USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Hayat kitaplarla güzel

06-12-2021

İki konunun muhabbetinden hiç bıkmam: Birincisi, hac ve umre hatıraları, ikincisi ise kitaplar. Kitapların, kitap dostlarının, kitaba ilgi gösterenlerin, kitabı yayınlayarak hizmet edenlerin, kitaba emek veren kalem ehlinin ise yanımda ayrı bir yeri ve değeri var.

Bu son İstanbul seyahatimizde kitap dostlarıyla da bir araya geldik. Kırk beş yıllık dost Yrd. Doç. Emin Sezer Bey, müstesna bir okuma ve kitap sevdalısı münevverlerdendir. Zaman zaman telefonla görüşürüz. Her defasında da, “İnşeAllah yolum düşünce size uğramak isterim” derim. Son görüşmemizde Nureddin Rüşdü Büngül’e ait “Koçosman” başlıklı şiirden bahsetti. Çanakkale savaşını anlatan bir şiirdi. Osmanlıca metinden Latinceye çevirmişti. O şiirin bir nüshasını almak için direksiyonu Adapazarı istikametine çevirdik. Sağ olsun Emin Bey bizi güzelce ağırladı. Muhabbet ettik. O arada Emin Bey’in ne yaman bir arşivci ve okuma sevdalısı olduğunu bir kere daha gördük. Mühim haberlerin olduğu gazete nüshalarını, dikkatini çeken makaleleri tam sayfa olarak muhafaza etmişti. “Ev lebaleb böylesine arşivle dolu” dedi. Kendisine, “Emin Bey, Adapazarı’nın dört bir yanı güzel, ferah yerlerle dolu, kitapları alıp o mekânlara gidip okuyun” dedim. Bu teklifimi kabul etmedi. “Ben okurken aklıma takılan konuyu hemen bulmam lazım. Onun için kitaplarımın olduğu mekânda okuyorum” dedi. Okumanın, kitaplara değer vermenin en az olduğu memleketimden yola çıkmış, böyle kitap sevdalısı bir dostla teşehhüt miktarı da olsa hemhal olmuştuk. Yüreğimiz ferahlayarak yola revan olduk.

İstanbul’da gazeteye uğradığımda Ömer Yüksel Özek, Mustafa Kurdaş, Ercan Özcan, Adnan Öksüz beylerle bir çay ve kahve içimi de olsa hasbıhal ettik. Mustafa Bey aynı zamanda Yeni Devir Yayınları’nın da genel yayın yönetmeni idi. Bu bakımdan sohbetimizin bir kısmını kitaplara ayırdık. Yeni Devir Yayınları’ndan 9 kitabımız çıkmıştı. Bu kitapları hazırlarken Burak Tekin Bey’le gece yarılarına kadar yaptığımız mizanpaj çalışmalarını, hele gece servisindeki arkadaşların hamsi kızartmalı muhabbetlerini unutamam…

İstanbul’a gidişimde uğradığım mekânlardan biri de Yavuz Sultan Selim Camii ve camie ismi verilmiş olan değerli padişahın kabridir. Ondan sonra az ilerideki Ravza Yayınları’na ve yayınevinin sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kasadar Hocama uğrarım. Çayımızı getiren yandaki pastanenin sahibi ile ahbap olmuştuk. Bu bakımdan sözü Mustafa Hocama bırakmadan, “Sütlacın var mı?” derim. Böylece tatlı yiyip tatlı konuşuruz.

Tıpkı Emin Sezer Bey gibi, nicedir Mehmet Nuri Yardım Bey’le de görüşüp muhabbet etmek istiyordum. Kırk küsur yıllık dost. Kitap sevdalısı, ehl-i kalem ve ehl-i kelam, hezarfen… En son yeni kurulan Post Yayınları’ndan çıkan “Malazgirt’ten Mavi Vatan’a” ve Akıl-Fikir Yayınları’ndan çıkan “Yazı Masası” kitaplarını görüp sevinmiştim. Yerebatan Camii’nde buluşup birlikte Akıl-Fikir Yayınevi’ne gittik. Burada yayınevinin kitap sevdalısı ortaklarıyla tanışıp kitap menşeli sohbet ettik. Emekliye ayrılmış olan üç ortak, köşelerine çekilmek yerine kitaplarla hemhal olmayı tercih etmişler. Yayınladıkları kitaplara bakıyorum, çok geniş yelpazedeki simaları bir çatı altında toplamışlar, çok değerli eserler neşretmişler. Kendilerini tebrik ettim. Pek değerli hediye kitapları için kendilerine teşekkür ederim. Dr. Necdet Özgelen’in “Bir Asır Böyle Geçti”, Tadil Birinci’nin “Sıra Dışı Eğitim”, Nezaket Aybalam Mahiroğulları Bay’ın “İstanbul Sur İçi Türbeleri”, Enver İshak’ın “Kur’an Kitapları”, Veysel Karaaslan’ın “İslâm Tarihinin Akıl Müzâkereleri ve Münzâraları” kitaplarını kütüphaneme yerleştirdim. Sıra ile okuyacağım. Ayrıca İstanbul’un yedi tepesindeki 100 eseri gösteren bir harita ile İstanbul sur içi türbelerini gösteren haritayı da hediye ettiler. Bunlar “para kazanmak için” yapılan işler değildi. Bütünüyle halkımızın tarihî ve kültürel değerlerini tanımasına yönelik çok zahmetli ve masraflı çalışmalardı. Kendilerini cidden tebrik ederim. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?