USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Çocuklarıma tavsiyelerim

07-10-2019

Elhamdülillah, çocuklarımı elimden geldiğince İslâmî terbiye üzerine yetiştirmeye gayret ettim. Kur’an-ı Kerim’i tecvidli olarak okumasını, temel dinî bilgileri öğrettim. Küçük oğlumla altı-yedi sene medreselerde okutulan bütün sıra kitaplarını birlikte okuduk. Yani ders arkadaşım oldu.

Çocuklarımla pek çok konuda, hatta dünyadakî politik gelişmelere varıncaya kadar sohbet ederim. Onlara en çok yaptığım nasihatlerin birkaçını aktarmak isterim. En çok yaptığım nasihat, “helal kazanç” üzerinedir. Onlara, zerre kadar harama bulaşmamalarını, helal kazancı esas almalarını, hayırda cömert olmalarını, israftan kaçınmalarını, muktesit olmalarını sıklıkla tavsiye ederim. Bazen benim meşhur defterden pasajlar okurum. Bir ajandam var. Ona, aldığım telif ücretlerini, ev alırken kooperatife 25 yıl boyunca yaptığım ödemeleri, aldığım ve verdiğim karz-ı hasenleri, zekât hesaplarını ve ödemelerini yazmışım. O ajandanın en başına yazdığım yazıyı naklediyorum:

 

“Bismihi Sübhanehu.

“Bu defteri torunlarım için saklıyorum.

“Elhamdülillah, hayatım boyunca helal kazanca, haramdan uzak durmaya gayret ettim.

“Cenab-ı Hak’tan, ‘Ya Rabbi kimseye yüz suyu döktürtme’ diye duâ ettim. Borcuma, alacağıma, vereceğime dikkat ettim. Kur’ân-ı Kerim’deki emir gereği yazdım, kayıt altına aldım. Bu notu 24.01.2007 günü bir teheccüd namazı sonrası yazıyorum. Yaşım 50. Rabbime hadsiz hamdolsun, borcum yok. ‘Borçsuz’ olmaya âzâmî dikkat ettim. Karz-ı hasen sevabına nâil olabilmek için benden borç isteyenlere verdim. Ben ve eşim zekâtımıza dikkat ettik. Titizlikle hesap ettik. (Allah kabul etsin).”

Çocuklarıma, ayaklarını yorgana göre uzatmalarını, kazançlarına göre harcama yapmalarını, “ak akçe kara gün içindir” diye bir tarafa bir miktar ayırmalarını tavsiye etmiş ve benim  tatbikatımı anlatmışımdır. Aylık çizelgem vardır. Rutin ödemeleri yazarım. Elektrik, su, doğalgaz, telefon, apartman aidatı, vs. Benim ev idarem biraz merhum Erbakan Hocamızın havuz sistemine benzemekte. Bir ana kasa zarfı var. Ayrıca “Hac Umre” zarfı, “ev için temel harcamalar” zarfı, “tasarruf” zarfı var. Zaruret halinde bu zarflarda para varsa, oradan temin ederim. Ondan sonra ev halkından borç alırım. Bizim evde israf kesinlikle yasaktır. Bir ekmek kırıntısı bile çöpe atılmaz. Yemek kararında yapılır ve asla çöpe gitmez. Misafiri severiz. O hususta da abartıyı sevmez, ikramın ölçülü olmasına dikkat ederiz. “Ni’me’l ülfe. Terkü’l küfle” demişler. Yani, “Ülfetin, dostluğun güzeli, külfeti terk etmekle olur.”

 

Çocuklarıma, bu vatanın dört mezhebe göre “Daru’l İslâm” olduğunu anlatmışımdır. Bunun mânâsı şudur: Bu vatanda dahilde kılıç çekilmez. Kavga, niza’ olmaz. Evet, dövüş san’atlarını öğrenin, ancak bunu cihad sevdanız için bir tarafta hazır tutun ve bunu Allah muhafaza küffar yurdumuza saldırırsa icra edin. Kavgadan, nizâdan uzak durun. Biri size sataşsa bile görmezden, duymazdan gelin. Çok ileri giden olursa, emniyet güçlerine müracaat edin. Burada bir devlet var. Devletin polisi, adliyesi var. Zorbaların, şergadaların, gâsıpların haklarından gelirler. Siz hukukun dışına çıkmayın. Mazlum olun, asla zâlim olmayın. Zerre miktar, bir tek kör kuruş haksız kazanç elde etmeyi düşünmeyin.

Çocuklarıma kitap okuma alışkanlığı kazandırmaya çalıştım. Rabbime hamdolsun, okumayı çok severler.

Çocuklarıma Allah, Resulullah, Kur’an-ı Kerim, Sünnet-i Seniyye, Sahabe-i Kiram sevgisini, bütün Müslümanları sevmeyi anlattım. Onlarla birlikte hacca ve umreye gittim. Bu vatanın bize Allah’ın bir emaneti olduğunu, korumamız gerektiğini anlattım. Askerlik çağına geldiklerinde sevinçle, tekbirlerle askere yolladım. Onlara yazdığım mektuplarda cihadla ilgili âyet-i kerimeleri, hadis-i şerifleri naklettim ve nöbet beklemenin, vatan hizmeti yapmanın faziletini anlattım. Her iki oğlumun da komutanları bana göğsümü kabartan sözler söylediler. Madalya almışçasına sevindim, Allah’a şükrettim.

Aslında bütün bu nasihatleri ve onlar için harcadığım emeği, kendim ve bütün ümmet için yapmaktaydım. Zira yarın kabre girdiğimizde, onların duası, yaptıkları hayır ve hasenatlar hem benim için hem bütün Müslüman kardeşleri için bir sadaka-i câriye olacaktı. Bence “en akıllıca yatırım” budur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?