I am sory, very very so SORY.
Yani ÜZGÜNÜM, çok çok ÜZGÜNÜM.
Herkes Amerika’yı protesto edip Dolar YAKARKEN, (üstünde ISIRIK bi elma resmi olan) Ayfon marka telefon KIRARKEN, ben iştirak edememiştim.
Zira, telefonum yoktu KIRAMAMIŞTIM, Dolar’ım yoktu YAKAMAMIŞTIM .
Hele bir KASABIN, Dolar paralarını, kıyma yaptığı tezgâhının üzerine serip de, PALA gibi enli bıçağı ile doğrayıp KIYMA haline getirirken çektirdiği filmi seyrettiğimde, hem kendisinin ve hem de etrafındakilerin SEVİNÇTEN ayaklarının yerden kesildiğini görünce, ben de orada olmayı çok istemiştim, ama orada olamadığım için çok ÜZÜLMÜŞTÜM.
Yalnız, TRT’nin de bu protestolara katılarak, Pazar günleri oynattığı KOVBOY filmlerinden vazgeçmesine SEVİNMİŞ ve yıllardır alıştığım bu duruma (bağrıma TAŞ basarak) KATLANMAK suretiyle, ben de kendimi, bu protestolara iştirak etmiş gibi saymıştım.
Şimdi artık rahatladım.
Zira biliyorsunuz ki;
Türkiye’miz, geçen hafta HEYET olarak Amerika’ya gitmişti ve orada bulunan BM’de bütün dünyaya seslenmişti de, gönüllerimizi FETHETMİŞTİ ya …
İşte evvel gün, o HEYETİMİZ geri geldi.
Beraberinde McKINSEY’i de getirdi ve EKONOMİYİ Ona EMANET etti.
Demek ki, “PROTESTO” denilen şey bitti.
Madem ki öyle, artık şu TRT’ye de bu haber verilsin, TRT de o KOVBOY filmlerini geri getirsin ve bu KÜSKÜNLÜK bitsin.
Öyle olsun ve bu mesele bööle BİTSİN, öyle değil mi ?
Aksi takdirde, Amerika’ya karşı AYIP olur ve sanki Hükumet’imiz aleyhinde ve Hükumet’imize İNAT bi hareket gibi kabul edilebilir.
Bunun için McKINSEY’e mi müracaat etmeliyim, n’etmeliyim ?
Ne de olsa, KOVBOY filmleri Amerikan malı, McKINSEY de Amerikalı ya …
Ne dersiniz, bööle bi şeyi siz de ister misiniz ?
