USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hepimiz Doğu Türkistanlıyız!

09-12-2019

Türkistan bir İslâm beldesi. Bir asır öncesinde yaklaşık 50 milyon Müslüman'ın yaşadığı bir ülke. Derken Doğu kısmı Çin, Batı kısmı Rusya tarafından işgâl edildi. Her iki ülke de komünist idi. Yani temeli ateistliğe dayanan, muattıla gürûhunun idaresinde idiler. Her iki ülke de rejimlerinden dolayı azılı İslâm düşmanı idiler. Müslüman, fıtratı gereği esaret altında yaşayamaz, hele kâfirlerin idaresini, hâkimiyetini aslâ kabullenemez. Gerçekte bütün kâinat gibi bu yeryüzü de Allahu Azimüşşân’ın mülküdür. Müslüman da bu mülkün halifesidir. Her yerde Allah’ın hükümlerinin hâkim olması için çalışan görevlidir. İşte bu şuûrdaki Türkistanlı kardeşlerimiz istilâcı kâfirlerle mücadele ettiler. Yıllar önce merhum İsa Yusuf Alptekin ile röportaj yapmış ve ondan mücadelenin mühim safhalarını dinlemiştim.

 

Halifenin yurt dışına sürülmesinden ve hilafetin kaldırılmasından sonra ümmet başsız kalmıştı. Koca İslâm dünyası imamesi kopmuş tesbih gibi darmadağın olmuştu. İşte bunu fırsat bilen kâfirler, aç canavarlar gibi İslam diyarlarına saldırmışlardı. Türkistan da bu diyarlardan biriydi. 

Kardeşler, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin mâruz kaldıkları işkenceleri, mezâlimi yazmaya kalksam, inanın hiçbirinizin yüreği kaldırmaz, günlerce uyuyamazsınız. Milyonlarca kardeşimiz toplama kamplarında, on binlerce Müslüman çocuğu ailesinden koparılmış vaziyette. Namaz kılmak, Kur’an okumak, oruç tutmak yasak. Camiler kapalı. Her Müslüman evine en az bir Çinli yerleştiriliyor. Mahremiyet kalmamış vaziyette. “Çin işkencesi” zaten dünyada meşhur. Gâvur oğlu gâvurlar o işkence çeşitlerini çoğaltmışlar ve hepsini de Müslümanlar üzerinde deniyorlar.

Biliyorum, zâlim sözden anlamaz, güçten anlar. İşte bunun için cihad farz kılınmış. Gazze’yi bombalayan, Mescid-i Aksa’yı basıp pis ayaklarıyla kirleten Yahudi’ye de, İslam dünyasını kana boyayan bütün zâlimlere de, onların uşaklığını yapan bütün terör örgütlerine de yapılacak açık. Sözden ziyade cihad kılıcını kuşanarak hadlerini bildirmek… Ancak bunun için önce ümmetin şuûrlanması gerek. Birlik olması gerek. Tek devlet olması gerek. Bir İmam-ı Kebir gerek… Peki o vakte kadar böyle eli kolu bağlı durup seyredecek miyiz? Hayır! Zulmü bütün dünyaya haykıracağız. Vah esefâ, Amerika Parlamentosu bile Doğu Türkistan’da yaptıkları zulümden dolayı Çin’i kınamış ve yaptırım uygulanması kararı almış iken bizim parlamentomuz Doğu Türkistan’daki zulmün araştırılması önergesini reddetti. Oturup ağlasak mı, dizimizi mi dövsek, ne yapsak?..

 

Ümmet olarak susmamalıyız. “Hepimiz Doğu Türkistanlıyız!” diye haykırmalıyız. Çin mallarını boykot etmeliyiz. Yıllar önceydi, bir umre ziyaretimizde Medine’de Çin malları satan bir Doğu Türkistanlı kardeşimize; “Yahu, bu Çin, kardeşlerimize zulmediyor, siz de onların mallarını satıyorsunuz. Niçin böyle yapıyorsunuz? Satmayın bu zâlimlerin mallarını!” demiştim. Bana, “Sizinkiler de İsrail’le münasebet kuruyor. Onlarla ticârî ilişkilerde bulunuyor.” dedi. Ben de kendisine, “Sû-i misal, emsal olmaz! Sizin yaptığınız da yanlış, bizimkilerin yaptığı da…” demiştim. Şahsen Çin malı ne varsa boykot etmekteyim. Buna oyuncaklar dahil…

Eli, kolu uzun olanlar, şu akılsız, beyinsiz Çinlilere yaptıklarının yanlışlığını anlatmalı. Onlar uzun yıllardır Avrupalılardan darbe üstüne darbe yemişler, sömürülmüşler. Onların istikbâli de Müslümanlarla iyi geçinmeye bağlı. İleride –belki de yakın gelecekte- İslâm birliği kurulacak. O birlik, belki Asya ülkelerinin birlikteliğine ve işbirliğine de öncülük edecek. İşte o devrede rol almak için, aklı olan elini Müslüman kanına bulaştırmaz, Müslüman'a zulmetmez. Bu söylediklerimiz, Rusya’nın ve Hindistan’ın da kulağına küpe olmalıdır.

Yeryüzündeki bütün Müslümanlar, nerede bir Müslüman'ın burnu kanamışsa, maddeten ve mânen onun yardımına koşmakla mükelleftir. Fıkıh kâidesidir; “Kâfir, bir İslâm ülkesini işgal ederse, oradaki Müslümanların da o işgali önlemeye  gücü yetmiyorsa, o vakit o mazlum Müslümanlara yardım etmek ve cihad bütün Müslümanlara farz-ı ayn olur.” Şu anda hepimiz mes’ulüz, mükellefiz. Ey Müslüman! Doğu Türkistan, Endülüs gibi İslâm’dan ve Müslüman'dan arındırılmak isteniyor. Susacak mısın?! Ya da bazı mahlukatın trene baktığı gibi bakacak mısın?!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?