış, tüylerim diken-diken olmuş bi vaziyette bunu seyretmekteyim.
Bakan’ımız BERAT Bey, İmam HATİP mektebinden edindiği o üstün BELÂGAT gücüyle gayet hisli (duygusal) bi halde, az ve öz ve de ÇOK ÖNEMLİ bi nutuk çekerek;
“Bakın işte ANALAR ne kadar HAYIRLI EVLATLAR DOĞURUYOR, görün” diyerek (Anasının kolları arasındaki ve karısının yanındaki) HAKAN Bey’in ÇOK ÖNEMLİ bi evlat olduğunun altını çizmiş olmakla, çok kısa bi zaman sonra bu HAKAN Beyefendi'nin ÇOK ÖNEMLİ bi makama getirileceğinin de işaretini vermiş bulunmaktadır.
Vatana ve millete HAYIRLI olsun.
Zaten, Sayın Bakan BERAT Bey de böyle dedi.
Sayın AHÂLİ bakın işte, Amerika’ya karşı DİK duruşumuzun neticesini almış, semeresini toplamış olmaktayız.
Görüyorsunuz değil mi ?
Bence, HAKAN Bey’in İstanbul’dan soona Ankara’yı TEŞRİFİ esnasında çok daha büyük ve RESMÎ bi MERASİM daha tanzim edilmeli ve derhal, yeni ve ÇOK ÖNEMLİ ve çok YÜKSEK bi MAKAM kendisine tahsis edilmelidir.
Bu vesileyle şu husus da gayet açık ve CINCIK GIRIĞI gibi parlak bi şekilde ortaya çıkmıştır ki,
TEMMUZ, Haziran’dan daha GÜZEL olmuştur.
Haaa burada şunu da belirtmeden ve şimdiden bir teklif olarak sunmadan geçemeyeceğim:
Biliyorsunuz ki HAKAN ATİLLA Bey, RIZA ZARRAB’ın yanında veya onunla mukayese edilmesi halinde bir HİÇ mesâbesinde, (mertebesinde, derecesinde) kalır.
Bu itibarla, DİKLİĞİMİZİ muhafaza ederek yine OTORİTEMİZİ kullanmak suretiyle RIZA Beyefendi’yi de bu ZALİM Amerika’nın elinden kurtarır da HASRETİMİZİ gidermiş olur ve DÜNYANIN EN BÜYÜK HAVA LİMANIMIZDA karşılamak şerefine nail olursak, ÇOK ÖNEMLİ resmi büyüklerimizin başkanlığında ve en başta da (hemşehrim) EBRU GÜNDEŞ’in de bulunduğu bütün AHÂLİNİN de iştirak edeceği bi TÖREN tanzim etmemiz icab edecektir. Zaruridir, ELZEMDİR !
Ne dersiniz, yeryüzündeki hâlimiz ve ahâlimiz ile bizim vaziyetimiz bööle midir?
