USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İNCE MESELE & ÇÖZÜMLEME

14-08-2020

1-İNCE MESELE

Muharrem İnce’nin ‘Değişim Hareketi’nin başlamasıyla lehine söylediğim sözler ve yine lehine olan davranışlarım kişisel bir tutum olarak algılandı. Hatta Muharrem İnce nasıl hain ilan edildiyse benimle aynı tutumda olanların da hain ilan edildiğinden ve halk arasındaki tabiriyle hiçbir şeyi anlamayan, farkında olmayan ‘kaz kafalı’ olarak nitelendirildiğimiz de doğrudur.

Bizim desteğimiz İnce’ye değil, hareketinedir.

Tepeden inme partinin başına gelen birinin partinin emektarının siyasi hedeflerinin önünü tıkamasınadır. Delegasyonu bitirmesine ve tüm adayları tek elden belirlemesinedir.

Bugün Muharrem İnce’ye yapılan davranış, yarın başka bir partiliye de yapılacaktır. Hiç kimsenin özellikle parti içinde birbirinin önünü tıkamaya hakkı yoktur.

Yıllardan beri ‘Şimdi sırası değil’ korosu sayesinde tam bir otokrasiyle yönetilmeye başlayan CHP’deki tüm demokrasi dostları bu harekete destek vermelidir. Sesimizin yükselmesi bu nedenledir. Ancak ‘Şimdi sırası değil korosu’ bu kez de ‘AKP’nin ekmeğine yağ sürüyor’ diye parti içi ve parti dışı demokrasi isteyenleri susturmaya çalışmaktadır.

Anlamaya çalışmadıkları şey, destek İnce’ye değil, hareketedir. Demokrasi en temel ihtiyacımızdır.

‘Seçim gecesi bizi sattı, affetmiyoruz’

O gece bizi kimler satmadı ki?

Yaklaşık 100 bin lira ödenen seçim sisteminin faturasını görmedik mi? Sanki peçeteye yazar gibi yazılıp yollanan o fatura aklımıza geliyor mu?

Bu bile CHP Genel Merkezinin ne kadar umursamaz bir tavır içerisinde olduğunu göstermeye yetiyor.

Bu umursamazlığı affettik mi? Ettik.

Koskoca seçim sistemi satışını affediyoruz, bunu affedemiyoruz.

Kaç seçim kaybedildi, kazandık yalanı söylendi affettik, yalan söylenmemesini affedemiyoruz.

İç Güvenlik yasasını çıkarttırmayacağız dediler, çıkardılar. Onu affettik, bunu affedemiyoruz.

Tank Paleti sattırmayacağız dediler, sattılar. Affettik, bunu affedemiyoruz.

Devletin tüm kurumları satıldı, içeriye giren milletvekillerine bile sahip çıkamadılar, affettik. Bunu affedemiyoruz.

Kendi hayatlarımızda bile en affedilmeyecek hatalarımız affedildi, bunu affedemiyoruz.

Yazık! Ki ne yazık…

‘Çıkıp niye konuşmadı?’

‘Çık, yalan söyle, seçim ikinci tura kaldı de’ diyorlar, çıkıp yalan mı söyleseydi.

‘E Ekrem İmamoğlu nasıl çıkıp sahip oldu?’

Ekrem İmamoğlu’nun elinde belge vardı. Sonuçlar gelmişti, kazandığını biliyordu. Bu adam belge istiyor, belge yok. Bu kadar duyarsız bir seçim. 82 milyonu ilgilendiren bir seçime bu kadar duyarsızlık olur mu? Elinde tutanak olmadan çıkıp ne deseydi. 13 bin sandıkta görevlisi yok!

Gelelim başlayan harekete. Faydası olur mu?

Bu bir demokrasiye değişim hareketidir. CHP’den MHP’ye, AKP’den HDP’ye, Saadet Partisinden İYİ Partiye, hatta yeni kurulan DEVA ve GELECEK Partilerine, İşçi Partisine Komünist Parti’ye bile faydası olacak bir harekettir.

24 Haziran’dan önce ölü toprağı serpilmiş gibi olan yurttaşlarda nasıl bir umut doğduysa, nasıl bir heves yeşerdiyse aynı umudu ve hevesi yeniden canlandıracaktır. Muharrem İnce ele avuca sığmayan dinamizmi ile bunu yapabilecek yetiye sahiptir. Şuan ülkenin ihtiyacı olan tek şey de bu durağanlıktan sıyrılıp dinamizme kavuşmaktır. Faşizmin en nefret ettiği şey ise dinamik bir yapı, dinamik bir halk ve başka bir hükmün olduğunun fark edilmesidir. Lütfen bari bu mutabık kalalım.

Memleketimiz için hayırlısı olsun.

2-ÇÖZÜMLEME

Son zamanlarda facebookta sık sık karşılaştığımız bir aklıevvelin egosunu tatmin etmek için uydurup saflığımızı kullandığı bir paylaşımı gördüğüm andan itibaren hissettiklerimi son bir haftaya bağlamak istedim bugün.

Satır satır çözümleyelim.

-Merhaba. Bu gönderiyi daha önce görmezden geldim, çünkü işe yaramadığını düşündüm.

İç ses: Hala öyle düşünüyorum

-Ama işe yarıyormuş

İç ses: Yarayıp da nolacak, twiterden gelip beğen mi atacaklar?

-Artık yepyeni bir haber kaynağım var.

İç ses: Hadi len

-Yıllardır görmediğim insanların gönderilerini görüyorum.

İç ses: Deveyi görse bu kadar sevinmez

-Facebook'un şu anda haber kaynağınızdaki gönderileri sınırlayan sistemi nasıl geçeceğinizi burada bulabilirsiniz.

İç ses: İlginç.

-Yeni algoritmaları aynı birkaç kişiyi seçiyor, yani gönderilerini okuyacak yaklaşık 25 kişi.

İç ses: Allah Allaaaaaa

-Bu yüzden bu gönderinin herhangi bir yerinde parmağınızı aşağıda tutun ve "kopyala" ortaya çıkar.

"Kopyala" tıklayın. Sonra sayfanıza gidin, yeni bir gönderi başlayın ve boş alanın herhangi bir yere parmağınızı koyun. "Yapıştır" ortaya çıkacak ve yapıştır tıklayacak.

Bu sistemi geçecek.

İç ses: Sen doğru diyorsun, yalancıyı?

-Eğer bu mesajı okuyorsanız, bana bir iyilik yapın ve bana hızlı bir yorum bırakın. Bir " merhaba," bir etiket, ne isterseniz, böylece haber kaynağımda görüneceksiniz.

İç ses: Açıkça söylesene kardeşim, "ben beğeni manyağıyım, yorum manyağıyım" desene.

Gelir-gider tıklarız.

İnsanların inanan yanlarını ruhsal orgazmları için kullananlardan nefret ediyorum ama ne onlara ne kullanılan insanlara şaşırmıyorum.

Ahmet Davutoğlu'nun solcu çıkmasına,

Muharrem İnce'nin sağın en sağına geçmesine ve

Berat Albayrak'ın "ben devrimciyim" demesine şaşmadığım gibi...

Çünkü, kandırılmaya da inanmaya da hazırız.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?