USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Canınız Sağ Olsun!

08-08-2022

Daha önceleri birkaç defa yazdım: Yazarlık, ortaokul son sınıfından itibaren şuûrlu bir tercihimdi. İlk hedefim, bilhassa sosyal sahalardaki ders kitaplarının doğrusunu, düzgününü yazmaktı. Bilhassa da tarih kitaplarının… İşte bunun için üniversite imtihanında ilk tercih olarak İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türkoloji bölümünü seçtim. Böylece dilimizi kaideleriyle, kurallarıyla öğrenecek ve yazıda kullanacaktım. Osmanlıcayı daha önce öğrenmiştim, fakülte sıralarında ilerlettim. Kütüphanelerde Osmanlıca gazeteleri ve dergileri ve Osmanlıca seçkin eserleri okuyarak pişirdim.

Hedefim şuydu: Tarihe bakarak, dünyadaki gelişmeleri düzgünce okuyarak keşfetmiştim. Bizim yüzlerce yıllık düşmanlarımızın hedefi, ülkemizdi. Açıkçası, şöyle veya böyle bu vatanı elimizden almak, bunu yapmak için de kendilerine mukavemet edecekleri ruh cephesinden vurmak, öldürmek istiyorlardı. Bu menhus plana karşı daha önce kalemle, ilimle mücadele eden büyüklerim gibi, ben de nâçizane karşı durmaya çalışacaktım. Bu vatan gençleri; cihad meydanlarında zaferden zafere, fetihten fetihe koşan o şehid ve gâzi ecdâdımız gibi yetişmeliydi. Hem îmanlı, hem mücahid ve mücahide… Hem âhiret yurduna yüz akı ile giden hem de bu dünya yurdu olan bu vatanı müdafaa eden… Aynı zamanda ilimde, teknikte, sanayide, askeriyede, silah sanayiinde öncü olan… Yani hem maddî sahada, ilimde ve fende hem de mânevî sahada ilerleyen… Yani, bilgili, iffetli, ahlaklı, basiretli, donanımlı, fazilet sahibi gençler…

Gece gündüz demeden çalıştık, Rabbim lutfetti. 2008 yılına kadar 120 küsur kitabımız neşroldu. Sonraki 14 yılda da bu eserleri yeniden gözden geçirip ilaveler yaptık. Seri olarak tasnif ettik. Yeni yazdıklarımız da oldu (Peygamberler Tarihi, Hanımların İlmihali, İslâm’da Devlet İdaresi ve Halifelik, İslâm Birliği İçin Çalışanlar, vb…)

Bu kitaplarımızı 28 yayınevi neşretmişti. Kitaplarımın tamamını yeniden tanzim edince şöyle düşündüm: Bu eserleri serinin tamamını yayınlayacak, köklü yayınevlerine verecektim. Mesela “Kurtuluş Savaşı Serisi” 10 kitap, Zafer Yolu Serisi 10 Kitap, Fetih Yolu Serisi 10 kitap, İslâmî Eğitim ve Kültür Serisi 10 Kitap, İslam Bizim Canımız Serisi 10 kitap, Yakın Tarih Kitapları 12 kitap, Bilinmeyen Yakın Tarihimiz 12 kitap gibi… Bu kitaplarımızın pek çoğunu, üniversiteler, Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür Bakanlığı basabilir. Birçok dostlarımız da bunu belirtti. Kitaplarımızı okuyan değerli insanlar, “Bu kitapları askerî okullarda okuyanlar, polis kolejlerinde okuyanlar, medrese talebeleri, üniversiteliler okumalı” diye görüş belirttiler. Bizim Antep’te bir söz var: “Kızımı al diyenin kızı ucuz olur.” O hesap, şahsen ben bunu teklif edemem. Şimdiye kadar hiçbir kimseye, kitabımı almasını teklif etmemişim. Medya dünyasında pek çok arkadaşım, ahbabım var. Kitabımın tanıtımını istememişim. Yalnızca bazı yakın dostlarıma hediye ettiğim oldu. Onun sebebi de şu: Bu değerli, müdakkik insanların görüşlerinden istifade etmek, yeni baskılarda o görüşleri dikkate almaktı.

Bizimkisi belki “tuhaf” karşılanacak bir yazarlıktı. Âdeta kendi köşemize çekilmiş, gizlenmiştik. Belki de en yakın akrabalarım benim kitaplarımdan habersizdi. Kendi kardeşlerime, yeğenlerime, en yakın ahbaplarıma bile kitaplarımı almaları îmasında bulunmamıştım. Yayınevlerinin telif kitap hediyelerini, ofisimize ziyaretimize gelen misafirlerimize, okumaya meraklı gençlere hediye etmekte idim. Bir de fikirlerinden istifade etmek istediğim ilim ehline takdim ediyordum.

Bundan sonra da bu tavrımı değiştirmeye niyetim yok. Şahsımın hiç ehemmiyeti yok. Ancak büyük emek mahsulü olan eserlerimiz, Rabbimin lutfu. İyilikler, güzellikler Rabbimin ihsanı, kusurlar benimdir.
Yazdığımız bütün kitapların ümmetin her kesimden ferdine faydalı olduğu kanaatindeyim. Ancak hiçbir zaman reklamını yapmam, hiç kimseye “alın!” demem. Sadece ve sadece “canınız sağ olsun!” derim. Düşüncem şu: Rabbim râzı olsun yeter. Rabbim râzı olduktan sonra, isterse bütün halk küssün, ehemmiyeti yok. Benim işim yazmak, okusanız da canınız sağ olsun, okumasanız da… Hiçbir fâniye minnetim yok, elhamdülillah…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?